Çanakkale'nin Ayvacık ilçesi sınırları
içinden yer alan Assos Antik Kenti'nin en önemli yapıları
arasında bulunan Athena Tapınağı'nın maketi yapıldı. Kazı
Başkanı Doç. Dr. Nurettin Arslan, günümüzde maketlerin biraz
moda gibi algılandığını, ancak aslında güzel bir unsur olduğunu dile getirdi.
Antik kente gelen ziyaretçilerin bir sütun ya da duvar parçası gördüğünü ifade
eden Arslan, insanların bunları algılamakta zorluk çektiğine işaret ederek,
''Her ne kadar bizler bunları anlatmak için bazı çizimler ya da yeniden
canlandırmalar yapsak da bir modelin yerini tutmuyor'' dedi.
Arslan, tapınağın maketinin yapılması fikrinin geçen yıl gündeme geldiğini
belirterek, süreçle ilgili şu bilgileri verdi:
''Seramik ve resim sanatçısı Merve Doğan ve antik kentin sınırları içinde yer
aldığı Behram köyü muhtarı ile birlikte konuyu projelendirdik. merve Doğan,
yaklaşık 1 yıllık bir çalışma sonucu 1/50 ölçeğinde tapınağı, kilden yeniden
ayağa kaldırdı. Şu anda akropolde bunun son hazırlıklarını yapmaktayız. Bundan
sonra Assos'u ziyarete gelenler, tapınağı bize soru sormadan rahat bir şekilde
anlama imkanına kavuşacaklar.''
Tapınağı hiç bir zaman bütün olarak ayağa kaldırma imkanı bulunmadığını
anlatan Arslan, 3 ya da 70 yaşında bir kişinin maketi gördüğünde en azından
yapının ne şekilde olduğu, kapısının ve odasının nerede bulunduğunu göreceğini
bildirdi. Arslan, maketin yanına açıklayıcı bilgiler koyacaklarını da ifade
ederek, ''Bu şekilde, gelen ziyaretçiler yapıyı kolay bir şekilde algılayacak.
Ama tabi bu işler zahmetli ve zor. Bu konuda hala arkadaşlarımızla
tartışmaktayız'' diye konuştu.
Athena tapınağı
Assos'un en yüksek yeri olan akropolde yer alan Athena Tapınağı,
Yunanistan'da yaygın kullanılan ''Dor'' stilinde inşa edilmiş. Ancak tapınak,
Batı Anadolu'da gelişen İon stiline özgü friz süslemesine de sahip. Milattan
önce 540-525 yıllarında inşa edilen tapınağın çatısı hariç, yapının tamamında,
yörede sıkça bulunan andezit taşı kullanılmış. Girişi doğuda olan cellanın
etrafı bir sıra sütunla çevrili.
Tanrıçanın evi olarak kabul edilen cella, tek bir odadan oluşuyor ve sadece
tapınak görevlileri bu odaya girebilirdi. Cellada tanrıçanın heykeli ve ona
sunulan hediyeler saklanmaktaydı.
Tören alanı olarak tapınağın giriş kapısının bulunduğu doğu yönü
seçilmekteydi. Burada yer alan bir sunak üzerinde yanan ateş içine, tanrıçaya
getirilen her türlü yiyecek, kaplarıyla birlikte atılmaktaydı.