Alya Uçar Apartmanı Davasında 'Bina Yapım Aşamasında Çöktü' İddiası

(Fotoğraf: DHA)

6 Şubat depremlerinde, Hatay'ın Antakya ilçesinde yıkılan Alya Uçar Apartmanı'nda, 2'si bebek, 1'i çocuk olmak üzere 14 kişi hayatını kaybetti. Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı, müteahhit Hikmet Günsay, şantiye şefi Adem Sabırlı, denetçi Ali Şahin, statik proje müellifi Ayhan Girişken, proje denetçisi Antuvan Ayrancıoğlu ve zemin etüt raporunu hazırlayan Salih Zorsu hakkında, "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçlamasıyla 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı. Dosyada tutuklu sanık bulunmuyor.

ANKA’da yer alan habere göre; duruşmaya, başka bir deprem dosyası kapsamında tutuklu bulunan müteahhit Hikmet Günsay, cezaevinden SEGBİS aracılığıyla katıldı. Tutuksuz sanıklardan Salih Zorsu duruşma salonunda hazır bulundu. Diğer tutuksuz sanıklar ise duruşmaya katılmazken, depremde yakınlarını kaybedenler ile taraf avukatları da salonda yer aldı.

Müteahhit Hikmet Günsay, binada herhangi bir kusur bulunmadığını ve her şeyi usulüne göre yaptığını iddia etti. Günsay, yan binanın yıkılarak Alya Uçar Apartmanı'nı da yıktığını ileri sürerek, bu konunun araştırılmasını talep etti. Hakkında "kaçtı" şeklinde iddialar bulunduğunu belirten Günsay, "Ben kaçmadım, ben de depremzedeyim. Tedavi gördüm, ardından teslim oldum" ifadelerini kullandı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Sanık Salih Zorsu, davada zemindeki sondaj sayısının az olması nedeniyle yargılandığını belirterek, "Jeofizik mühendisiyim. Zemin etüt raporunu hazırlayan kişi Ahmet Güney'dir. Bilirkişi raporunda adım yer almıyor; yalnızca son sayfasında ismim geçtiği için yargılanıyorum. Hakkımdaki suçlamaları kabul etmiyorum" diye konuştu.

"Bina yapım aşamasında çöktü, sekiz ay mühürlü kaldı"
Binada 11 yaşındaki oğlu Ali Armanç'ı kaybeden Alev Demirok, beyanında, aldıkları bir duyuma göre binanın yapım aşamasında çöktüğünü ve sekiz ay boyunca mühürlü kaldığını belirterek, bu konunun araştırılmasını talep etti. Hikmet Günsay'ın, binanın yan binanın yıkılması nedeniyle çöktüğü yönündeki iddiasının doğru olmadığını ifade eden Demirok, "Birinci katın kolonu kırıldı, iki daire birleşme noktasından ayrıldı. On yıl beklediğim oğlum bu blokların altında kaldı. Hikmet Günsay aylarca kaçtı. Çok acı çekiyorum, sanıkların hepsinin ceza almasını istiyorum" dedi.

Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklanma taleplerini reddetti; sanıkların yurt dışı çıkış yasağının devamına, binanın mühürlenme iddiasıyla ilgili olarak ise Antakya Belediyesi'ne yazı yazılmasına karar verdi. Bir sonraki duruşma 29 Ocak 2026 tarihine ertelendi.