ALÇIDER'den İletişim Atağı



Alternatif yapı malzemelerine göre daha ekonomik çözümler sunan ve gelişmiş ülkelerde geniş bir kullanım alanına sahip alçının, Türkiye'de yeterince tanınmadığından yola çıkan Türkiye Alçı Üreticileri Derneği (ALÇIDER), bu açığı kapatmak amacıyla büyük bir iletişim programı başlatıyor. Yazılı-görsel tüm mecraları kapsayan bir reklâm kampanyası, kurumsal dergi çalışması, tanıtım filmi, alçı sektör zirvesi ve alçı uygulamalarını içeren bir tasarım yarışmasından oluşan program, Swissotel'de gerçekleştirilen ve ALÇIDER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tunaman ile Genel Sekreter Turgan Vargı'nın katıldığı bir basın toplantısı ile tanıtıldı.

ALÇIDER'in başlıca misyonunun alçı ve alçıdan yapılan ürünleri tüm Türkiye'ye tanıtmak, kullanım alanları ve avantajlarından kamuoyunu haberdar etmek olduğunu dile getiren ALÇIDER Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tunaman, özellikle küresel krizin yapı sektöründe de etkilerini hissettirmeye başladığı bu günlerde ekonomik çözümler sunan alçının geniş kitlelere anlatılmasını ülke ekonomisine katkı sağlayacak bir görev olarak gördüklerini söyledi. Alçının ülkemizde yeterince tanınmamasını ekonomik anlamda büyük bir kayıp olarak niteleyen Mehmet Tunaman, "Bu konuda üzerimize düşeni yapmayı milli bir görev olarak görüyoruz. Yazılı - görsel tüm mecraları kapsayan ve içinde reklam filmi, tanıtım kitapçığı / filmi, kurumsal dergi, sektörün ve mimarların buluştuğu bir alçı sektör zirvesi, alçı uygulamalarını içeren bir tasarım yarışmasının yer aldığı büyük bir iletişim programı başlatıyoruz" dedi.

Turgan Vargı ve Mehmet TunamanAlçının yararlarının başında ekonomik oluşunun geldiğini söyleyen ALÇIDER Genel Sekreteri Turgan Vargı , buna bağlı avantajlarını şöyle sıraladı:

“Alçı ürünler, alternatif malzemelere oranla çok daha az enerji kullanılarak üretiliyor. Tuğla üretiminde kullanılan enerjinin yarısı, çimento üretiminde kullanılan enerjinin ise 5’te 1’i, alçı ürünlerin imalatı için yeterli oluyor! Hafif oluşu binaya eklenen yükü azaltıyor; hafifleyen sistem kolon ve kiriş gibi taşıyıcı eleman kesitlerinin küçülmesine katkıda bulunuyor; bu da inşaat maliyetinin daha başlangıçta azalmasını ve yapı kullanım alanlarının metrekare bazında artmasını sağlıyor. Alçının kolay işlenilebilir ve uygulanabilir olması ve alternatif malzemelere kıyasla çok daha çabuk kuruması, inşaat süresini kısaltıyor. Elde edilişi, uygulanması ve bakımı kolay ve ucuz olan alçı, bitmiş olarak yapıya uygulandığı için ekstra emek ve masraf gerektirmiyor. Alçı, taşıma maliyetleri açısından da avantajlar sunuyor. Üretim yerinden şantiyeye rahatlıkla taşınabilmesi, işçilik masrafı ve maliyetini azaltıyor”.

Turgan Vargı, ülkemizde inşaat malzemesi olarak alçı üretiminin özellikle 1990'lı yılların ortalarında yaygınlaştığını, 2000'li yıllarda hızla büyüdüğünü ve bugün 400 milyon TL hacminde bir sektör haline geldiğine işaret etti. 2007 yılı alçı üretim miktarının ihracat dahil 2.5 milyon ton civarında olduğuna, 2008'de aynı kaldığına, 2009'da ise yurtiçi satışlarda yüzde 20, ihracatta yüzde 50 azalma beklediklerine dikkat çeken Turgan Vargı, kriz sonrası içinse umutlu konuştu.

