"Asıl Büyük Potansiyel Renovasyon Pazarında"



Foto: Candan Mumcuoğlu ve M. Batuhan Besler

Baumit, 2014 yılında ilk defa uygulamaya aldığı 'renovasyon hizmet paketi' ile son tüketicileri de binaların yenilenmesi aşamasında Baumit kalitesi ve güvencesi ile desteklemeyi hadefliyor. 'Pro Isı Yalıtım Sistemi'nin yanısıra çeşitli sigorta ve hizmetleri kapsayan 'renovasyon hizmet paketi'; uygulama, bakım ve eşya hırsızlık sigortaları, projelerin içeriğine bağlı olarak termal kamera ve Enerji Kimlik Belgesi (EKB), süpervizör hizmetlerini de sunuyor. Paketin bir diğer önemli özelliği de 15 yıl sistem garantisi vermesi.

Günümüzde konut dışı karma projelerde de ciddi bir büyüme söz konusu olduğuna işaret eden Baumit Türkiye Genel Müdürü M. Batuhan Besler, ancak özellikle önümüzdeki dönem için esas potansiyel gördükleri alanın renovasyon pazarı olduğunu söylüyor. Mevcut binaların yaklaşık yüzde 15’inde ısı yalıtımı olduğunu, yüzde 85'ine ise hala yalıtım yapılmadığının altını çizen Besler, ekliyor: "Türkiye'de yaklaşık 20 milyon konut stoğu olduğunu kabul edersek, bu oranın ne kadar büyük bir rakam olduğunu siz de tahmin edebilirsiniz".

'Renovasyon hizmet paketi'nin Mart ayı sonu itibarıyle tüketiciye sunulduğunu belirten Baumit Türkiye Pazarlama Müdürü Candan Mumcuoğlu da, "Ürünlerimizde uygulamayı basitleştirerek, uygulamacıların hayatını kolaylaştırmaya çalışırken; geliştirdiğimiz hizmet modelleriyle de tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz. Böylece bu iş artık bir külfet olarak görülmesin ve tüketici, uygulama konusunda daha hevesli olabilsin" diyor.

M. Batuhan Besler ve Candan Mumcuoğlu, bu yıl 37.'si gerçekleştirilen Yapı Fuarı Turkeybuild İstanbul'da yapi.com.tr'nin sorularını yanıtladı:

'Renovasyon hizmet paketi' ile son tüketiciyi merkezine alan bir ürün paketi sundunuz. Isı yalıtım sektörü için 'renovasyon' ne anlama geliyor, neden önemli?

M. Batuhan Besler: Türkiye inşaat sektörü son iki yılda daha çok büyük altyapı yatırımları üzerinden büyüdü. Üst yapıda ise genellikle proje ağırlıklı bir gelişme görüyoruz. Biz, 2014'te kamu yatırımlarının devam edeceği; ancak daha uzun soluklu bir büyüme isteniyorsa özel sektör yatırımlarının da bunu desteklemesi gerektiği görüşündeyiz. Günümüzde sadece konut değil; konut, ofis, AVM gibi karma projelerde de bir büyüme söz konusu. Ancak bizim önümüzdeki dönem için esas potansiyel gördüğümüz alan, mevcut binaların rönöve edilmesi ve ısı yalıtımın yapılması. Türkiye'de mevcut binaların yaklaşık yüzde 15’inde ısı yalıtımı var; yani yüzde 85’lik bir açık söz konusu. Yaklaşık 20 milyon konut stoğu olduğunu kabul edersek; bu oranın ne kadar büyük bir rakam olduğunu siz de kabul edersiniz. Yeni yapılan binalarda ısı yalıtımı, zaten belirli kriterlere, standartlara göre yapılıyor; ne yazık ki halen konut sahiplerinde ısı yalıtımı konusunda çok fazla bir bilinç oluşmuş değil. Hızlı biçimde nasıl kapatabilirim, nasıl daha hızlı bir geri dönüş alabilirim, nasıl daha ucuza mal edebilirim şeklinde düşünülüyor.

Renovasyon pazarını da ikiye ayırabiliriz. Birincisi, kentsel dönüşüm sonrası yapılacak renovasyon çalışmaları; diğeri ise dönüşüm kapsamında olmayıp da yenilenmesi gereken evler…  Kentsel dönüşümün yaratacağı pazar potansiyeli, özellikle İstanbul ve Marmara Bölgesi’nde çok yüksek; kentsel dönüşüm projelerinin neredeyse 3’te 1’i İstanbul’da gerçekleştirilecek. Bu hem metraj olarak, hem de Türkiye ekonomisine katkı anlamında büyük bir potansiyel. Ancak kentsel dönüşüm, çok hızlı başlayan bir projeydi ve istenilen ivmeyle devam edemedi. İşin içinde birden fazla paydaş olduğu için (ev sahibi, hükümet ve müteahhit), bu paydaşların ortak bir noktada buluşması o kadar kolay olmadı. Süreç, hem bu nedenle, hem de piyasa koşulları gereği yeteri kadar hızlı ilerlemedi. Ekonomik boyutuna baktığınız zaman da, devlet tarafından verilen destek ve teşvikler de şu anda istenilen noktada değil. Bizim burada özellikle KDV indirimlerinde, düşük faizli krediler konusunda beklentilerimiz var.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Renovasyon paketi neleri kapsıyor, tüketiciye ne vaadediyor?

