Avrupa başkentlerinde araçlar yerine yayaların hakim olduğu cadde ve sokaklar bulunurken, Ankara'da yayalar kaldırımlarda bile yürümekte zorlanıyor. Avrupa'da trafik kent dışına yönlendirilirken, Ankara'da ise tam tersi araçlar farklı semtlere gitmek istediklerinde bile kent merkezini kullanmak zorunda kalıyor.
Birçok Avrupa başkentinden farklı olarak Ankara otobana dönüştürülmüş durumda. Londra, Madrid, Roma ve Paris gibi Avrupa başkentlerinde kent merkezlerini trafik yoğunluğundan kurtarmak için çeşitli önlemler alınırken, Ankara'da yapılan her yeni ulaşım çalışması kent içindeki trafiği daha da artırıyor. Avrupa kentlerinin ulaşımında yaya önceliğinin yanı sıra toplu taşımacılık da teşvik ediliyor. Ankara'da ise toplu taşımacılık alanındaki projeler yıllardır yerinde sayıyor. Ankara'da yayalar alt ve üstgeçitlere mahkum ediliyor. Oysa Avrupa başkentlerinde bu yönde bir uygulama bulunmuyor.
Ankara'nın aksine, Avrupa başkentlerinin yerel yönetimleri, kent merkezlerinde sınırlı araç trafiğine izin veren uygulamalar geliştiriyor. Böylece kentin tarihi ve kültürel zenginlikleri, "egzoz dumanı" altında kalmıyor. Özel araç kullanımının da çok yaygın olmadığı Avrupa'da ulaşım toplu taşıma araçlarıyla sağlanarak trafik yükü hafifletilirken, Ankara sokaklarında araçlardan yayalara adım atacak yer kalmıyor. Ayrıca araç girişinin kameralarla denetlenip, ücrete bağlanması da Avrupa'da kent merkezlerindeki araç yoğunluğunun denetimini sağlayan bir başka uygulama.
Kentin dokusuna zarar veriyor
Konu ile ilgili olarak Cumhuriyet Ankara 'ya bilgi veren TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Nimet Özgönül , Ankara'nın şehir planlamacılığından yoksun olarak geliştiğine dikkat çekti. Avrupa ülkelerinde altyapı çalışmalarının ayrıntılı bir şekilde yapıldığını anlatan Özgönül, kentlerin araç değil, yaya hakimiyetinde kalmasına çalışıldığını vurguladı. Özgönül, Ankara'daki trafik yoğunluğunun hem kentin dokusuna zarar verdiğini, hem de hava kirliliğine yol açtığını belirtti. Özgönül, Ankara'daki çevre planlama faaliyetlerinin altyapı çalışmaları yapılmadan gerçekleştirildiğini belirterek "Ulus'taki Roma Yolu'nun farkına, bir market inşaatının tamamlanmasının ardından varıldığına" dikkat çekti. Kent merkezlerinin çok iyi analiz edilmesi gerektiğini söyleyen Özgönül, üst ve altgeçitler yerine, çevre yollarının teşvik edilmesi gerektiğini belirtti. Bir kenti hissedebilmenin en iyi yolunun o kenti yürüyerek gezmekle mümkün olduğunu ifade eden Özgönül, şöyle devam etti:
"Biz gerekli gördüğümüz her alanda Büyükşehir Belediyesi'ne görüş bildiriyoruz. Ancak çok fazla dikkate alındığımız söylenemez. Hatta kimi zaman ' provokatörlük ' ve ' işi bilmemezlik' le suçlanıyoruz. Kentsel dönüşüm programlarının halkın istekleri doğrultusunda oluşturulması gerekirken Ankara, politikacıların beklentileri çerevesinde şekilleniyor. Bu tür yanlış politikalar, kentin asıl sahibi olan insanların aleyhine sonuçlanıyor."
Roma / İtalya
Önemli tarihi eserlerin de içinde bulunduğu ve günde 250 bin kişinin ziyaret ettiği kent merkezindeki 5 kilometrekarelik alan, Roma'nın "Sınırlı Trafik Bölgeleri" içerisinde yer alıyor. 1994 yılında kabul edilen bu uygulamayla İtalya başkentinin trafik sorunu önemli ölçüde hafifletilmiş durumda.
Paris / Fransa
Ulaşım ağının 8 farklı bölgeye ayrıldığı Paris'te, yalnızca 2 bölge şehir merkezini içine alıyor. Kent içi ulaşımda kullanılan toplu taşıma araçları otobüsler, metro ve hızlı banliyö servisleri olup, ulaşım aynı biletle sağlanabiliyor. Turistlerin şehir merkezinde bulunan birçok tarihi ve turistik mekanı rahatça gezebilmeleri için yürüyüş yolları ve parkların geniş yer kapladığı Paris'te turistler indirimli seyahat edebiliyor.
Londra / İngiltere
6bölgeden oluşan Londra'nın kent merkezinde trafik yoğunluğunu azaltmak için çeşitli önlemler alınmış durumda. Gelişmiş metro sistemi ve 2003 yılında uygulamaya konulan "Trafik Sıkışıklığı Vergisi" ile kent merkezinde araç kullanımı gün geçtikçe azalıyor. Söz konusu uygulamaya göre, saat 07.00 ile 18.00 arasında Londra'ya giriş yapan araçlar 8 pound ödemek zorunda. Ücret ödemeden giriş yapan araçlara ise 100 pound ceza kesiliyor. Özel araç kullanımının çok yaygın olmadığı Londra'da ulaşım, toplu taşıma araçlarıyla sağlanıyor.
Prag / Çek Cum.
Ulaşımdaki ana güzergahların son derece geniş olduğu Prag'da kent merkezi trafik sorununu büyük ölçüde çözmüş durumda. Küçük sokakların hakim olduğu Prag'da taksi sayısı da çok az. Ulaşımda toplu taşıma araçları daha önemli bir yer tutuyor.
Madrid / İspanya
İspanya'nın başkentinde tarihi doku ve kültürel öğeleri korumaya yönelik çalışmalar, şehircilik ve planlama konusundaki uygulamalarda öncelikli yerini koruyor. 9-12 metre aralığında değişen genişlikteki kaldırımlar, tek yön olarak düzenlenen bulvarlar boyunca yayalara rahat geçiş olanağı sağlanıyor. Ayrıca yollardaki şeritler arasında geniş yeşil alanlar bulunuyor.