Adnan İğnebekçili: Darboğazın Nedeni Konut Sektöründeki Hızlı Büyüme
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB), çimento fiyatlarının çok yükseldiği ve hazır beton üreticilerinin çimento temininde sıkıntılar yaşadıkları yönündeki eleştirilere İstanbul Hilton Parksa'da düzenlediği basın toplantısıyla cevap verdi. Toplantıya, TÇMB adına Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili, TÇMB Başkanvekili Erhan Kamışlı ve Genel Koordinatörü Oğuz Tezmen katıldı.
Çimento satışlarının 2005 yılında bir önceki yıla oranla yüzde 15.74 oranında artarak, toplam 35,5 milyon tonluk satış rakamı ile 1998 yılındaki 34,6 milyon tonluk rekor satışın da üstüne çıktığını, 2006'nın ilk iki ayında yüzde 16, Mart ayında ise yüzde 25 talep artışı olduğunu belirten TÇMB Yönetim Kurulu Başkanı Adnan iğnebekçili, yaşanan çimento darboğazının konut sektöründe yaşanan hızlı büyümenin çimento talebinde yarattığı beklenilmeyen ani artış sonucu olduğunu savundu.
Adnan iğnebekçili, "İç talepte meydana gelen bu artışı karşılamak için, bir yandan üretimimizi yüzde 10 oranında arttırıken, diğer taraftan ihracatımızı yüzde 11 oranında azaltarak iç piyasa talep artışını karşılamaya çalıştık" diyerek, nisan ayı rakamları henüz belli olmamakla birlikte talep artışının yüzde 30 seviyesini aşacağının tahmin edildiğini, bu rakamların kendilerinin beklentilerinin çok üzerinde olduğunu söyledi.
Kriz bütün Akdeniz Havzası'nda
Sadece Türkiye'de değil, bütün Akdeniz Havzası'nda ciddi bir çimento darboğazı yaşandığını vurgulayan İğnebekçili, Çin'den İskenderun Limanı'na teslim fiyatı 50 - 54 ABD Doları olacak şekilde klinker getirilmesi üzerine girişimler yapıldığını, yine İstanbul limanına 65 - 68 ABD Dolarına klinker almak üzere bağlantı yaptıklarına değinerek şöyle devam etti:
"Bu yüksek klinker maliyeti ve mevcut çimento fiyatları ile hiçbir kar marjı yaratılamamasına rağmen, piyasaların ihtiyacı olan çimentoyu temin etmek üzere tüm üretici kuruluşlar yoğun çaba gösteriyor. Yılın ilk üç ayında çimento ihracatında yüzde 18'lik bir düşüş yaşanmıştır. Ayrıca bu dönemde klinker ihracatının da yüzde 35 oranında düştüğünü görmekteyiz".
Darboğaz, çimento zamlarının bahanesi değil
Bu darboğazın gelecek çimento zamlarına bahane yaratmak için yapıldığı yönündeki iddiaları, sektörü karalamak üzere uydurulmuş hayal ürünü beyanlar olarak değerlendiren İğnebekçili, "Çimentonun fiyatı birçok bölgemizde 2005 Ağustos'undan bu yana en fazla yüzde 3 ila 5 oranında artarken, bazı bölgelerde ise hiçbir artış olmadı. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün verilerine göre, 2005 yılı mart ayı ortalama çimento ton fiyatı 105,98 YTL iken aynı ayın 2006 fiyatı 114,55 YTL'dir. Buna göre çimento fiyatındaki yıllık artış yüzde 7,5 yani enflasyona paraleldir" diye konuştu.
Fiyat tartışmaları ile normal fiyat artışlarının dahi yapılmaması için manevi baskı altında tutulduklarını iddia eden İğnebekçili, şunları söyledi:
"Çimento, enerji yoğun bir üretimdir ve bu nedenle dünya genelinde ve ülkemizde enerji maliyetlerindeki artışlar, bilhassa petrol fiyatlarına bağlı nakliye fiyat artışları, çimento maliyetlerimizi sürekli artırmaktadır. Tüm bu aleyhte görüşler ve saptırmalara rağmen kimsenin inkar edemeyeceği gerçek şudur: Türkiye halen Avrupa'nın en ucuz çimentosunu kullanan ülke olmaya devam ediyor. 2005 yılında, tüm Avrupa Ülkelerinde ortalama bir ton çimento fiyatı, 78 ABD Doları iken, Türkiye ortalamasının 53 ABD Doları olduğu, Uluslararası Bağımsız Araştırma Şirketlerinin Raporlarında yer alıyor ( Kaynak: JPMorgan, Global Equity Research 08.02.2006). Dünyada Türkiye'den daha ucuz çimento fiyatı olan ülkeler ise, sadece ve sadece, petrol ve petrole dayalı enerji maliyeti çok düşük olan,ve aynı zamanda enerji ihraç eden, İran, Mısır gibi ülkeler".
Öte taraftan, konut fiyatlarındaki artışın sebebinin çimento fiyatları olarak gerekçelendirilmesini de gerçekçi bulmayan İğnebekçili, çimentonun konut maliyetindeki payının hala yüzde 4 olduğuna, 100 metrekarelik bir konutun inşası için gereken 12 - 16 ton çimentonun maliyetinin ise azami 1600 YTL olacağına dikkat çekti. İğnebekçili, aynı şekilde, hazır betona üst üste yapılan zamların da çimento fiyatlarına bağlanamayacağını belirterek, özellikle petrol ve agrega fiyatlarının hazır beton maliyetinde çimento kadar önemli yer tuttuğuna işaret etti.
TOKİ kendi işine baksın
Yeni çimento fabrikaları yatırımlarına ve TOKİ'nin de çimento üretimine gireceği yönündeki iddialara da değinen İğnebekçili, şunları söyledi:
"Ülkemizde halen 42 milyon ton klinker ve 52,5 milyon ton çimento kapasitesi mevcuttur. Önümüzdeki 3 yıl içerisinde klinker kapasitesinin 15 milyon ton daha artırılarak 57 milyon tona, çimento kapasitesinin ise 70 milyon tona çıkması bekleniyor. Bu yeni projelerle, önümüzdeki 3 yıl içersinde gerek klinker gerekse çimentoda ciddi kapasite fazlalığı olacak. Bugün tüm dünyada yaşanan konjektürel durum zaman içersinde normale dönecek, ve o zaman sadece ülkemizde değil tüm dünya piyasalarında ciddi bir arz fazlası ortaya çıkacaktır. Böyle bir durumda, yapılan yeni kapasite yatırımlarının ekonomik karlılıklarının yokolması kuvvetle muhtemeldir".
TOKİ 'nin çimento fabrikaları kurma düşüncesinin bu perspektifle değerlendirilmesi gereğini vurgulayan İğnebekçili, TOKİ'nin yeni fabrikalar kurma düşüncesinin hiçbir bilimsel ve ekonomik mantığı olamayacağını savundu. İğnebekçili, tüm TOKİ projelerinin yıllık çimento ihtiyacının azami 2 milyon ton olduğunu ve bunun da yurdun dört tarafına dağıldığını anımsatarak, "TOKİ'nin misyonu, bir zamanlar ÇİTOSAN'ın yaptığı işleri yapmak değil, vatandaşa ucuz konut üretmektir" dedi.