Candan Mumcuoğu: Paket, halihazırda olan bir ürün sistemini kapsıyor; ek hizmetler Mart ayı sonu itibarı ile tüketicilere sunuldu. Süpervizörlerimiz, uygulama süresince şantiye alanını ziyaret ediyor ve uygulamayı yerinde kontrol ediyorlar. Çünkü biz ne kadar kaliteli ürün üretirsek üretelim, ürünü asıl ön plana çıkaran faktör uygulama. Bu nedenle uygulamanın da sorunsuz ilerlemesi için düzenli kontroller yapıyoruz. Pakete, insanların hayatını kolaylaştırma amacını taşıyan, uygulama, bakım ve eşya hırsızlık sigortası gibi güvenceler de ekledik. Uygulama sigortası, şantiye alanında iskele kurulu olduğu süre boyunca uygulama esnasında üçüncü şahıslara gelebilecek zararları kapsayan bir sigorta. Aynı sürede yaşanabilecek eşya hırsızlıklarını telafi etmeye yönelik de bir sigortamız var. Ayrıca iskele kaldırıldıktan sonra 2 yıl boyunca yapılacak bakım işlerini de sigorta kapsamına alıyoruz. Ürünlerimizde uygulamayı basitleştirerek uygulamacıların hayatını kolaylaştırmaya çalışırken; geliştirdiğimiz hizmet modelleriyle de tüketicilerin hayatını kolaylaştırmaya çalışıyoruz ki, böylece artık bu iş bir külfet olarak görülmesin ve uygulamaya daha hevesli olunabilsin. Mevcut binalara yönelik Enerji Kimlik Belgesi (EKB) uygulaması, 2017’den itibaren zorunlu hale gelecek. Sürece dair öngörüleriniz nedir, yol haritası ne olmalı?

M. Batuhan Besler: Renovasyon paketimiz kapsamında böyle bir hizmet veriyoruz zaten. Yenilenmek istenen konutların hacmine göre farklı hizmetler sunuyoruz ve bunlardan biri de EKB. Beklentimiz, 2015 yılından itibaren bu konuda daha hızlı adımların atılması; bugünkü uygulamadan da dersler çıkarılarak, iyi ya da aksayan yönlerin tespit edilmesi. Artık özel kurumlar da EKB vermeye başladı. Ancak elbette yeterli değil, 20 milyon konuttan bahsediyoruz.

Hala ısı yalıtımı konusunda yeterli bilinç olmadığından bahsettiniz. Bunu neye bağlıyorsunuz?

M. Batuhan Besler: En büyük sıkıntı, ısı ya da enerji kaybı dediğinizde ısı yalıtımının hala akla gelen ilk çözüm olmaması. İnsanlar, enerji tasarruflu ampüller, elektrikli eşyalar ile daha fazla enerji tasarrufu yapabileceklerini düşünüyor. Ancak işin detayına girdiğimizde, asıl enerji tasarrufunun cephelerden yapılabileceğini; esas enerji kaybının da özellikle konutlardan kaynaklandığını görüyoruz. Tüketilen enerjinin yüzde 40’ı konutlarda harcanıyor ve eğer ısı yalıtımı yoksa, enerji kaybı yaklaşık yüzde 51 seviyelerine çıkıyor. Bu da ülke ekonomisi için yılda yaklaşık 10 milyar dolarlık bir kayıp anlamına geliyor. Dolayısıyla bizim için öncelikle bilinçlendirme çok önemli. Uzman kuruluşlar tarafından kaliteli yalıtım yapılması da bir başka önemli konu. Çünkü hem üretim, hem de uygulama yapan yüzlerce firma var ve ne yazık ki ülke olarak istediğimiz standarta ve kalite koşullarına henüz ulaşmış değiliz. Burada en büyük sıkıntı denetim.

Baumit, ısı yalıtım sektörünü şekillendiren yoğun rekabette kendini nasıl farklılaştırıyor?

