Avrupa Birliği'nden Çevre Suçlarına Caydırıcı Cezalar Geliyor



Avrupa Parlamentosu (AP) sekiz yıl süren müzakereler sonunda ulusal hükümetlerle, kasten ya da kazayla çevreye zarar verenlerin cezalandırılması konusunda uzlaşmaya vardı. Avrupa Komisyonu sekiz yıldan bu yana çevrenin kötüye kullanılmasına karşı yasal mevzuatlar geliştirilmesine çalışıyordu. Ancak Komisyon ve ulusal hükümetler arasında planlama aşamasındaki yasanın esası üzerinde anlaşmazlıklar bulunuyordu. Ayrıca, Brüksel'in cezai konulara müdahalesinin uygun olup olmadığı tartışmaları da süreçte aksaklıklara yol açtı.

AP ve ulusal hükümetleri arasında varılan mutabakatın, ulusal ceza yasasına 'müdahale'ye karşı mücadele veren İngiliz Muhafazakârları pek de mutlu etmeyeceği belirtiliyor. Öte yandan, Komisyon da dahil olmak üzere Avrupa Birliği (AB) genelinde tedbirler alınmasından yana olanlar, ceza yasası şartlarını istismar edenlere karşı önlem alınmasının gerekliliğini vurguluyor.

AB üye ülkelerinin çevreye verilen hasara ceza uygulanmasına ilişkin yönergeyi kendi ulusal kanunlarına uyarlamaları için iki yıl süre tanınıyor. Muhalefet grubunu memnun edebilmek amacıyla, hazırlanan yönergenin cezai yaptırımların yalnızca ölüm ya da ciddi yaralanma halleri gibi "önemli hasar" durumunda uygulanabileceğinin açıkça ifadesine ve AB'nin yetki alanı içerisinde kalan yerlerde uygulanmasına, ulusal yasamanın geçerli olduğu bölgelerin hariç tutulmasına karar verildi.

Yataklık ve suçluyu koruma suça eşdeğer

Üzerinde anlaşmaya varılan metne göre, cezalandırılabilir suçlar arasında: Zararlı gazların yasal olmayan şekilde emisyonu, ölüm ya da ciddi yaralanmaya sebebiyet verecek toprak su ya da benzeri atıklar, çevreye önemli boyutlarda zarar verilmesi, tersane atıkları, koruma altındaki bitki örtüsü ya da çiçek türlerinin büyük miktarlarda yok edilmesi, mülkiyet altına alınması ve ticareti, doğal koruma alanlarında hasara yol açabilecek her türlü davranışa ek olarak ozon tabakasındaki deliğin büyümesine sebep olabilecek maddelerin üretimi, ihracatı, ithalatı ve piyasaya sunulması, yer alıyor. Bu gibi suçlara yataklık ve suçluların korunması da suça eşdeğer kabul ediliyor. Komisyon, cezaların bir yıldan on yıla kadar hapis ya da suçun ciddiyetine bağlı olarak 300 bin eurodan 1 milyon 500 bin euroya varan para cezaları olmasını talep ediyordu. Ancak görüşmeler sonrasında ceza miktarları üye ülkelerin kendi ulusal mahkemelerine bırakıldı. Yönergede yalnızca verilecek cezaların "etkin, orantılı ve caydırıcı" olması talebinde bulunuluyor.

Avrupa'da ilk kez kutlanan 'Avrupa Denizcilik Günü' olan 20 Mayıs'ta gerçekleştirilen bir başka oylamada ise, Komisyon'un yeni denizcilik stratejisine ilişkin hazırladığı taslakları konu edinen bir rapor vekiller tarafından AP'de kabul edildi. AP vekilleri, denizcilik politikasının "sera gazı emisyonlarının indirimine kayda değer katkıda bulunacak şekilde" olması gerektiğinde ısrar ediyorlar. Bu bağlamda, vekiller havacılık sektörü ile birlikte gemilerden yapılan emisyonların AB Emisyon Ticaret Planı (ETS) kapsamında yer alması talebinde bulunuyorlar.

21 Mayıs'ta bir başka oylamada AP vekilleri Komisyonu AB ülkelerinin Hindistan, Bangladeş ve Pakistan kıyılarına zehirli madde bırakmalarını önleyecek tedbirler alınması çağırısında bulundu. Raporda vekiller ayrıca, birliğin kendi söküm kapasitesini arttırması ve tüm AB bandıralı gemilerin ölüme sebebiyet veren kaza oranlarının AB'dekilere göre çok daha yüksek olduğu, altı işçiden birinin asbest zehirlenmesine maruz kaldığı az gelişmiş ülkelere gönderilmeden önce zararlı kimyasallardan arındırılmaları talebinde bulundu.

Çevreyi kirletenlerin sığınacağı yer kalmadı

AP Çevre Suçları'na ilişkin taslakları hazırlayan Avrupa Parlamentosu'daki en büyük grup olan Avrupa Halk Partisi ve Avrupa Demokratları Grubu (EPP-ED) üyesi Hartmut Nassauer mevzuat üzerinde varılan anlaşmadan memnunluk duyduğunu belirterek, kendilerinin bu konuda bir örnek teşkil ettiklerini ve AP'nin ilk kez ceza yasasının uygulanmasını ima eden kapsamlı bir mevzuatı onayladığını dile getirdi. Nassauer, önümüzdeki yıllarda çevre korumanın yanı sıra diğer alanlarda da cezai yaptırım uygulanmasının uygun olabileceğini söyledi. İlk taslağı hafifletici yönde yapılan değişikliklere ve ortak bir asgari ceza miktarı belirlenememiş olmasına rağmen, Komisyon anlaşmanın yine de "çevre mevzuatının uygulanmasına katkıda bulunacak çok önemli bir adım atıldığını" açıkladı. Komisyon Başkan Yardımcısı Jacques Barrot bu konuda, "Çevreyi kirletenlerin bundan böyle sığınabilecekleri hiçbir yer olmayacak" diye konuştu.

Öte yandan AP Yeşiller grubu, Komisyon'a, düzenlemenin olumlu bir adım olmakla birlikte mükemmellikten çok uzak olduğu eleştirisini yöneltti. İngiliz Muhafazakârlar ise AB çapında alınan tedbirlere uzun süredir karşı çıkıyorlar. İleri sürülen tezler doğrultusunda, İngiltere de dahil çoğu AB ülkesi Komisyon'un ceza yasasına müdahalesini şiddetle eleştiriyor. İngiliz Muhafazakâr AP üyesi Timothy Kirkhope, Adalet Divanı'nın Komisyonu çevreye zarar verenlere ceza uygulanması konusunda yetkilendirmesini, "AB demokrasisi için oldukça isabetsiz bir atış. Bu konuları kendi başımıza çözümleme hakkımıza indirilmiş bir darbe" olarak niteledi.