Adı, başarılarından çok iş kazaları ve ölümlerle anılan
Tuzla tersanelerinde, 1992’den bugüne 124 kişi
hayatını kaybetti. Yaşanan ölümlü kaza sonrasında Tuzla’ya bir hükümet yetkilisi
gitti. İlgili bakanlar sözler verdi ancak ne verilen sözler tutuldu, ne de
yaşanan ölümler azaldı. Üstelik küresel mali kriz gerekçesiyle de yaklaşık
13 bin çalışan işten atıldı.
Tuzla tersanelerinde işçi emeği konusunda mücadele veren Liman Tersane Gemi
Yapım ve Onarım İşçileri Sendikası (Limter-İş) Başkanı Cem
Dinç, tersanelerdeki son durumla ilgili şu bilgileri verdi: “Kriz var
gerekçesiyle işçilerin çıkarılmasını asla kabul etmiyoruz. 2004-2007 arasında
toplam yapılan kârın 5.5 milyar dolar olduğu söyleniyor. Kriz söylentisiyle
binlerce işçi çıkarılıp açılığa terk edildi. Kriz nedeniyle 13 bin arkadaşımız
işsiz kaldı. Tersanelerdeki iş kaybı oranı yüzde 30 oranında. Teminatlar yanma
pahasına siparişler iptal ediliyor.”
Dinç, yönetmelikle ilgili şunları söyledi: “Yönetmelik pratikte
uygulanmadıkça bizim hiçbir önemi yok. Çalışma Bakanlığı da, devlette bugüne
kadar ‘işçiler cahil, bundan ölüyorlar, bunlara eğitim vermemiz gerekiyor’
diyordu. Örgütlenmenin önünde bu kadar engel varken, aynı zamanda tersanelerde
taşeronluk sistemini bu kadar yasallaştırmışken, bu yönetmeliği çıkarmak bir
anlam ifade etmiyor. Çözüm şu olmalı: Konunun uzmanları meslek odaları, sivil
toplum örgütlerinden oluşan bir bağımsız denetleme komisyonu kurulmalı, Bakanlık
örgütlenme önündeki şartların tümünü kaldırmalı. İşten atılmalar yasaklanmalı,
ölüm ve yaralanmaya sebebiyet veren patronlar ağır cezada yargılanmalı. Yasalar
eksisiz uygulatılmalı. Taşeronluk sistemi tamamen
kaldırılmalı.