17 Ağustos 1999'da yaşanan ve binlerce kişinin ölümüne yol açan Marmara depreminin üzerinden altı yıl geçti. Büyük afetin yaraları sarılmış gibi gözükse de, deprem hâlâ var olan bir gerçek. Ve bu gerçek, alınması gereken önlemleri de beraberinde getiriyor. Tabii deprem ve depremden başka yaşanabilecek olası afetlere karşı toplumsal duyarlılık da bir şekilde uyandırılmalı.
Büyük Marmara depremi sırasında edinilen tecrübelerin sonucunda düşünsel temelleri atılan ve 2000 yılında pilot bir çalışma ile başlayan Mahalle Afet Gönüllüleri Projesi, 1999 depreminde Türkiye'nin yardımına ilk koşan devletlerden olan İsviçre tarafından sağlanan düzenli bir kaynağa sahip olması, sağlıklı bir işbirliği çerçevesinde yürütülmesi ve ülke koşullarına uygun gerçekçi hedefleri ile sürdürülmeye devam ediyor.
Proje, İsviçre Kalkınma ve İşbirliği Dairesi İnsani Yardım Bölümü'nün, Marmara depremlerinin hemen ardından Kasım 1999'da rehabilitasyon, afet zararlarını önleme ve afet hazırlık çalışmalarında Türkiye'ye yardımcı olmak üzere bir işbirliği ofisi açmasıyla başlamış. Ve daha sonra da Temmuz 2000'de İzmit'te gerçekleştirilen 'Afet Yönetimi Konferansı' ve Akçakoca'da gerçekleştirilen 'Afet Yönetimi Grup Çalışması' sonucu ortaya çıkan öneriler dikkate alınarak, sosyal projenin genel çerçevesi belirlenmiş. Proje 2003 yılından itibaren Yalova ve İstanbul'da da uygulanıyor. 2005 sonu itibariyle de İstanbul, Yalova ve Kocaeli'nde toplam 40 mahallede gönüllü yapılanması tamamlanmış. Projede görev alan Mahalle Afet Gönüllüleri, şu anda üç ilde, sayısı 1700'ü aşkın eğitimli üyeleri, yetkili kriz merkezleri ile önemli bir afete karşı hazırlık ve müdahale gücü haline gelmiş durumda.
Afet bilinci öğretiliyor
Mahalle Afet Gönüllüleri Projesi'nin uygulandığı mahallelerde, 35 - 50 kişiden oluşan gönüllülere 34 saatlik eğitim programı çerçevesinde afet bilinci ve hazırlık, afet psikolojisi, temel yangın söndürme, ilkyardım ve arama - kurtarma dersleri veriliyor. Bu eğitimlerin yanı sıra mahalleye, afetin hemen sonrasında, profesyonel yardım ulaşana kadar etkin müdahalede bulunabilmek için gerekli ekipmanlar ve bu ekipmanların depolandığı bir konteyner temin ediliyor. Profesyonel kurtarma ekipleri alana ulaştığında, gönüllüler de profesyonel ekiplere yardımcı olma görevini üstleniyorlar. Gönüllüler ayrıca, afetten etkilenmiş olan halkın çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasında da resmi ekiplere yardımcı oluyorlar.
Projeye katılan mahallelerde dört kişilik bir Mahalle Afet Kurulu bulunuyor. Muhtarların başkanlık görevini üstlendiği bu kurulda bir gönüllü koordinatörü, bir lojistik sorumlusu ve bir de afet risk ve hasar tespit sorumlusu yer alıyor. Bu kurullar mahallelerdeki afet risklerinin ve risklere karşı müdahale kapasitelerinin düzenlemesini yapıyor. Mahallelere MAG kişisel ekipmanlarının yanı sıra afet anında kullanılacak jenaratör, kriko, aydınlatma gibi takım ekipmanları da veriliyor. Kişisel ve takım ekipmanları mahallelerde, Mahalle Afet Destek Merkezi adı verilen özel tasarlanmış bir konteynerdan oluşan güvenli ve ulaşımı kolay bir yerde muhafaza ediliyor.
'Projeye seve seve katıldım'
MAG üyesi Yusuf Tek (45, Emekli): "Doğal afetlerde yapılan kurtarma çalışmalarını televizyondan izlerken, ben de orada olmayı çok istedim. Böyle bir proje olduğunu duyunca da seve seve katıldım. Bir ay boyunca ilkyardım ve arama - kurtarma konularında eğitim aldık. Bu eğitimler daha sonra da periyodik olarak devam edecek. Ama bizim ülkemizde insanların çoğu bilinçsiz olduğu için öğrendiğimiz ilkyardımları uygulamak çok zor."
"Yaşamak ve yaşatmak bizim elimizde" sloganıyla gönüllü çalışmalarını sürdüren projenin en önemli amacı, insanlara herhangi bir afet ya da kaza anında kendilerini ve sevdiklerini kurtarmalarını sağlayacak bilgileri aşılamak, mahalle örgütlerini eğitmek ve gerekli malzemeleri temin etmek. Siz de MAG'lara katılarak toplumsal duyarlılığınızı göstermek istiyorsanız, www.mag.org.tr adresinden bilgi alabilirsiniz.