Akbelen'de Bilirkişi Keşfi Yapılacak

(Fotoğraf: Evrensel)

Muğla’nın Milas İlçesi yakınlarındaki Akbelen ormanı köylülerin yıllarca süren direnişine karşı jandarmanın müdahalesi ile kesilmiş olmasına rağmen hukuki süreç hala devam ediyor. Akbelen Ormanı’nda 2023 yılı temmuz ayında başlayan hukuka aykırı ağaç kesimlerinin Yeniköy Kemerköy Termik Santrali’ne 2005 yılında verilen ÇED muafiyeti kararı ile yapıldığının öğrenilmesinin ardından bu muafiyete karşı açılan dava Muğla 2. İdare Mahkemesince reddedilmişti. Kararın taşındığı Danıştay 4. Dairesi “eksik inceleme” gerekçesi ile yerel mahkemenin kararını bozmuştu.

Evrensel’den Özer Akdemir’in haberine göre; Danıştay kararında, ilk derece mahkemesinin; İkizköy’deki kömür ocağı faaliyetlerinin ve konveyör bant gibi işlemlerin önceki ÇED muafiyeti kararlarının sınırları içinde kalıp kalmadığını, üretim yöntemi ve miktarında değişiklik olup olmadığını ve yapılan işlerin termik santraller açısından “zorunlu yapı ve tesis” sayılıp sayılamayacağını ayrıntılı biçimde araştırmadan ret kararı verdiğine vurgu yapmıştı.

Danıştay 4. Dairesi, bu soruların; çevre, maden ve harita mühendislerinin de yer aldığı uzman bir bilirkişi heyetiyle yapılacak kesif sonucu, koordinatlar, yöntem ve kapasite değişiklikleri de incelenerek ortaya konulmasını zorunlu görerek dosyayı kapsamlı bir bilirkişi incelemesi yapılıp yeniden esas hakkında karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine iade etmişti. Danıştay’ın bu kararının ardından Muğla 2. İdare Mahkemesi 21 Kasım 2025 Cuma günü saat 10:30’da, artık açık maden ocağı hâline getirilen Akbelen Ormanı’nda keşif yapılmasına karar verdi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Bilirkişi keşfi ile ilgili bir açıklama yapan davanın avukatları Akbelen ÇED Muafiyeti davasının yalnızca Akbelen Ormanı’nda işlenen tahribatın hesabını sormak değil; sağlıklı ve dengeli bir çevrede yasama hakkını, geleceğin suyu, toprağı ve ormanını, kısacası tüm türlerin yaşam hakkını savunma davası olduğunu dile getirdiler. Avukatlar “ÇED’siz, denetimsiz, şirketlerin çıkarlarını önceleyen uygulamalara ve bunları meşrulaştıran 7554 sayılı ‘Süper İzin’ Yasası gibi düzenlemelere her ‘olur’ denildiğinde, Akbelen’de yaşanan hukuksuzluk ülkenin dört bir yanına yayılmaktadır. Bu yüzden keşif günü yapılacak bilirkişi incelemesinde, yasam savunucularının yalnız olmadığını göstermek, hakikatin tanığı olmak ve mahkeme heyetine sahadaki gerçek tabloyu göstermek için herkesin keşfe katılması hayati önem taşımaktadır” dediler.

Avukatlar tüm meslek örgütlerini, demokratik kitle örgütlerini, ekoloji örgütlerini, çevre derneklerini, yaşam hakkı savunucularını ve bu ülkenin havasına, suyuna, ormanına ortak olan herkesi 21 Kasım günü Akbelen’de buluşmaya çağırdılar.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.