'İstiklal Gazileri'ne Bir Dokun Bin Ah İşit



İstiklal Caddesi'nde ekim ayında başlayan, 13 milyon YTL'nin üzerinde para harcanıp bitirilemeyen yol yenileme çalışmasına bu kez de taşların yeniden sökülmesi eklenince, esnafın sabrı taştı. Kimi işyerini devretmeyi düşünen, kimi eksik işçiyle çalışan, kimi işçi çıkarmamak için hizmetini çeşitlendiren esnaf, dayanacak gücü kalmadığını söylüyor. Bazıları kuşkulu: Acaba esnaf siyaseten cezalandırılıyor mu, buraya kimse gelmesin mi isteniyor?

Taksim Meydanı'ndan İstiklal Caddesi'ne girildiğinde, Tünel'e kadar parke taşlarla döşeli yolun belli bölümleri kazılmış, taşlar yerinden çıkmış halde... Yenileme çalışması ana cadde de bile bitirilemezken, Balıkpazarı ve Nevizade'de kum ve taş yığınları bekliyor, İmam Adnan Sokak'ta aylar süren kazı çalışmaları 'kâbus' olarak görülüyor, Küçükparmakkapı Sokak'ta ise hâlâ kamyonlarla boşaltılıp sonra yeniden götürülen çakıllar konuşuluyor. Durum böyleyken caddedeki parke taşlarının tekrar 'yenileneceği' haberi, tüm Beyoğlu'nu endişelendiriyor.

Esnaf devretmek istiyor
Caddenin girişindeki İstiklal Kitabevi'nin sahibi Ziya Akyıldız, üç aylık gelir kaybının yüzde 50 olduğunu, buna rağmen işçi çıkarmaya direndiğini söylüyor. Akyıldız, dükkânı devretmek istiyor: "Burada 23 kişi çalışıyor. Kiralar 20 bin-60 bin dolar. Yükü üç ay daha taşıyamam. İstediğim para verilirse çıkacağım. Kimi esnaf da dükkânı ya devretti ya sattı. Taşların yerinden oynamasına, dükkâna toz dolmasına, sıçrayan taşın camı kırmasına bir daha tahammül edemem."

En işlek dükkânlardan Bereket Lokantası da çalışmadan payını almış. Hayri Tepe, bir ay kriz yaşadığı için 'yenilemeye' inanmak istemiyor: "Yazın çalışma olması, bizim gibi gıda sunan işyerlerinin toz ve çamur yüzünden müşteri kaybetmesi demek. Ben yüzde 20 kaybederim, ara sokaklardakiler ise yüzde 50-60. Bazı işyerleri el değiştirdi. Bu rakam artacak."

'Turistler artık gelmiyor'
Küçükparmakkapı Sokak, 31 Aralık'tan itibaren defalarca kazılmış, çukur halinde bırakılmış, esnafın şikâyeti üzerine çukura çakıl doldurulmuş, bir hafta sonra o çakıl geri götürülmüş, zemine eski taşlar konulmuş. Üç katlı Yeni Fesleğen Restoran'ın sahibi Hakan Nişancı, ocaktan beri eksik elemanla çalıştıklarını söylüyor: "Bu proje iki yıldan önce bitmez. Amaçları rant ise, projeyi bitirip paralarını alsınlar. Bitirmiyorlar. Yoksa esnaf siyaseten cezalandırılıyor mu? Herkesin bir direnme sınırı var. Ne kadar dayanırız, bilmiyorum."

Yenileme çalışmasının en büyük mağdurlarından biri de Ağa Camii yanındaki tarihi Hacı Abdullah Lokantası. Lokanta sahibi Abdullah Korun, hem yol çalışması hem bitişikteki binanın restorasyonu nedeniyle yüzde 70'lik kayıpları olduğunu belirtiyor: "Çalışma başlayıp biterken fark etmediler mi olan biteni? 'Bu yolu kendi paramızla yaptıralım' dedik, kabul edilmedi. Bu yüzden müşterilerin ayağı kesildiği gibi, turist de gelmiyor. 50 çalışanım var, 25'ini çıkarsam işleri yürütebilirim, ama çıkarmıyor, 'İnşallah düzelir' diyoruz. Düzelmezse hayırlı olmayacak."
Nevizade'deki Keyif Restoran'ın sahibi Mustafa Güler ise Balıkpazarı'ndaki çalışmanın müşterileri kaçırdığını anlatıyor. Güler'e göre müşteriler bu yüzden Asmalımescit'e kaçıyor: "Eskiden sık sık gördüğümüz İspanyol, Yunan, Alman ve Fransızlar artık yok. Çalışma sürerse hiç turist göremeyeceğiz ve Nevizade, önemini yitirecek."

Beyoğlu İş Merkezi'ndeki Teras Kafe'nin sahibi Necat Çankaya ise 1997'de açtığı 800 metrekarelik işyerinde çalışan sayısının 30'dan beşe düştüğünü anlatıyor: "Bu beş kişinin içinde ben de varım. Masrafımızı karşılayabilmek için personel giderlerini kısıyoruz. Dokuz yılda ilk kez bu kadar sıkıntı yaşadık."

