Döngel Köyü Direkli Mağarası'nda yapılan
arkeolojik kazılarda 16 bin yıllık olduğu tahmin edilen Ana Tanrıça figürüne
ulaşıldığı açıklandı.
Kente 72 kilometre uzaklıkta Yrd.Doç.Dr. Cevdet Merih Erek
yönetimindeki kazılarda, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Mustafa Kemal
Üniversitesi ve Gazi Üniversitesinden gelen 17 öğrenci araştırmalarda bulunuyor.
Gazi Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi
Yrd.Doç.Dr. Erek, Direkli Mağarası'nda devam eden kazılarda buldukları figürün
Anadolu'daki tanrıça kültürünün 14 ila 16 bin yıl geriye gitmesine sebep
olduğunu söyledi. 2007 yılında başlayan kazılarda bu güne kadar 7'nci arkeolojik
seviyeye kadar ulaşılırken, bu yıl yapılan araştırmalarda çok önemli bir bulguya
ulaşıldığını, 15 gündür devam eden kazılarda, pişmiş topraktan yapılmış 16 bin
yıllık olduğu düşünülen ceviz büyüklüğünde Ana Tanrıça figürü bulunduğunu
belirten Yrd.Doç.Dr. Erek, "Bu bulguyla birlikte Anadolu'da Neolitik çağda
(Cilali Taş devri) var olduğu düşünülen Tanrı inanışı, 3'üncü Epipaleolitik
döneme (Yontma Taş devri) kadar ulaştı. Oldukça küçük ve stilize olan bu
figürümüz pişmiş topraktan yapılmış son derece stilik bir figürdür. Bulunan Ana
Tanrıça figürüne akademik ve arkeolojik açıdan değer biçmek mümkün değil"
diyerek şu bilgileri verdi: "Direkli Mağarası kazıları Türkiye'deki 3'üncü
Epipaleolitik dönemle, çağla ilgili olan bir kazıdır. Önemi şuradan
kaynaklanıyor; Direkli Mağarası'nın kültürel dolgusu, bu güne kadar yaptığımız
kazılarla elde ettiğimiz kültürel dolgusu, içerisindeki Epipaleolitik dediğimiz
bir dönemi ifade etmesi nedeniyledir. Ve buda Yakın Doğu’dan yani, Doğu Akdeniz
koridorundan itibaren insanın kültürel göç yolu üzerindeki önemli bir merkez
olmasından kaynaklanmakta. Epipaleolitik kültür dönemleri Anadolu’da mağara içi
buluntusu olarak son derece azdır. Direkli Mağarası kazısı yapılan bu dönemin
önemli bir bilgi kaynağı olarak kaydedilmelidir. Ve kazılarımızda bu güne kadar
toplam 7 arkeolojik seviyeye kadar kazabildik. Her sene birer aylık bir çalışma
süresi izlemekteyiz.
Kadının değeri anlatılıyor
Bu figür doğuran bir kadının bereketle birlikte toplumun
içerisindeki konumunu da belirlemekte. Bu sebeple bu vasfı ile Anadolu'nun en
eski kadınının çok kıymetli ve değerli olduğu ortaya çıkıyor. Tanrı kültürleri
çok daha geç dönemlerde karşımıza çıkarken, Anadolu için en eski 16 bin yıl gibi
bir rakama kadar geriye gidebiliyorsak, Anadolu'da tanrıça kültürüyle birlikte
kadının toplum içerisindeki yeri çok üstün bir noktada. Kazılarımızda ele geçen
diğer çok önemli unsurlar, taştan yontulmuş, çakmaktaşından yontulmuş,
aletlerdir. Bunlarla ilkel toplama işlemlerini gerçekleştirmekteler. K4esme,
delme gibi işlemlerini gerçekleştirmekteler. Özellikle çakmak taşının dışında,
melendis kökenli obsidyenlerin, obsidyen dediğimiz taşların da burada bulunmuş
olması, orta Anadolu'yla Maraş arasında bir bağlantının da olduğunu gösteriyor.
Bu açıdan bu taşın da burada bulunması önemli. Ayrıca Epipaleolitik insanının
süslenmede kullandığı aşı boyalarının, kemikten, taştan ve denizel
yumuşakçalardan yaptığı kolye taneleri, boncukların da çok miktarda kazıda
çıkmış olması Epipaleolitik dönemin kültürel perspektifinin de ortaya çıkması
açısından son derece önemli.” Mağaradaki araştırmalar devam ederken, bulunacak
eserler Kahramanmaraş Müzesi'ne teslim edilecek. Ayrıca, iç düzenlemesi devam
eden Kahramanmaraş Müzesi'nde Direkli Mağarası'nı yansıtacak bir bölüm
oluşturularak eserler burada tanıtılacak.