Demre’nin Beymelek Mahallesi ile Kaş’a bağlı Kalkan Mahallesi arasında inşa edilmesi planlanan 4 şeritli yeni bölünmüş yol projesi, Antalya’da 11 ayrı arkeolojik sit alanından geçecek. Otoyol projesinin ÇED raporunu hazırlayan firma yetkililerinin, “Uzmanlık istenmez bu işlerde, diplomasının olması yeterli” açıklaması tartışmalara neden oldu.
Cumhuriyet’ten Öznur Oğraş Çolak’ın haberine göre; Arkeologlar Derneği Genel Başkanı Bülent Türkmen, konuyla ilgili açıklamasında “Finike-Demre-Kaş-Kalkan duble yol projesine bakanlık tarafından verilen ‘ÇED olumlu’ kararı, başlı başına ülkenin ve insanlığın ortak kültürel ve doğal mirasına vurulmuş bir darbedir. Öte yandan ÇED raporunda imzası bulunanlar, konuyu daha da tartışmalı hale getirmiştir. Firma yetkililerinin ÇED raporunun hazırlanması için ‘uzmanlığa gerek yok, diploması olması yeterlidir’ açıklamaları bu tartışmayı ortaya çıkarmıştır. Arkeoloji kendi içinde çok farklı alanlara ayrılmaktadır ve bu alanların birinde bile yetkinleşmek uzmanlık gerektirmektedir. Bu proje kapsamında incelenmesi gereken arkeolojik alanlarda farklı dönemlere ait eserler yer almaktadır. Hem bu eserlere/ kalıntılara dair bilimsel raporlar hazırlamak hem bu gibi koruma alanlarında yapılacak bir projenin etkilerinin değerlendirilmesi için de ayrı ayrı uzmanlıklar gerektirmektedir. Bu tür raporlar bölgeyi çalışmış olan uzman ve akademisyenlerden oluşan bir kurul tarafından hazırlanmalıdır. Uzmanlığı da olsa bir tek kişi tarafından hazırlanması eksik olacaktır. Bir insanlık mirasının göz göre göre onu koruması gerekenler tarafından yok edilmesini asla kabul etmiyoruz ve bütün bu tartışmaların yanı sıra bir an önce bakanlık bu garabet projeden vazgeçmelidir.” dedi.
'Başlı başına bir skandal'
Çankaya Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Tuncer ise “Kaş/Patara Likya Bölgesi’nin en önemli antik yerleşimlerindendir. Bölge çok özel korunması gerekli ‘tarihsel ve Kültürel miraslar’ ile doludur. Herhangi bir ‘Arkeolog’un ya da ‘Biyolog’un bilmesi mümkün olmayan, Likya ve Pamphilia bölgesi ile ilgili uzmanlığı olan danışman akademisyenler tarafından ÇED raporunun hazırlanmaması gereklidir. ÇED raporunun olumlu çıkması başlı başına bir skandal ve 2863 sayılı KTV Koruma Yasası, 2872 Sayılı Çevre Yasası ve 2873 Sayılı Özel Çevre Yasası (Orman Yasası, Kıyı Yasası) ile Uluslararası Antlaşmalara (Bern Konvansiyonu, UNESCO Sözleşmeleri vd) aykırı. Devlet böyle bir yolu geçtiği her noktada ‘çevre tahribatı’ getireceğinden anayasaya aykırı olduğu için yapamaz.” şeklinde konuştu.
Kültürel varlıklarımızı koruma zırhı kalkacak!
Çevreci, Aktivist Yazar Yusuf Yavuz da “Daha önce korunan alanlardan geçtiği için yargı kararıyla iptal edilen Kaş- Kalkan arasındaki duble yol projesiyle birleştirilerek yeniden gündeme getirilen Demre-Kaş-Kalkan hattındaki yeni duble yol projesi, Orta Likya olarak anılan tarihi ve kültürel coğrafyanın peyzaj değerini de ortadan ikiye bölecek bir girişim. Projeyle ilgili hazırlanan ÇED raporunda, konunun arkeolojik yönden yeterince incelenmemiş olması bir yana, hem ilgili bakanlığın hem de proje sahibi Karayolları 13. Bölge Müdürlüğü’nün sorumluluğu özel bir danışmanlık şirketinin insafına terk ediliyor. ÇED raporunu hazırlayan ekipte 3 kişinin aynı soyadını taşıması üzerine konuyla ilgili görüşüne başvurduğunu şirket yetkilisi, iki kişinin eş olduğunu, arkeolojiyle ilgili bölümde imzası bulunan kişinin ise diplomasının yeterli olduğunu savundu. Sahada bizlerin ve yerel halkın çıplak gözle dahi görebildiği arkeolojik varlıkların, yasak savma türünden değerlendirmelerle ÇED raporunda görmezden gelinmesi, ilgili yönetmeliğin ülkenin doğal ve kültürel mirası üzerindeki tahrip edici etkileri nasıl yok saydığının da kanıtı oldu. ÇED, yıkıcı etkileri olan projeler için bir yol gösterici değil, tahribatı engelleyici bir süreç olması gerekirken göstermelik raporlarla yıkıma onay üreten bir düzenlemeye dönüştü. Bu ÇED raporuna dayanarak bu yol yapılırsa, başta 658 sayılı ilke kararı olmak üzere ülkede doğal ve kültürel varlıklarımızı korumak için hiçbir yasal zırh kalmamış olacak.” ifadelerini kullandı.
Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.