AKM'nin hikâyesi 1938-1949 yılları arasında İstanbul Belediye Reisi olan Dr. Lütfi Kırdar'la başlıyor. Kırdar, Batı türü sanat etkinlikleri için İstanbul'da tek bir mekân olmadığını söyleyerek, İl Genel Meclisi'nden Taksim'de bir opera binası için karar çıkarır. Hemen ünlü mimarlarla temasa geçilir. Ama uluslararası yarışmada kazanan proje, savaş nedeniyle uygulanamaz. Fakat bu proje daha sonra mimar Rükneddin Güney tarafından küçültülerek 29 Mayıs 1946'da AKM'nin temeli atılır.
w
Belediye para bulamayınca inşaat aksar, proje Bayındırlık Bakanlığı'na devredilir. 1953'te dünyaca ünlü mimarlar Prof. Bonatz ve Prof. Holzmeister İstanbul'a davet edilerek görüşleri alınır. 1956'da AKM için özel bir büro kurulur, başına o dönem Bayındırlık Bakanlığı'nda görevli mimar Hayati Tabanlıoğlu getirilir. Almanya'da tiyatro yapıları üzerinde doktora yapan Tabanlıoğlu, yapının projelerini inceler ve yeni bir proje hazırlar.
Başlangıçta opera binası olarak düşünülen yapı yeni projede büyük bir kültür merkezi niteliği kazanır. Proje tiyatro yapıları konusunda ün yapmış ünlü Alman mimar Prof. Gerhard Graubner'in de onayından geçer. (Tabanlıoğlu hazırladığı AKM albümünde eski projeye göre yapılan seyirci bölümü kaba inşaatının yeni projeyi kısıtlayıcı yönde etkilendiğini not düşecektir.) 12 Nisan 1969'da İstanbul Kültür Sarayı adıyla hizmete açılan yapı, birbirinden bağımsız kuruluşlar olan Devlet Opera ve Balesi ile Devlet Tiyatroları'na verilir. 27 Kasım 1970'te çıkan yangında bina büyük oranda hasara uğrar. Binanın yeniden yapımı yedi yıl sürer ve Atatürk Kültür Merkezi adıyla 1977 başlarında yeniden açılır.
1.300 kişilik büyük salon, 500 kişilik konser salonu ve 250 kişilik sinema, 200 kişilik oda tiyatrosu bulunan AKM'nin büyük sahnesi 40 metre yüksekliğindedir. Büyük sahne bütünüyle inip çıkabiliyor, tabanı mekanik olarak dalgalanabiliyor.
Radikal Gazetesi