AVM Yatırımcıları Konferansı Başladı



Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal, ciro bazında geçen yılın Ocak ayı ile bu yılın Ocak ayı karşılaştırıldığında, teknoloji marketler sektöründe yüzde 17'lik, yiyecek-içecekte yüzde 15'lik, ayakkabı-çanta 15'lik, giyim-aksesuar yüzde 14'lik artış görüldüğünü belirtti.
     Kodal, AYD tarafından bu yıl üçüncüsü düzenlenen ve ana teması AVM Yatırımları Konferansı'nın açılışındaki konuşmasında, Türkiye'de sektörün ''küçümsenemez'' boyuta ulaştığını ve toplamda 266 adet AVM bulunduğunu kaydetti.
     10 yıl önce toplam 1 milyon metrekare kiralanabilir alan varken, şu anda bunun 6 katı kiralanabilir alan bulunduğu bilgisini veren Kodal, Türkiye geneline yayılma görüldüğünü ancak İstanbul ve Ankara'nın başı çektiğini anlattı. Kodal, ''İstanbul ve Ankara'da Avrupa ortalamasına yakın hatta Avrupa ortalamasının üzerinde metrekarede AVM sözkonusu'' dedi.
     Kodal, 2011 yılında açılacak AVM'lerde ağırlığın Anadolu'da olduğunu ve son yıllardaki İstanbul ve Ankara odaklı gelişmenin Anadolu'ya kaydığının gözlendiğini dile getirirken, İstanbul ve Ankara'daki AVM sayısının, neredeyse Türkiye toplamının yarısına eşit olduğunu, İstanbul'da bugün itibariyle 97 adet, Ankara'da 31 adet AVM bulunduğunu söyledi.
     80 bin metrekare ve üzerindeki AVM'lerin, toplam üzerindeki payının artmaya başladığına ve yüzde 15 düzeyine geldiğine işaret eden Kodal, Türkiye'de 20 bin metrekarenin üzerindeki AVM sayısının çok fazla olmadığını belirtti.
     Kodal, ciro artışları açısından 2010'u ''en iyi yıl'' şeklinde tanımlarken, özellikle yılın son çeyreğinde iyi bir performans sergilendiğini ifade etti.
     Bu yıl Ocak ayından itibaren endeksin alt kategorilerindeki ciro bilgilerini de yayımlamaya başlayacaklarına değinen Kodal, şu bilgileri paylaştı:
     ''Ocak ayı itibariyle baktığımızda şaşırtıcı rakamlarla karşılaşıyoruz. Geçen yılın Ocak ayı ile bu yılın Ocak ayı karşılaştırıldığında, teknoloji marketler sektöründe yüzde 17'lik, yiyecek-içecekte yüzde 15'lik, ayakkabı-çanta 15'lik, giyim-aksesuar yüzde 14'lik artış görüyoruz. Ancak hipermarket-market sınıfında, ki bu kriz döneminde tam tersiydi market alanındaki ciro artışı daha fazlaydı, şu anda şunu fark ediyoruz; Türk tüketicisi yavaş yavaş farklı, krizin etkilerinden kurtulduğunu gösteren kalemlere yöneliyor. Ziyaretçi sayısının geçen yılın Ocak ayına göre yüzde 3'lük artış gösterdiğini söyleyebiliriz. Her açılan AVM, kendi sabit müşterisini yaratıyor.''
     Kodal, sektörün büyüme hızına işaret ederken, 2009 yılında 21 milyar liradan 2010 yılında 27,8 milyar liraya yükseldiğini belirterek, 2011'de AVM içindeki cironun 35 milyara liraya yükselmesini beklediklerini söyledi.
    
     -''HİÇBİRİMİZ, 2 AYLIK, 2 YILLIK PLANLAR YAPARAK BU ÜLKEYE YATIRIM YAPMADIK''-
    
     Hakan Kodal, 2011 yılı ve bundan sonrasıyla ilgili olarak düşündüklerini ''sindirme'', ''yeni projeler'', ''yönetim'', ''markalar'', ''sektörel işbirliği ve dayanışma'', ''yasalar'' şeklinde sıralayarak, şu değerlendirmelerde bulundu:
     ''Yasalar, bizim açımızdan çok önemli. Biz, bu ülkenin mevzuat altapısına güvenerek yatırım yapıyoruz, işlerimizi buna göre planlıyoruz. Hiçbirimiz 2 aylık, 2 yıllık planlar yaparak, bu ülkeye yatırım yapmadık. Hepimiz 5-10 yıllık süreçleri planlayarak yatırım yaptık. Özellikle önümüzdeki dönemde, gerek hükümet gerek koalisyon partilerinden ciddi işbirliğine ihtiyacımız var, diğer sektörel meslek örgütleriyle beraber. Ama son çıkan yasalar, örneğin Borçlar Kanunu, iki tane tüccar kişi arasındaki ilişkiye devletin müdahale etmesi yanlış. Geçmişte devletimizin müdahale etmesi sebebiyle hepimiz yıllarca teneke gibi arabalara çok pahalıya bindik. O yüzden de koruma odaklı değil, teşvik odaklı, farklı sektörlere tüketiciye ve ekonominin genel bütününe destek şart.
     İthalata getirilen vergi konusu... Özellikle Türk perakendesinin bu kadar büyüdüğü bir dönemde, korumacılık adına çok yanlış. Türkiye, üreterek değil, katma değer yaratarak, markalaşarak ve bütün ülkelere örnek olarak yayılacak bir perakende sektörüyle farklı bir noktaya gelebilir.''
     Sektörün işbirliği ve dayanışmasına İstanbul Shopping Fest örneğini veren Kodal, perakendecilere ''Vereceğimiz bazı promosyon ve indirimler bir sonraki yılın cirosunu düşürür mü? diye düşünmeyin. Markalardan desteğe ihtiyacımız var'' diye seslendi.