2011'de Türkiye'ye Gelen Doğrudan Yatırım Miktarı Yüzde 70 Arttı
Foto: Ecvet Atık (AA)
Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, İklimlendirme Sanayi
İhracatçıları Birliği'nin Marriot Otel'de yapılan Genel
Kurulu'na katıldı. Bakan Çağlayan, burada yaptığı konuşmada,
iklimlendirme sektörünün Türkiye için önemini vurguladı ve sektörde faaliyet
gösteren firmaların her geçen yıl dış ticaret açığına olumlu yönde katkı
sağlayacak yatırımlar gerçekleştirdiğini dile getirdi. Çağlayan, İklimlendirme
Sanayi İhracatçıları Birliğinin kurulmasıyla bu ivmenin artacağını ifade etti.
Bakan Çağlayan, sektörü en iyi bilenlerden biri olduğunu belirterek,
üniversitedeki diploma projesinin ısıtma ve havalandırma olduğunu söyledi. Geçen
yılın ilk 11 ayını içeren verilere bakıldığında, sektörün 5,1 milyar dolarlık
ithalatı, buna karşılık 4,6 milyar dolarlık ihracatı olduğunu aktaran Çağlayan,
arada 500 milyon dolar civarında bir dış ticaret açığının bulunduğunu bildirdi.
Sektörde dış ticaret açığının azaltılması yönünde önemli adımların atıldığını
dile getiren Çağlayan, ''2012 yılında inşallah bu birliğin niye kurulduğunu
göstererek, artıya geçeceğiz'' dedi.
İklimlendirme sektörünün dünyada 70 milyar dolar civarında hacme sahip
olduğunu aktaran Çağlayan, şunları kaydetti:
''Önümüzdeki iki yılda yaklaşık 84-85 milyar dolar seviyesine çıkacağı
öngörülen bir sektör ve biliyoruz ki ülkemizde de sektörün gerek yurtiçindeki
payı gerek yurtdışındaki payı artacaktır. Sektörün 2023 yılı hedefi 20 milyar
dolardır. Yani 500 milyar dolarlık ihracat hedefi içinde 20 milyar dolarlık bir
paydır, ama ben ümit ediyorum ki bu 20 milyar doları daha da artıracağız.
Yaklaşık o tarihlerde Türkiye'nin 30-35 milyar dolarlık iç pazarı oluşacaktır.
Yani sektör o yıllara geldiğimizde çok önemli bir güce sahip olacaktır.''
Sektörün ihracatının artmasında en önemli
etkenlerden birinin müteahhitlik, müşavirlik ve mühendislik sektörü ile birlikte
yapılacak çalışmalar olduğunu vurgulayan Bakan Çağlayan, bu sektörlerin çok
yakın çalışma içinde olması gerektiğini ifade etti.
Türkiye'nin ithalat yapısına da
değinen Çağlayan, ''Sayın Bakan sadece ihracat rakamlarını söylüyor, ithalat
rakamlarını söylemiyor'' şeklinde eleştiriler yapıldığını hatırlattı ve ithalat
verilerinin de tamamen şeffaf şekilde açıklandığını, kendisinin bu verilerin
analizini geniş katılımlı basın toplantısıyla yaptığını söyledi. Çağlayan, bu
yıl da 2011 verilerinin ardından, ithalat rakamlarını geniş katılımlı bir basın
toplantısıyla değerlendireceğini dile getirdi.
''Yüksek katma değer ihtiva etmeyen yatırımlar asla
desteklenmeyecek''
Dış ticaret açığı konusunda Türk sanayinin önce zihinsel ve ardından yapısal
dönüşüme ihtiyacı olduğunu anlatan Çağlayan, bugünkü dünyada eski üretim
yapısıyla yola devam edilemeyeceğini söyledi. ''Yüksek teknoloji, yüksek katma
değer ihtiva etmeyen yatırımlar asla tarafımızdan desteklenmeyecektir'' diyen
Çağlayan, AK Parti Hükümeti'nin, dünyanın hiç biryerinde olmayan en iddialı ARGE
teşvik yasasını çıkardığını belirtti. Artık Türk sanayicisi ve ihracatçısının
''hammallık'' yapmaması, yükte hafif pahada ağır ihracata yönelmesi gerektiğini
ifade eden Çağlayan, Türkiye'nin ihracat yapısının, ithalat yapılan ülkelerin
ithalat yapısına göre belirlenmesinin önemine değindi.
''Ekonomi dibe vurduğunda cari açık da vermiyoruz''
Çağlayan, şöyle konuştu:
''Türkiye'nin ihracatı şu anda ithalatının
yüzde 56,6'sını karşılıyor. Yüzde 75'lere çıktığı dönemler var. Ama bunlar cari
açığın değil, cari fazlanın olduğu dönemlerdir. Bu da ekonomi dibe vurduğu
dönemlerde olmuş. Bakın 1994'e, 2001'e, bakın 2008'e, benzer hareketleri
göreceksiniz. Ama Türkiye büyümek zorunda. 500 milyar dolar ihracat hedefimiz
var. İşte bakın Avrupa'nın haline. Avrupa'nın ekonomi havası buz gibi. Ve bakın
doğrudan yatırım sermaye girişlerine. Avrupa'daki, soğuktaki kardeşlerimizi de
Türkiye'ye davet ediyorum. Gelin, bizim sıcak iklimimizden faydalanın.
Yatırımlarınızı buraya getirin. Ve bunun da geldiğini görüyoruz.
Doğrudan yatırımların yüzde 86'sı Avrupa'dan
2011 yılının 11 ayında Türkiye'ye gelen doğrudan yatırım miktarı 12,1 milyar
dolar oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 70 artış var. Türkiye'ye gelen
2011'in 11 ayında gelen doğrudan yatırım miktarının yüzde 86'sı Avrupa'dan
geliyor''.
