AKM Sürecinde Sabırlar Taştı



AKM'deyiz İnisiyatifi, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 2008 yılında restorasyon gerekçesiyle boşaltılan, ancak avam projesi İstanbul 9. İdare Mahkemesi tarafından iptal edilen, buna rağmen yıkım işlerinin devam ettirildiği ve 7 yıldır boş olan Atatürk Kültür Merkezi'ni (AKM) yargıya taşıdı. Dün (27 Mart Cuma Çağlayan Adliyesi'nde buluşarak, kesinleşmiş mahkeme kararına rağmen AKM'nin eski haline getirilmemesinde, hatta amacı dışında toplumsal olaylara karşı adeta bir polis karakolu haline dönüştürülmesinde sorumlukları bulunanalar hakkında suç duyurusunda bulunan AKM'deyiz İnisiyatifi; "2863 sayılı yasanın 10. maddesine ve koruma ilkelerine aykırı olarak 7 yıldır binanın onarımını engelleyen başta Kültür ve Turizm Bakanlığı olmak üzere, tüm sorumlular hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunuyoruz" açıklamasını yaptı.

Eyüp Muhcu: Artık sözün bittiği andır, AKM açılmalıdır

yapi.com.tr'ye yaptığı açıklamada kamu adına AKM’yi korumakla yükümlü olan Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın uzun süredir AKM’yi yıkmak için çaba gösterdiğine dikkat çeken TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, "Artık sözün bittiği andır, AKM açılmalıdır; aksi için hiçbir koşul ileri sürülemez" dedi. Bugüne kadar süregelen ve binanın halkla buluşmaması, yıkılmasıyla ilgili girişimlerin açıkça bir suç teşkil ettiğini kaydeden Muhcu; "Biz duyarlı yurttaşlar, kültür sanat insanları olarak AKM’yi istiyoruz. Eğer kamu AKM’yi restore etmiyorsa, biz buna hazırız ve talibiz. AKM’yi mutlaka alacağız" şeklinde konuştu.

Muhcu, özellikle son yıllarda kendini üretemeyen, bir üslubu olmayan, hilkat garibesi olarak tanımlanabilecek bir mimarlık anlayışıyla karşı karşıya olduğumuzu belirterek; bu bağlamda, döneminin mimari özelliklerini taşıyan, modern mimarlığın Türkiye’deki simgesel yapılarından biri olan AKM'nin çok daha önemli bir hale geldiğinin altını çizdi ve sözlerine şöyle devam etti:

"AKM gibi döneminin özgün mimari karakterinin izlerini, dokusunu, estetik değerlerini taşıyan çok sayıda kamu yapısı, kültür binası var. Bu yapılar anı değeri olan, toplumsal bellek içinde önemli bir yer tutan binalar; kenti kent yapan, onun kimlik değerlerini oluşturan nitelikleri söz konusu. Ne yazık ki bugünkü kamu yönetimleri Cumhuriyet mirasına yönelik hasmane bir tutum içinde; Osmanlı ve Selçuklu mimarlığı dışında, bu coğrafyanın zengin kültürel birikimini, mimarlık çeşitliliğini ve değerlerini yok sayan bir anlayış söz konusu. Bu nedenle, bu kültür mirasının mutlaka korunması çok önemli. Bu noktada toplumun bir duyarlılık göstermesi, çabalarının daha fazla öne çıkmasına ihtiyaç var. Biz Mimarlar Odası olarak kamu kurumları nezdinde bu yöndeki girişimlerimizi sürdürüyoruz. Özellikle kamusal projelerin mutlaka yarışma yoluyla elde edilmesi, mutlaka toplumsal katılım sağlanması, plan bütünlüğü içinde kentlilere katkı sağlayan mimari ürünlerin elde edilmesi gerekiyor. Aksi taktirde bugünün sorunları daha büyük şekilde yeniden ve yeniden karşımıza çıkacaktır".

