Kentsel Dönüşüm Planları İstanbul'u Kurtarır Mı?

Şehir Planlamacıları Odası İstanbul Gen. Sek. Tayfun Kahraman: "İnsanları yerinden ederek dönüşüm gerçekleşmez"

İstanbul’da deprem gerçeği karşısında sağlıksız olan binaları yenilemek gerekiyor. TOKİ bu alanlarda mevcut oturanlar için proje yapmıyor, her zaman sosyal yenileşme projesini bir üst sınıf projesi olarak gerçekleştiriyor. İstanbul’da böyle bir proje müdahalesine karşıyız. O alanlardaki yerleşim içi profilini koruyarak kentsel dönüşüm yapılması gerekiyor. TOKİ’nin yaptığı projelerde ne yazık ki böyle bir durum söz konusu değil. Tabii ki çarpık yapılaşmayı ve deprem karşısındaki zayıf konutları istemiyoruz ama burada yaşayan kesimi düşünmek lazım. Burada yaşayanlara rağmen bir proje yapılmamalı, yaşayanlarla birlikte yapılmalı. Onları yerinden yurdundan ederek değil, onları ikna ederek yapılmalı. Kentsel dönüşüm projesi tabii ki bir çözüm olur ama önce bu alanların kesinlikle rehabilite edilerek sağlıklı kentleşme sunacak alanlara çevrilmesi lazım. Bunun da orada yaşayanlarla birlikte yapılması lazım. Hafta sonu yapılan kentsel dönüşüm sempozyumundan ortaya çıkan İstanbul ve Türkiye’ye ilişkin sonuçlar da aslında bu yöndeydi.



AKP İstanbul Milletvekili Nusret Bayraktar: "Plana uygun modern kentler yaratılacak"

Kentsel Dönüşüm Projesi gerek planlama, gerek uygulama, gerek finans açısından son derece önemli bir kanun. Bu projede çarpık kentleşmeyle ilgili de tedbir alınacak ama öncelikli hedef depreme karşı tedbir alınması gereken İstanbul ve İstanbul gibi illerdeki dönüşüm projelerini sağlamak. İkincisi çarpık ve plansız yapılaşmaların söz konusu olduğu yerlerde de plana uygun, estetik, güvenilir, daha çağdaş ve daha modern kentlere dönüştürülebilme imkanı sağlayacak. O bölge halkı birinci önceliklidir. O bölgede oturan insanların konutlarını iyileştirmemek, onları kendi evlerine yerleştirmeyip başka insanları oraya getirmek zaten çözüm değil. Zaten burada bizim en önemli sorunumuz, yoğunluğu artırmamak için alınması gereken tedbirleri ortaya koymak. Yoksa yoğunluğu artırarak yine güvenli yapı yapmışsınız, o da yetmez. Biz yaşanabilir sayıda bir yoğunlukla daha doğrusu yoğunluğu azaltmak suretiyle nüfusu belli yerlerde belli oranda tutmak istiyoruz. Paris’in merkezini düşünün, İstanbul’da da artık daha fazla nüfus artışına imkan verecek, yoğunluk artırmaya müsait başka insanları oraya getirmeyi asla uygun bulmuyoruz. Bu yasa da aslında bu söylediğim çerçevede düzenlenmiştir.