Çağlayan, Türkiye'nin yatırım açısından en sıcak, en iyi iklim olduğunu
vurguladı. Türkiye'de üretimi olmayan, ithal edilen ürünlerin Türkiye'de
üretilmesinin teşvik edilmesi konusunda çok önemli değişikliklerin görüleceğine
işaret eden Çağlayan, ''Cari açık Türkiye'nin kaderi değil'' dedi. ,
''Hizmet ticaretinde fazla veriyoruz''
Bu noktada hizmet ticaretinin de belirleyici bir unsur olduğunu kaydeden
Çağlayan, Türkiye'nin mal ticaretinde açık verdiğini anımsattı. Türkiye'nin
hizmet ticaretinde net döviz girişi sağlayan bir ülke olduğunun altını çizen
Çağlayan, şunları kaydetti:
''Geçen yılın 11 ayında hizmet ihracatı 37 milyar dolar olmuştur. Turizm,
sağlık, lojistik, bankacılık gibi alanlarda yapılan hizmet ihracatı geçen yılın
11 ayında 37 milyar dolardır. 2010 yılın tamamında bu rakam 34 milyar dolardı.
2011'de, 2010'a göre artış yüzde 15'tir. 11 aylık hizmet ithalatı ise 18,8
milyar dolardır. Hizmet ticaretinde ithalatı kadar dış ticaret fazlası veren bir
ülke haline geldik. 11 ayda net 18,2 milyar dolar dış ticaret fazlamız var. Bir
önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24'lük bir artış. Bunlar cari açık
açısından son derece önemli rakamlar.''
Hizmet ticaretinin kapsamını olabildiğince genişleteceklerini dile getiren
Çağlayan, bu konuda yapacakları bir basın toplantısında da, Türkiye'nin hizmet
ticaretinde nasıl önemli bir oyuncu olacağını kamuoyuyla paylaşacaklarını
anlattı. Çağlayan, 2010'da 3,7 trilyon dolarlık global hizmet ticaretinden
Türkiye'nin yüzde 1'e yakın pay aldığını, bu rakamın mal ticaretinde ise yüzde
0,80-85 civarında olduğunu belirtti. 2012 yılının, cari açığın azaltılmasında
önemli bir eylemin başladığı bir yıl olacağına dikkati çeken Çağlayan,
Türkiye'nin üretimde ölçek sorunuyla tasarruf problemi bulunduğunu kaydetti.
Yeni teşvik sisteminin bu sorunları hedef alacağını aktaran Çağlayan, teşvik
sisteminin sadece ithalatı azaltacak bir sistem olmayacağını, ihracat ve döviz
girişini artıracak bir sistem de olacağını dile getirdi.
Bakan Çağlayan daha sonra, İklimlendirme
Sanayii İhracatçıları Birliğine ilk üye olan firma ile ilk ihracatı
gerçekleştiren birlik üyesine ödüllerini verdi.
İklimlendirme
Sanayii İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Levent
Aydın da birliğin 1 Aralık 2011 tarihinde gerçekleştirilen genel kurul
ile faaliyetine başladığını anımsattı. Kuruluş Genel Kurulu'ndan bugüne kadar
geçen 40 günlük sürede üye kayıt işlemlerinin başlatıldığını ve 6 Ocak
itibariyle 167 firmanın birliğe üyeliğinin tamamlandığını belirten Aydın, şöyle
konuştu:
''Birliğimiz kuruluşu akabinde
sektörümüzün iştigal alanındaki ürünler ile ilgili Ekonomi Bakanlığı nezdinde
girişimlerde bulunmuş ve Bakanlıkça tarafımıza iştigal sahamız bildirilmiştir.
İştigal sahamız içindeki ihracat rakamları 2010 yılı için 3,6 milyar dolar iken
2011 yılında bu rakam yüzde 29,5 oranında artışla 4,65 milyar dolar seviyesine
ulaşmıştır. Sektörümüzün 2023 ihracat hedefi 25 milyar dolar olarak
belirlenmiştir. 2010 yılı ihracat verileri başlangıç olarak gözönüne alındığında
sektörümüzün yıllık ortalama yüzde 16'lık bir büyüme ile bu hedefe ulaşabileceği
öngörülürken, 2011 yılı ihracat rakamlarının yüzde 29,5 oranında artarak
gerçekleşmesi sektörümüzün 2023 hedefleri doğrultusunda emin adımlarla
yürüdüğünün kanıtıdır.''
Yönetim Kurulu
Listesi
Konuşmaların ardından geçilen
ve tek liste ile girilen seçimde, Yönetim Kurulu Başkanlığına AFS Flexible Kanal
Tic. Ltd. Şti. Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Poyraz seçildi.
Yönetim Kurulu Asil Üyeleri ise şu firmalar oldu:
''Friterm Termik Cihazlar San. ve Tic. A.Ş, Panel Sistem Soğutma San. ve
Tic. A.Ş, Üntes Isıtma Klima ve Soğutma San. ve Tic. A.Ş, Alarko Carrier San. ve
Tic. A.Ş, Bosch Termoteknik Isıtma Klima Tic.A.Ş, Ahmet Yar Soğutma San. ve Tic.
A.Ş, Klas Isıtma Soğutma Klima San. ve Tic. Ltd. Şti, Niba Su Soğutma Kuleleri
San. Tic. A.Ş, Faf Vana San. ve Tic. Ltd. Şti ve Türk Demir Döküm Fabrikaları
A.Ş.''
Seçimin ardından firmalar, yönetim
kurulunda kendilerini temsil edecek kişilerin bilgilerini birliğe ayrıca
bildirecek.