Ankara Uygar Şehirler Sıralamasında Sonuncu Oldu



Türkiye'nin başkenti Ankara, OECD'nin (Ekonomik İşbirliği ve kalkınma Teşkilatı) bu yıl yaptığı ve 78 kenti içeren büyükşehirler veri tabanı sıralamasında sonuncu oldu.

OECD, 'Küresel Ekonomide Rekabetçi Kentler' başlıklı raporunu yayımladı. 450 sayfalık raporun başında "Metropolitan Database" adlı çizelge yer aldı. Burada kentler, satınalma gücü paritesine göre kişi başına gayrisafi milli hasıla itibarıyla sıralandı. Sıralamada ilk 12 sırayı ABD kentleri aldı.

4.2 milyon nüfusa sahip San Francisco kişi başına 62.3 bin dolarla birinci olurken bu kenti 5.1 milyon nüfuslu Washington 61.6 bin dolarla izledi. 4.4 milyon nüfuslu Boston ise 58 bin dolarla üçüncü oldu.

12 Amerikan kentini Londra izledi. İstanbul ve İzmir 76 ve 77'nci sıraları paylaşırken, geçmişte birçok üçüncü dünya ülkesinin gıptayla baktığı 'kültür kenti' Ankara sıralamada 78'inci ve sonuncu oldu. Eski komünist ülkelerin başkentleri, kentleri, Kore'nin başkenti Seul, Yunanistan'ın başkenti Atina, Meksika'nın başkenti Meksiko ve diğer kentlerinden Monterey, Guadalajara ve Puebla Türk kentlerinin üstünde yer aldı.

Türkiye hızlı büyüyor
Türkiye OECD'nin aynı raporunda doğurganlıkta birinci sırada yer aldı. Yüzde 3,2 doğurganlık oranıyla Türkiye kentlerdeki doğurganlıkla ilgili tabloda zirveyi kaptırmadı. Türkiye'nin Kore hariç, kendisine en yakın ülke olan Meksika'yı ve OECD ortalamasını ikiye katladığı görüldü. Kentleri nüfus açısından en hızlı büyüyen OECD ülkeleri şöyle:

"Türkiye, Meksika, Yeni Zelanda, Kanada, Avustralya, Finlandiya, ABD, İsveç, İrlanda, Norveç, İspanya, İsviçre, Yunanistan, Portekiz, Hollanda, Danimarka, Japonya, Fransa, Avusturya, Belçika, Almanya, İngiltere, İtalya, Kore, Polonya, Slovakya, Çek Cumhuriye-ti, Macaristan. Son sıralarda yer alan üç ülkede ise AB'ye üyelik ve düşük nüfus artışı nedeniyle kentler son yıllarda küçüldü.

1996-2001 yılları itibarıyla kentlerde istihdam büyümesi itibariyle yapılan sıralamada İrlanda birinciliği alırken, Türkiye listesinin ikinci yarısında yer aldı.

OECD'nin 'Kentler Raporu'yla ilgili hazırladığı bilgi notunda ise, kentlerin OECD ülkelerinde yaşayan insanların yarısından çoğunun barındığı yerler olduğu, birçok ülkenin 'çıktı'larıyla işlerin yarısına yakınının en büyük kentlerde gerçekleştiği belirtildi.

Rapora göre OECD'nin kent nüfusu ortalaması 5 milyon kişi. Kişi başına GSYİH (Gayrisafi Yurtiçi Hasıla) itibarıyla ölçülen en zengin 25 kentin 22'si ABD'de. ABD'nin dışındaki kentlerden Londra 13'üncü, Paris 18'inci ve Dublin 23'üncü sırada yer alıyor.

'Ekonomileri küçük'
"Kentler her zaman başarıyla aynı anlama gelmiyor hızlarını kaybetmiş durumda da olabilirler. Berlin, Fukuoka, Lille, Napoli ve Pittsburg gelir, verimlilik, teknik yeterlilik ve istihdamda ulusal ortalamanın altında performans gösteriyor. 7 milyondan fazla nüfusa sahip Seul, Meksiko, İstanbul ve Tokyo gibi mega kentlerin ekonomileri kent ölçeğine göre küçük bulunuyor" denilen bilgi notunda kentler için tek tip bir gelişme modeli olmadığı, önerilerin özel ihtiyaçlara göre yapılması istendi.

En düşük gelir Ankara'da
OECD'nin "Küresel Ekonomide Rekabetçi Kentler" başlıklı raporunda 11 milyon 400 bin nüfuslu İstanbul'da kişi başına 10 bin 900 bin dolar gelir düştüğü belirtilirken ülke yurtiçi hasılasındaki payının yüzde 27.1 olduğu kaydedildi. İstanbul'da istihdam oranı yüzde 87.9 olarak ifade edildi. Listede yer alan kentlerin ortalamalarıyla karşılaştırıldığında ise İstanbul'da iş verimliliğinin yüzde 58.6 daha az, istihdam oranının yüzde 6.2 daha düşük olduğu belirtildi.

3.4 milyon nüfusa sahip İzmir'de ise kişi başına gelir yıllık 10 bin dolar olarak ilan edilirken sıralamaya göre, İzmir'in ulusal GSYİH'e katkısı yüzde 7.3 düzeyinde bulunuyor. İzmir'de istihdam oranı yüzde 89.2 bulunurken, OECD kentleri ortalamasına göre iş verimliliği yüzde 64, istihdam ise yüz de 4.8 daha düşük durumda.

Gecekondu vurdu
4 milyon nüfusu olduğu belirtilen Ankara'da ise kişi başına gelir 9.6 bin dolar ile OECD ülkelerinin en düşüğü oldu. Belediyelerin gecekondulaşmaya izin vermesi, bunu tapu tahsisleriyle desteklemesi, uygulanan devlet güdümlü istihdam politikaları ve siyasi çıkar kaygılarıyla halka ücretsiz odun, kömür, erzak malzemesi ve yemek dağıtımına girmesi dolayısıyla nüfusu çok hızlı bir şekilde artan Ankara'da üretime katkıda bulunmayan bir nüfus kesimi, kişi başına milli gelirin miktarını düşürdü ve Başkent bu nedenle OECD'nin sonuncu kenti oldu.