M. Batuhan Besler: Bizim ayrıştığımız en önemli noktalardan biri, sistem üretip sistem satıyor olmamız. Türkiye’de bunu yapan firma sayısı hakikaten az. Avrupa ile kıyasladığımız zaman, aramızdaki en büyük fark da bu. Avrupa’da ısı yalıtımı, özellikle 30 yıldır çok ön plana çıkan bir konu. Bugün Orta Avrupa’da ısı yalıtım levha kalınlıkları 15 cm’lik bir ortalamaya sahipken, Türkiye’de zar zor 5 cm’lere çıkabiliyoruz. Türkiye’de de son 10 yıldır ön plana çıkan ısı yalıtımı, büyük potansiyele sahip olduğu için çok fazla üreticinin de sektöre girmesini beraberinde getiriyor. Bu üreticiler, sistem bileşenlerinin parçalarını üretmeye başlıyorlar. Ancak, o parçalar tek tek ne kadar iyi olurlarsa olsunlar, bir sistem haline getiremezseniz istediğiniz performansı elde etmeniz mümkün değil.

Reklam Goruntulenme Bolumu


Isı yalıtım sektöründe ürün trendlerini neler belirliyor?

Candan Mumcuoğu: En azından büyük markalarda trendler, sistem oluşturmak ve bu sistem komponentlerini daha inovatif hale getirmek üzerine yoğunlaşıyor. Isı yalıtım sistemleri, basitçe yapıştırıcı, sıva ve kaplamadan oluşan sistemler. İnovasyon, daha çok kaplama tarafında öne çıkıyor; bu da kendini renk trendlerinde, bir takım nano çalışmalarda gösteriyor. Biz, 880 renk çeşidi sunuyoruz; ki bu, dış cepheler için geliştirilmiş en geniş dış cephe kartelası. Bu kartelanın içinde de aslında her sene yatırım yaptığımız bir takım ürünler gelişiyor. Cool Pigment, bunlardan biri. Genelde tavsiyemiz, cephelerde koyu renklerin çok geniş alanlarda kullanılmaması yönündedir; çünkü cepheyi çok ısıtır ve ürün yapısını, performansını da çok etkiler. Cool Pigment ile artık dış cephelerde de koyu renkleri kullanabiliyorsunuz; çünkü ısınmayı engelliyor. Bir diğer yenilik ise fotokatalizli Nanopor; kendini güneş ışığı, rüzgar, yağmur gibi dış etmenleri kullanarak temizleyebiliyor.

M. Batuhan Besler: Biz uluslar arası bir şirket olduğumuz için, portföyümüz sadece Türkiye pazarına sunduğumuz ürünlerle sınırlı değil. Avrupa’da kullanılan bazı ürünleri Türkiye’ye getirmiyoruz. Bunun da sebebi, Türkiye pazarının henüz buna hazır olmaması. Pazarda henüz bilinç ve sistem oturmadığı için, bazı ürünlerin algılanması çok zor.

Uzun soluklu bir büyüme için özel sektör yatırımlarının kamu yatırımlarını desteklemesi gerektiğini söylediniz. Bu anlamda Baumit neler yapacak?

M. Batuhan Besler: Baumit olarak son 6 yıldır sürekli Türkiye’ye yatırım yapıyoruz; uzun vadeli beklentilerimiz çok pozitif. Kriz döneminde, birçok insan yatırımdan kaçarken ya da tasarruf önlemlerine yönelirken yatırım yapmış bir firmayız. Bu da Avusturya’daki genel merkezimizin Türkiye’ye verdiği önemin bir işareti. Biliyorsunuz Avrupa’da yeni projelerin sayısı çok azaldı. Dolayısıyla ısı yalıtım pazarı mevcut binaların renovasyonuna yönelirken, Türkiye gibi ülkelerde kentleşmeyle birlikte yeni binaların da sayısı artıyor. Ama aynı zamanda eski bina pazarı da çok büyük bir potansiyel taşıyor. Bugün bir fabrikamız var; ancak beklentimiz, pazar dinamikleriyle birlikte önümüzdeki 5 yıl içinde ikinci, hatta 10 yıl içinde üçüncü fabrikayı açabilmek.

Kısa vadede ise 2014 ve 2015 kurların çok yükseldiği ve bu yüksek kur etkisinin devam edeceğini düşündüğümüz iki yıl olacak. Hem enerji maliyetlerimizde, hem de dövizle aldığımız hammaddelerde geçen yıla göre yaklaşık yüzde 30 civarında bir artış oldu ve bu maliyet artışı satış fiyatlarımıza da yansımadı. Dolayısıyla 2014 yılında muhtemelen faaliyet gösterdiğimiz alandaki diğer firmalarda biraz karlılıktan kısmak söz konusu olacak. Ancak bunu biz tasarruf tedbirlerinden ziyade karlılığın azaldığı bir yıl olarak görüyoruz. 2015’ten sonra pozitif bir ivme ile tekrar yukarı doğru bir hareket bekliyoruz. 2011 – 2014 yıllarının ilk çeyreklerini karşılaştırdığımızda, tonaj olarak iki katından daha fazla, satış olarak da iki katı bir büyüme yaşadık. Hızlı yatırımlarla çok hızlı büyüyen bir pazarı takip ediyoruz. Isı yalıtım sektörü büyük projelerdeki yavaşlamadan etkileniyor; ama uzun vadede kendini topluyor.