"Atık Bertarafında En Büyük Katkı Çimento Sektöründen"



10. yılını kutlayan Yapı Ürünleri ve Üreticileri Federasyonu (YÜF), Çırağan Sarayı'nda düzenlenen '2023’e Doğru Kentsel Dönüşüm, Ulusal Çevre Politikaları ve Sektörden Beklentiler' toplantısı ile sektörün sorunlarını, önümüzdeki döneme ilişkin hedef ve beklentileri ele aldı. Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce’nin de konuşmacı olarak yer aldığı toplantıya; yapı, çimento ve inşaat sektörünün yöneticileri de katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını yapan YÜF Yönetim Kurulu Başkanı M. Şefik Tüzün, kentsel dönüşüm projeleri kapsamında ülke genelinde 20 yılda 7 milyon konutun yeniden inşa edileceğinin altını çizdi ve “Türkiye’deki konut stokunun yaklaşık üçte birini değiştirecek bu sürecin toplam maliyetinin 500 milyar dolar civarında olmasını bekliyoruz. Sektörümüz, çevre ve atık kullanımı ile ilgili her alanda öncülük rolünü üstlendiği gibi, kentsel dönüşümden kaynaklı inşaat ve yıkıntı atıklarının yeniden kullanımı konusunda yürütülen çeşitli araştırma projelerinde de yer almaktadır” dedi.

M.M. Şefik TüzünTürkiye’de yürürlükte olan çevre mevzuatının büyük ölçüde Avrupa Birliği müktesebatına paralel olduğunu, ancak Avrupa Birliği’nin üye ülkelerin mevzuata uyumu konusunda 5 ila 7 yıl geçiş süreleri tanıdığını belirten Tüzün; “Bu geçiş sürelerinin ülkemizde de sektör işletmelerine uygulanması önemlidir. Ayrıca, AB ülkelerinin tümünde bile uygulanmayan sınır değerlerin, Türk endüstrisine uygulanması konusunda daha dikkatli davranmak gerekiyor” şeklinde konuştu.

İklim değişikliğinin Türkiye için de önemli bir konu başlığı haline geldiğine dikkat çeken Tüzün; “Ancak iklim değişikliği, demir çelik, çimento, elektrik enerjisi üretimi, ulaştırma, konutlar ve atık sektörleri gibi farklı sektörleri de kapsayan ortak bir mücadele alanıdır. Kyoto Protokolü 2020 yılında sona eriyor. Sektörümüz temsilcilerinin de katıldığı Peru’da yapılan 2014 yılı iklim değişikliği konferansı 2020 yılı sonrasında geçerli olacak yeni anlaşma üzerine odaklandı ve bu anlaşmanın çerçevesi belirlendi. Yeni anlaşmanın en önemli unsuru, tüm ülkeleri kapsayacak olması. Bu anlamda artık Türkiye de ne şekilde katkı yapacağına dönük bir strateji oluşturmalı” dedi.

Türkiye’de atık bertarafı konusunda en büyük katkıyı sağlayan sektörün çimento sektörü olduğunu vurgulayan M. Şefik Tüzün, “Türkiye çimento sektörü 2013 yılında yaklaşık 1,15 milyon ton atığı yakıt ve hammadde olarak ekonomik değere dönüştürerek sanayi ve çevrenin çözüm ortağı olmuştur. Bu malzemelerden 500 bin ton atık enerji kaynağı olarak, 650 bin ton atık ise hammadde alternatifi olarak değere dönüştürülmüştür” diye konuştu.