2010 Güney Afrika Dünya Kupası Stadyumları'na da Alman Mimarların Eli Değiyor...

Almanya’da düzenlenen ve geçtiğimiz haftalarda sona eren FIFA 2006 Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan stadyumlardan üçüne imza atan ‘Gerkan, Merg & Partners (GMP)’, Güney Afrika’da düzenlenecek kupaya da damgasını vurmaya hazırlanıyor.

Kingspark Stadyumu, Durban
Geçtiğimiz hafta açıklanan yarışma sonuçlarına göre GMP, Durban’daki Kingspark Stadyumu ve Port Elizabeth’deki Nelson Mandela Bay Arena’yı tasarlamakla görevlendirildi. GMP, ayrıca Cape Town Stadyumu’nun yenileme projesini de yapıyor.

GMP Almanya’daki dünya kupası için Berlin Olimpiyat Stadyumu’nun yenileme projesinin yanısıra Dünya Kupası için planlanan Köln RheinEnergie ve Frankfurt Commerzbank Arena’yı hayata geçirmişlerdi.

Durban’da yapılması planlanan Kingspark Stadyumu, 85 bin kişiye kadar çıkabilen kapasitesiyle Dünya Kupası organizasyonu kapsamında inşa edilecek en büyük stadyum olma özelliğini taşıyor. GMP, yerel mühendis ve plancılarla işbirliği yaparak stadyumun yer aldığı bölgeyi de tasarlıyor.

G. Afrika Cumhuriyeti
Bayrağı
Hint Okyanusu kenarında yer alan Durban şehrinde inşa edilecek stadyumun çatısını da taşıyacak olan dev kemer, Güney Afrika bayrağından esinlenilerek şekillendirilen formuyla (iki ayakla başlayıp birleşerek sonlanan) kentin silüetindeki yerini alacak. Bu niteliğiyle kemer aynı zamanda Güney Afrika Cumhuriyeti’nın milli birliğini simgeleyecek. Hint Okyanusu’nun panaromik görüntüsünün de izlenebileceği kemer, ziyaretçilerin gezintisine açık olacak.

Çatı ve cephede yer alan lamların, güneş ve yağmurdan korunmayı sağlarken, Hint Okyanusu’ndan gelen şiddetli rüzgarları da kesmesi düşünülmüş.

Kingspark Stadyumu’nun Kupa sona erdikten sonra da hergün kullanılabilmesi için spor, ticaret ve satış işlevlerinin binayla entegre edilmesi öngörülüyor.

Nelson Mandela Bay Arena, Port Elisabeth
GMP’nin tasarladığı ikinci stadyum olan Nelson Mandela Bay Arena ise 50 bin kişilik kapasiteye sahip olacak ve futbol ile rugby karşılaşmalarının yapılabilmesine olanak sağlayacak. Tepeleri ve teraslarıyla görülmeye değer bir doğası bulunan North End Gölü çevresine entegre edilecek olan stadyumun yönlendirmesi de arazi şartları ve iklimsel özelliklere göre yapılmış.

Durban Stadyumu’nda olduğu gibi çatının aynı zamanda sert rüzgarlara karşı koruyucu işlev gördüğü tasarımın oval plan şeması, karşılaşmaların en iyi görüş açılarıyla ve seyirci atmosferiyle oynanmasını sağlayacak. Tribünlerin toprağa gömülü olması sayesinde seyirci ve VIP’nin stadyuma düzayak ulaşması sağlanacak.

Port Elisabeth’deki bu çok-işlevli düzenlemenin spor ve boş zaman aktiviteleriyle entegrasyonu, bölgedeki spor kültürünün gelişmesine ve yapının sürdürülebilirliğine yönelik yapılmış bir çalışma olarak öne çıkıyor.

GMP’den Hubert Nienhoff, stadyumların tamamlanma süresiyle ilgili endişelerini dile getirse de, Almanlardan farklı zaman algısına sahip olan ve ülkeleriyle gurur duyan Güney Afrika’lıların, kapalı kapılar ardında dile getirilen ‘şampiyonanın başka bir ülkeye alınacağı’ dedikodularını önlemek üzere ellerinden geleni yapacaklarına inandığını belirtiyor. Nienhoff, insanların yeni stadyumlardan hoşlanacaklarını ve projenin “Alman mimarlığının Afrika’nın başka köşelerine de yayılmasına yardımcı olacağını” belirtiyor.

GMP Web Sitesi'nde yer alan habere ulaşmak için tıklayınız.


Konuyla ilgili www.yapi.com.tr'deki diğer linkler:

Güney Afrika 2010 Stadyumları

"Futbol Stadyumları: Uluslararası Mimarlık Alanındaki Trendler", GMP

Köln RheinEnergie Stadyumu


Derleyen: Sena Özfiliz