Bakan Güllüce: Mimariyi Iskalamışız



Türk milletinin dünyanın en çevreci toplumu olduğunu söyleyen Güllüce, "Hem fiziki anlamda çevrede çok iyiyiz. Şehirlerimiz, sanayicimiz çok iyi hem de manevi anlamda çevre olarak çok iyiyiz" diye konuştu. Bugün Gazetesi'nin haberine göre, Güllüce, dünyanın en iyisi olmak için gençlerin kendilerini donatması gerektiğini belirtti.

Türkiye’nin mimari eserleri onarımı konusunda elinden geldiğini yaptığını söyleyen Güllüce, eleştiri yapmayı da ihmal etmedi. Güllüce, “Mimari olarak 300 yılı ıskalamışız. En iyi musiki adamı, mimar, mühendis, savaşçı, komutan olan dönemden en kötülere doğru gitmiş. Allah'tan bir Mimar Sinan'ımız var, hep anlatıyoruz. Yani yeni yaptığımız camiler de oraya doğru gidiyor. Mimari de medeniyetin bir parçasıdır. Mimaride de iyi bir noktaya gitmemiş, ıskalamışız. Restorasyon da öyle bir şey. Onların yaptıklarını dedelerimizin yaptıklarını tamir etme becerimiz bile azalmış. Bunda kimseyi suçlamıyorum. Bir medeniyet kaybı. Biz, yitik bir medeniyetin çocuklarıyız” dedi.

Reklam Goruntulenme Bolumu
 

"Nükleer santrali eleştirenleri anlamıyorum"

Türkiye’de yapılması planlanan nükleer santralleri eleştirenleri anlamadığını ifade eden Güllüce, şöyle devam etti: “Dünyada bine yakın nükleer santral varken, 'Türkiye'de nükleer santral olmasın' diye bir adam yürüyorsa onun çevreciliğinde bir tuhaflık vardır. En temiz enerjiyi aldığınız bir alan orası. Havaya salınım yapmayan, karbondioksit salmayan, ozon gazına problem olmayan, fosil yakıtlarla elde ettiğiniz enerjiye nazaran dünyaya az zarar veren bir enerji. Kendi ülkesinin yüzde 60-70'ini nükleerden karşılıyor ama bakıyorsun Türkiye'ye bazı insanlar geliyor, bazı ülkelerden o gençler kendi ülkesinde yeni yapılan nükleer santrallere karşı çıkmıyor da nedense bizdeki için eylem yapıyor. Nükleere, termik santrale, hidroelektrik santrale, güneş ve rüzgar enerjisine karşısın. Peki elektrikler hiç kesilmesin. Bu nasıl olacak? Bugün yüzde 70'e yakın enerjimizi ithal ediyoruz. Uluslararası bir problem çıktı vanayı kapattı. Ne yapacağız? ” dedi.