Almanya Fotoğrafları - 8 Bakış Açısı Fotograf Sergisi



Fotografevi Koç Allianz Galerisi, Goethe Enstitüsü işbirliğiyle, "Almanya Fotoğrafları - 8 Bakış Açısı Fotoğraf Sergisi"ne ev sahipliği yapıyor. Sergi 1990 yılında yedi Doğu Alman fotoğraf sanatçısınin kurduğu OSTKREUZ ajansına ait fotoğraflardan oluşuyor. Farklı fotoğraf dizileri ile sadece konuları yansıtmakla kalmayan sergi aynı zamanda OSTKREUZ fotoğrafçılarının kendilerine özgü bakış açılarını dile getiriyor. Fotoğraflar hem Almanya’nın şu anki politik durumuna, hem de Almanların kişisel yaşam alanlarına ve planlarına güvenilir, kısa ve öz bir bakış sağlıyor.

OSTKREUZ Ajansı
1990 yılında yedi Doğu Alman fotoğraf sanatçısınin kurduğu OSTKREUZ ajansı o günden bu yana Doğu ve Batı Almanya’dan 17 üyesi ile yerleşmiş ve tanınmış bir kurum haline geldi. Ajansın kuruluşunun 15. yıldönümü nedeniyle OSTKREUZ ve Goethe Enstitüsü işbirliği ile her üyesinin Alman gerçeğine farklı yönden baktığı bir sergi tasarlandı. Ajansın 17 fotoğraf sanatçısının her biri bir konuyu ele alarak, kişisel tecrübelerini ve ilgi alanlarını yansıttılar. Fotografçılar bu çalısma için amaçlarının Almanya’yı temsil eden bir fotoğraf ortaya koymak olmadığını, zaten mümkün de olamayacağını belirtiyorlar. Buna rağmen farklı fotoğraf dizileri bir araya gelince güncel Alman düşünce tarzını yansıtmışlar.

1 Ekim - 12 Kasım 2005 tarihleri arasında 17 OSTKREUZ fotoğrafçısına ait olan "Almanya Fotoğrafları“ Berlin’de geniş çapta hazırlanan bir yıldönüm sergisi çerçevesinde gösterilmişti. Goethe Enstitüsü turne sergisi için de Berlin’deki sergiden sekiz karakteristik bakış açısı seçilmiştir. Her ne kadar söz konusu sekiz fotoğrafçının fotoğraf dili çok farklıysa da, bu çok çeşitli bakışlarda Alman kültürüne ve toplumuna ait genel bir motif görülmektedir. Sanki hepsinde tipik Alman memleket motifi bulunmaktadır.

Thomas Meyer memleket hissini Kuzey Denizi’nde Spiekeroog’da çektiği uyumlu doğa fotoğraflarıyla yakalamaktadır. Buna karşılık Jordis Antonia Schlösser, Aşağı Ren bölgesindeki Halle-Neustadt ve Garzweiler adındaki iki yerde bölgedeki nüfus azalması nedeniyle memleketi kaybetme konusunu ele almaktadır. Anne Schönharting bakışını, ihmal edilen çocuklara eskiden okul olan bir yerde geçici „yedek memleket“ sunulmasına çevirmiştir. Sibylle Bergemann ise Alman Demokratik Cumhuriyeti’ndeki kendi geçmişindeki izleri hassas bir şekilde aramaktadır. Linn Schröder çektiği etkileyici anlarda günlük hayattaki gerçeğin şiirsel kalitesini keşfetmektedir. Annette Hauschild ince bir dille alay ederek Almanların pazar günü alışkanlıklarını gözlemektedir. Ute Mahler hepsinden farklı olarak yaşlı insanların canlılığını anlatmaktadır. Son olarak Wolfgang Bellwinkel genç neslin memleket ve kişisel mutluluk hakkındaki ideallerini sorgulamaktadır.

Detaylı bilgi için lütfen tıklayınız.

Sergi 21 Ocak 2008 tarihlerine kadar ziyaret edilebilir.