Dünyanın Gözü 'Nükleer'de



Dünya, petrol savaşları ve olası doğalgaz krizi ile birlikte nükleer enerjiye dönüş sinyalleri veriyor. Dünyadaki toplam 442 nükleer santralla elektrik ihtiyacının yüzde 16'sı karşılanıyor, 24 yeni reaktörün yapımı ise sürüyor.

Fransız dergisi Le Nouvel Observateur'un 5-11 Ocak'ta yayımlanan araştırmasında, dünya çapında fosil yakıt yataklarının azalmasıyla birlikte nükleer enerjiye dönüş sinyallerinin verildiği vurgulandı. Nükleer santralların dünya çapında ürettiği elektrik miktarının 2025 yılına dek 387 gigavattan 487 gigavata çıkması beklendiği belirtildi.

'En çok santral ABD'de'
Dünyada toplam 442 nükleer santralla bütün elektrik ihtiyacının yüzde 16'sının karşılandığı ve 24 yeni reaktörün yapımının ise sürdüğüne dikkat çekilen araştırmada, en fazla santrala sahip olan ABD'nin ise 104 reaktörde toplam elektrik ihtiyacının yüzde 20'sinin karşılandığı ifade edildi. ABD'yi 59 santralla Fransa izliyor. Toplam elektrik ihtiyacının yüzde 78'inin nükleer enerjiden sağlandığı ülkede, Areva ve Flammanville bölgelerine yapılacak olan 2 yeni santral konusundaki tartışmalar hâlâ sürüyor. Bu ülkelerin dışında Japonya'da 55, Rusya'da 31, Çin'de 9, Hindistan'da 15, Güney Kore'de ise 20 nükleer santral bulunuyor.

İngiltere gözden geçiriyor
11-14 Aralık 2005 tarihinde Paris'te gerçekleştirilen Avrupa Nükleer Konferansı'na katılan Amerikan Nükleer Enerji Enstitüsü Başkanı Skip Bowman, birincisi 2015'ten önce tamamlanmak üzere, ABD'nin en az 20 yeni nükleer santralı 20 yıl içinde yapacağını belirtti. Araştırmada İngiltere'nin de nükleer enerji programına döndüğü, Kuzey Denizi'nde 40 yıl önce bulunan petrolle çalışmaların yavaşlatıldığı adada 22 Aralık'ta bir açıklama yapan Başbakan Tony Blair'in, ''nükleer programımızı gözden geçirmeye hazırız'' demeci anımsatıldı.

AB kararsız
Toplam 148 nükleer santralıyla elektrik ihtiyacının yüzde 32'sini sağlayan Avrupa Birliği'nde de tartışmalar sürüyor. AB'nin nükleer enerjiden yana ülkeleri Fransa ve Macaristan karşısında Avusturya, Yunanistan ve İrlanda'nın oluşturduğu blok yeterince etkili olamıyor. Almanya, İspanya, Belçika ve İsveç kararsız tavırlarını sürdürseler de nükleer programlarını eksiksiz uyguladıklarından, AB'nin genelinde ''AB, ne nükleer enerjiyi destekliyor ne de nükleer enerjiden vazgeçiyor'' izlenimini veriyor.