‘Kültür Başkenti İstanbul’u Anlatan Kitabı Başkan Kadir Topbaş Tanıttı
“2010 Avrupa Kültür Başkenti” seçilen İstanbul, çeşitli çalışmalarla kültür başkentliğine hazırlanıyor. Yazar Tuna Köprülü tarafından hazırlanan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Şirketlerinden Kültür A.Ş tarafından basılan “Kültür Başkenti İstanbul / The Capital of Culture” adlı kitap, Yeniköy’deki Sait Halimpaşa Yalısı’nda düzenlenen bir toplantıyla basına tanıtıldı.
Toplantıda konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, medeniyetlerin beşiği İstanbul’un farklı din ve kültürlerdeki insanları yüzyıllar boyunca barış ve huzur içinde yaşattığına dikkat çekerek, “İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olması itibariyle böyle bir esere ihtiyaç vardı. İstanbul’un tüm zenginliklerinin dünyaya yansıması lazım. Bu kitap şehrimizin tarihi ve kültürel zenginliklerini bir özet olarak yansıtıyor” dedi.
Kıtaların buluştuğu İstanbul’un yüzyıllar boyunca farklı kültürlerdeki insanların kaynaştığı, sevgi ve hoşgörünün gerçek anlamda yansıdığı bir şehir olduğunu vurgulayan Başkan Topbaş, şöyle konuştu; “Arzu ettiğimiz hedeflerden bir tanesi de İstanbul’un gerçek anlamda kültürel zenginliklerini ve güzelliklerini dünya ile paylaşması ve İstanbul’un Avrupa Kültür Başkentleri arasına girmesiydi. Sivil toplum örgütlerimiz ve halkımızla birlikte başardık ve İstanbul AB dışında 2010 Avrupa Kültür Başkenti ilan edildi. 2010 yılına top yekun çok daha farklı, bütün değerlerimizle birlikte hazırlanmamız lazım. İşte ‘Kültür Başkenti İstanbul’ adlı kitap, şehrimizin tarihi ve kültürel zenginliklerini yansıtan bir kitap olarak hazırlandı. Bu kitap İstanbul’un özetinin özetidir. Gerçekten çok etkileyici önemli bir eser kazandık. Tabi, esasında İstanbul’un her bir noktasının ayrı bir kitapla tanıtılacak kadar çok özelliği var. İstanbul ciltlere sığmayacak kadar çok özelliği olan bir şehir.”
Yazar Tuna Köprülü’nün geçen yıl "İstanbul'daki Yabancı Saraylar" kitabını hazırladığını hatırlatan Kadir Topbaş, “Her gittiğimiz yerde veya gelen misafirlerimize bu kitabı takdim ediyoruz. ‘Kültür Başkenti İstanbul’ kitabı da böyle bir kitap oldu. Emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Büyükşehir Belediyesi’nin bugüne kadar yayınlanmış birçok kültür eseri var. Her biri şehrimizi için önemli kazanımlar. Ama benim hep eksikliğimi duyduğum gelen misafirlerimize takdim etmek için veya bizim gittiğimiz yerlere yanımızda götürebileceğimiz boyutta İstanbul’u iyi anlatacak, İstanbul adına hazırlanmış bir eserimiz elimizde yoktu. Kültür Başkenti İstanbul kitabı bu boşluğu ciddi bir şekilde dolduracak. Tuna Köprülü Hanım ile daha işin başındayız ve İstanbul’a daha birlikte çok eser kazandıracağız. Hanımefendiye hassas ve titiz çalışmasından dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu.
Tuna Köprülü; “Başkan Topbaş kitaplara çok değer veriyor…”
Kitabı hakkında bilgiler veren Yazar Tuna Köprülü de “Sayın Başkanım size çok teşekkür ediyorum. Çünkü bana iki tane eser yaratma fırsatı verdiniz. Çalışmam sırasında hissettiğim bütün heyecanı sizde de gördüm. Devletin çok üst yönetiminde bulunan kişilerin kitaba bu kadar değer verdiğini hayatım boyunca görmemiştim” dedi.
“Kültür Başkenti İstanbul”
Tuna Köprülü, “Kültür Başkenti İstanbul / The Capital of Culture” adlı eserinde İstanbul’un kültürel potansiyelini mimari eserler üzerinden ortaya koyuyor. Türkçe-İngilizce hazırlanmış olan eser; 264 sayfa olup, giriş ve on bölümden oluşuyor. İki ana dönem üzerine odaklanan eser, Roma ve Bizans dönemlerinde (MÖ 627–1453) İstanbul’da yapılan eserlerin tasviri ile başlıyor. Osmanlı eserlerinin tasvir edildiği kısım ise on ana bölüme ayrılıyor. Eserin ikinci kısmının bölümleri şu başlıklardan oluşuyor: Camiler, Çeşmeler, Eski Çarşılar, Hamamlar, Haliç, Kilise ve Sinagoglar, Adalar, Saraylar, Boğaz ve Müzeler.
Kitapta, mimari eserler tasvir edilirken eserlerin günümüz fotoğrafları da etkileyici bir biçimde kullanılmış. Mimari eserler üzerinden İstanbul, İstanbul üzerinden mimari eserler bu şehre kattıkları ruhları ile ele alınmış.
Köprülü, eserine; “Avrupa Parlamentosu tarafından 2010 Kültür Başkenti seçilen İstanbul, şüphesiz dünyada benzeri olmayan büyüleyici bir şehirdir. 2700 yıllık bir geçmişi olan bu şehir bünyesinde barındırdığı birbirinden görkemli ve değerli anıtların bulunduğu gerçek bir hazinedir.” diyerek başlıyor. Kitabın sayfalarını karıştırdıkça bu gerçek hazinenin değeri daha iyi fark edebiliyor.