'Belediye hesapsız kitapsız davrandı'
Şehri İstanbul Derneği Başkanı Atilla Tuna, caddenin hem tarihi hem ekonomik kaybının katlanılmaz hale geldiğini düşünüyor: "Bu, belediyenin beceriksizliği. Projelendirme aşamasında hesapsız kitapsız davranıldı. Kazı yapılırken, caddenin altının da kazılarak, tünellerin de konulmasını önermiştim. Yanaşmadılar. Ne kadar taş konulsa kazı ihtiyacı doğacak. Ben Bedrettin Dalan döneminden beri caddedeki tüm kazıları fotoğrafladım, koleksiyon oluştu. Cadde sekiz kez kazılmış, değişen bir şey yok. Bu çalışmalar yüzünden müşteriler gitti. Mis Sokak'ta bir kiracım var, Sokak Kafe'yi işletiyor, altı aydır kira veremiyor. Bu yüzden Tünel'e ve Galata'ya rağbet arttı."

'Taşlar sökülmeli'
Beyoğlu Güzelleştirme Derneği'nden Baybars Altuntaş ise taşların sökülmesinden yana:
"29 Şubat'ta 550 esnafla toplandık. Burada kararı 1 Mart'ta Kadir Topbaş ve Vali Muammer Güler'e aktardım. Derneğimiz yeni çalışmanın denetçisi olacak, bize bir tekniker verilecek, Topbaş'a rapor sunacağız. Taşlar sökülmeli. Çalışmalar ağırlıkla geceleri yapılmalı. Etap etap yürütülmeli. Binaların her katı çiçeklerle süslenmeli. Çiçeklerin bakımını biz aldık. Binaların tarini dokusuna uygun taşlar döşenmeli. Ara sokaklar aydınlatılmalı."

'Parti parti yapılsın'
Beyoğlu Eğlence Yerleri Derneği (BEYDER) Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelebi ise pek umutlu değil: "Burada ne esnaf ne müşteri ne turist kaldı! Hiçbir şey bırakmadılar. Yol çalışması, elektrik kesintileri, doğalgaz ve su aksaklıkları da tuz biber oldu. 2 bine yakın esnaf işi bırakmak veya devretmek üzere. Çalışma baştan aşağı yanlış planlandı. Bu çalışmanın sessizce, parti parti bitirilmesini istiyoruz."

Vatandaş kaçıyor
İstiklal Caddesi tutkunları da esnaf ile hemfikir. Ressam Müfit İşler, bu hızla ilerlediği müddetçe çalışmanın ancak sonbahara yetişebileceğini düşünüyor. Bir 'İstiklal' müdavini olarak caddeyi terk etmek hiç aklına gelmese de İşler, çoğu kişinin caddeden kaçtığı görüşünde: "Esnaf da insanlar da mağdur. Üç ayda caddenin profili değişti. Kadınlar daha az geliyor. Şayet sonbahara da yetiştirilemezse bu, belediyenin intiharı olur. Beyoğlu, Büyükşehir'i devirir."
Müzisyen Onur Akça ise cumartesi geceleri grubu 'Murder King' ile 'çaldığı' Dorock Bar'ın, eski müşterisini mumla aradığını anlatıyor: "Bu taşlar döşenecek diye jeneratörden elektrik alıp sahneye çıktık. Yeniden aynı sorunları mı yaşayacağız? Caddeye kimse gelmesin mi isteniyor."

Çin graniti yerine arnavutkaldırımı
İstiklal Caddesi'nde ilk hareketlilik ekim ayında başladı. Çevre düzenlemeleri kapsamında caddedeki yaklaşık 170 ağaç söküldü. Kimileri bunun doğal yapıyı bozduğunu, kimileri de caddenin rahatladığını söyledi. Ardından caddeden kazma kürek sesleri yükseldi ve taşlar dozerle kırıldı. İstiklal Caddesi, 1996'daki Habitat'tan sonra bir kez daha şantiyeye döndü. Çamur deryası içinde akrobatik hareketlerle caddeyi arşınlayanların en büyük umudu verilen sözlerdi. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbulluları yeni yılı Taksim'de kutlamaya davet ediyordu. Yılbaşı geldiğinde taşlar döşenmiş, iş makinelerinin sayısı azalmıştı. Ancak ara sokaklarda manzara aynıydı.

İstiklal'de taşlar yerine oturuyordu ki Topbaş, şubat sonlarında düzenlemeyi beğenmediğini açıkladı. Çin malı granitleri beğenmemiş, yerli malı istemişti. Bu, 4 milyon 650 bin YTL'lik çalışmanın sil baştan yapılması demekti. Son durum şöyle, Çin granitlerinin yerini Türk tipi arnavutkaldırımı alacak. İkinci yenileme, önceki inşaat çalışmasının yarattığı sıkıntının tekrarlanmaması için aşamalı yapılacak. Topbaş, caddedeki düzenleme çalışmalarının, yüklenici firmanın yapılan işi kendilerine beğendirene kadar süreceğini söyledi.

Yüklenici firmaya yeni bir ödeme yapılmayacak. İstiklal Caddesi'nin yeniden düzenlenmesi işinin ihalesini Gür Yapı İnşaat A.Ş firması 4 milyon 650 bin YTL artı KDV, ara sokakların düzenlenmesi işini ise Güçlü Peyzaj Sanayi Ticaret Limited Şirketi 8 milyon 500 bin YTL artı KDV'ye almıştı.