Türkiye Alçı Üreticileri Derneği (ALÇIDER)

Türkiye Alçı Üreticileri Derneği (ALÇIDER), 1995 yılında kuruldu. Avrupa Alçı Üreticileri Derneği’nin (Eurogypsum) asli üyesi olan ALÇIDER'in amacı, gelişmiş ülkelerce çok iyi tanınan alçı ve alçı türevlerinin yararlarını ülkemizde de yeterince anlatabilmek. Dernek, bu yolla ülkemizdeki enerji ve kaynak israfının önlenmesine, çevre kirliliğinin önüne geçilmesine ve insanlar için yaşanabilir sağlıklı, güvenli mekânlar sağlanmasına katkıda bulunmayı hedefliyor.

Türkiye Alçı Üreticileri Derneği, vizyonunu yapı mevzuatında yapılacak değişikler ve ulusal kaynakların israfını önlemek amacıyla kamu yararı için faaliyetler geliştirmek; üniversiteler ve bilim kuruluşlarıyla işbirliği yaparak alçı ve ürünleri ile ilgili projeler oluşturmak; Kalite Güvence Sistemi ile alçı konusunda standartların belirlenmesini sağlamak; bu konularda eğitim ve tanıtım faaliyetlerinde bulunmak olarak çiziyor.

Türkiye Alçı Üreticileri Derneği’nin üyeleri ise ABS Alçı, Atışkan Alçı, Doğaner Alçı, Entegre, Knauf, Lafarge Dalsan ve Saint-Gobain Rigips. Türkiye Alçı Üreticileri Derneği’nin 78 gerçek, 7 tüzel kişi üyesi bulunuyor.

ALÇIDERGİ yayın hayatına başladı

Türkiye Alçı Üreticileri Derneği’nin yayını  “ALÇIDERGİ”nin ilk sayısı okuyucuyla buluştu. Kurumsal kimliğini yenileyen, dinamizm ve saygınlığı pekiştiren yeni logosuyla değişim sürecine giren ALÇIDER, başta sektör temsilcileri, üniversiteler, yapı ile ilgili meslek örgütleri ve kamu yönetimine yönelik bilgilendirme amaçlı ALÇIDERGİ adlı yayın organını hazırladı. MPR Pazarlama Halkla İlişkiler’in desteğiyle, Mustafa Kirman editörlüğünde hazırlanan ALÇIDERGİ’nin Ocak-Mart 2009 aylarını içeren ilk sayısı röportajlar, araştırmalar, dosyalar ve haberlerden oluşuyor.

İki forma olarak yayınlanacak ve alçı sektörüne ışık tutacak derginin ilk sayısının kapak konusu, alçı taşının 10 bin yıllık serüvenine tanıklık etme fırsatı sunan 'Çatalhöyük’ten Günümüze Alçı'. Dünyayı alçı taşıyla tanıştıran Çatalhöyük ve Anadolu’dan başlayan araştırma, günümüzde gelişen teknoloji ve mimari anlayışla alçı kullanımının değişimini gözler önüne seriyor.

ALÇIDERGİ’nin ilk sayısına konuk olan önemli portreler ise, Türkiye’de alçı sektörünün gelişiminde büyük payı olan, ALÇIDER’in kurucularından Prof. Dr. Ruhi Kafesçioğlu ve çağdaş mimarinin Türkiye’deki tanınmış isimlerinden, ulusal, uluslararası pek çok ödüle sahip Emre Arolat.

Alçının yararları, çevre ve insan sağlığı açısından alçı, ALÇIDER’den haberler gibi pek çok bölümünden oluşan ALÇIDERGİ, 3 ayda bir okuyucuyla buluşacak.