Alışveriş Kulesi Projesinin İlkesel Zaafları

Şehir planlama mesleğinin bilimsel kriterleri açısından projeyi ele alacak olursak 5 temel noktada projenin yanlışları özetlenebilir ki, projenin uygulanması söz konusu olursa hem koruma kurulunun hem de olası dava sürecindeki bilirkişilerin üzerinde duracağı noktalar da büyük ölçüde bunlar olacaktır.

1. Kamu yararı:
Eğitim, sağlık gibi kamu hizmetlerinin kentsel alanda yer seçimleri erişebilirlik mesafelerine göre belirlenir. Kentin gelişmesi durumunda yeni konut alanlarında da bu erişebilirlik mesafeleri göz önüne alınarak yeni eğitim donatıları için alan ayrılır. Mevcut donatıların ortadan kaldırılması ise şehircilik ilkelerine aykırıdır. Böyle bir işlev değişikliği, mevcut kamu hizmetinden faydalanan kesimler için önemli mağduriyetler yaratır. Planlamanın özü kamu yararıdır ve bu proje kamu yararına aykırıdır.

2. Kent kimliği ve kültür varlığı:
Kentte kimlik öğesi haline gelmiş yapı ve alanların korunması bunların gelecek nesillere aktarılması temel bir ilkedir. Bu yapıların bulunduğu arsalara herhangi bir yapı yapmak, yapıları yıkmak ve değiştirmek mümkün değildir. Bu alanlarla ilgili müracaatlar Koruma Kurulları tarafından değerlendirilirken de bina değil arsa ölçeğinde değerlendirme yapılır. Binayı koruyalım arsaya karışmayalım denemez. Tescilli bina arsasıyla bir bütündür. Bu tescilli binalarının bulunduğu parsel bölünemez, ve işlev değişikliği yapılamaz.

3. Kentsel rant ve kamu payı:
Bir kentsel alanda yapılan imar planı değişikliğiyle rant yaratılması; yaratılan rantın kamuya aktarılmaması ya da kamu yararına kullanılmaması durumunda kabul edilemez. Zira bu şekilde bir kamu kaynağı yağmalanarak özel kişilere maddi çıkar sağlanmış olur ki kamu hizmeti vermekle görevli olan yerel yönetimlerin bu tarz projeler üretmesi suç niteliğindedir. İmar hakları üzerinde emsal teşkil ederek, yoğunluk artış taleplerini çağırabilecek bu tarz değişikliler sadece kentsel estetik, kent silueti açısından da sıkıntılar doğuracağı için reddedilebilir.

4. Yoğunluk, ulaşım ve trafik yükü:
Bir kentsel alanda yoğunluk ve aktivite artırıcı plan değişiklikleri bölgeye önemli altyapı, ulaşım, trafik yoğunluğu getiren değişikliklerdir. Bölgede artacak trafik yükünü ve otopark ihtiyacını karşılayacak altyapının bulunmaması büyük ulaşım sorunlarını da beraberinde getireceğinden kabul edilemez.

5. Katılım ve aleniyet:
Herhangi bir karardan etkilenen kesimlerin katılımı olmaksızın kent planlama ve yönetimi olamayacağı artık gelişmiş dünyada kabul görüyor. Proje hakkında, meslek odaları, sivil toplum, üniversite, yerel medya, koruma kurulu, mezunlar derneği, Konya halkı, lise yönetimi ve öğrencilerinin görüş ve beklentilerini hiçe sayan bir yaklaşımın katılımcı planlama ve demokratik kent yönetimi uygulamalarıyla hiçbir ilişkisi yoktur. Kent genelini etkileyecek bu tür büyük projelerin şeffaf süreçlerde üretilmemesi de önemli bir aleniyet sorunu yaratmaktadır.