Öznel tutumun tutkunu olan Antoine D’Agata, bundan on yıl önce Marsilya’da, Paris’te ve Mexico City’de yaptığı gibi, İstanbul gecelerinde gezmeye başlamıştı. İstanbul, “kasırganın gözü” onun için: “Tarih, soyutlamanın müstehcen, ele avuca gelmez güçleri ile tenin mekaniği arasındaki keskin ve bitmez tükenmez savaşımların odak noktası kıldı kenti.” Antoine D’Agata’ya göre önemli olan, fotoğrafçıların dünyayı nasıl baktığı değil, dünyayla kurdukları mahrem ilişkidir.