Nisan ayında Taksim Meydanı Yayalaştırma Projesi'nin başlayacağı yönündeki haberlere de değinen Muhcu, tarihi Taksim Meydanı'nın Maksim, Cumhuriyet Anıtı, Gezi Parkı, Atatürk Kültür Merkezi ve çevresiyle bir bütün olduğunu vurguladı ve bu değerlerle birlikte ele alınması gerektiğini ifade etti. "Bütünlüğünü dikkate almadan yapılan her operasyonel müdahalenin Taksim Meydanı’na zarar verdiğini, yaşam kalitesini daha da aşağı çektiğini görüyoruz" diyen Muhcu, doğru bir mimarlık çözümlemesi, kentsel tasarım ortaya koyabilmek için halkın, sivil toplumun, uzmanlık çevrelerinin katılımının önemine işaret etti.

Müjgan Özçay: AKM, artık İstanbul’da ranta karşı olmanın bir simgesi

AKM'yi artık İstanbul’da ranta karşı olmanın bir simgesi olarak tarif eden Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası Merkez Yürütme Kurulu Kadın Sekreteri, İstanbul Devlet Opera ve Balesi solisti Müjgan Özçay da, "Artık orayı bir harabe olarak görmeyin; orası, bir mücadelenin direk noktası, bayrağı. Biz, bundan sonra bu bayrağa daha çok sahip çıkacağız. Artık sabırlar taştı; bilendik. Dünya Tiyatro Günü’nde sizinle burada konuşmak yerine prova yapıyor olmalıydık; ama prova yapacak yerimiz yok" diye konuştu. Belli bir dönem mimarisinin kült binalarından biri olan AKM’nin çirkinliğini, zevksizliğini tartışmanın yanlışlığına vurgu yaparak, "Kimi sever, kimi sevmez" diyen Özçay, şöyle konuştu:

"AKM’nin belli bir işlevi var; İstanbul’da ve Türkiye’de tek, Balkanlarda ise en büyük mekaniklere sahip sahne. Bu kadar önemli bir sanat kuruluşunun yerine yenisini koydun da mı kaldırıyorsun? Kaldı ki, yerine yenisini koy, ama bunu da tut; hatta beş tane daha yap. Bu şehir onları da kaldırır. Sanat böyle mi yaygınlaştırılır Allah aşkına? Bu, halka bir cezadır. Bugün AKM, basit bir bina meselesi olmaktan çıkmıştır. Bu, sanata ve sanatçıya saygı, vatandaşa saygı, değerlerimize, varlıklarımıza bir saygı meselesidir.

2008’de binadan çıkarıldıktan sonra herkes çil yavrusu gibi İstanbul’un çeşitli yerlerine dağıldı. Bize doğru düzgün bir yer gösterilmediği gibi, çalışma ve temsil imkanı da sağlanamadı. Sadece opera ve baleden bahsetmiyorum; o binada, senfoni, tiyatro, halk dansları, çok sesli devlet korosu gibi yedi farklı kurum vardı. Çalışanlar ve onların aileleri ile birlikte binlerce insanı etkileyen bir süreçten bahsediyoruz".

Reklam Goruntulenme Bolumu

Mahmut Tanal: Türkiye’de hukuk varsa, mahkeme kararlarını yerine getirmeyen yetkililer ceza almalı

CHP İstanbul Milletvekili avukat Mahmut Tanal da Anayasa’nın 138. maddesi 'mahkeme kararları yasama yürütme yargı, herkesi bağlar; yerine getirilmesi hiçbir şekilde geciktirilemez' derken İdare Mahkemesi’nin AKM kararına bugüne kadar uyulmadığına dikkat çekti. "AKM 7 yıldır atıl bir şekilde duruyor, çürümeye bırakılmış durumda. Sanatçı, sanatını icra edemiyor; seyirci de onu izleyemiyor" diyen Tanal, "Eğer Türkiye’de hukuk, adalet varsa, mahkeme kararlarını yerine getirmeyen yetkililerin ceza alması gerekiyor" şeklinde konuştu. AKM'deyiz İnisiyatifinin 'bırakın biz yapalım' çağrısına dikkat çeken Tanal, "Biz arabamızı, evimizi satarız, imkanlarımız dahilinde katkı sunarak burayı restore ederiz" dedi.