Ayasofya Müzesi'nde Türbelere Restorasyon



Ayasofya Müzesi'nde yer alan ve uzun yıllar kapalı bulunan padişah türbeleri ile vaftizhanede başlayan restorasyon çalışmaları sürüyor. Restorasyon çalışmalarının yıl sonuna kadar tamamlanarak, türbelerin bu yıl içinde ziyarete açılması hedefleniyor.

Ayasofya Müzesi Müdürü Jale Dedeoğlu, Sultan II Selim, Sultan III Mehmet, Sultan III Murat ve Şehzadeler türbeleri ile vaftizhanedeki çalışmaların yaklaşık bir buçuk ay önce başladığını söyledi. Dedeoğlu, mekanlarda öncelikle dış cephe temizliğinin yanı sıra kapı ve pencereler ile ahşap sistemlerde bakım çalışmalarının yapılacağını anlattı. Türbe içlerindeki çinilerin bakımlarının yapılacağını belirten Dedeoğlu, eksik çinilerin tespit edildiğini söyledi.

Dedeoğlu, müze haziresinde 1882-1896 yılları arasında Fransız Albert Sorlin Dorigny tarafından restorasyon yapıldığını hatırlatarak, Dorigny'nin yaptığı restorasyon sırasında çinilerin, onarım için Fransa'ya götürüldüğü ve yerine sahtelerinin getirildiğinin tespit edildiğini belirtti. Çinilerin, Fransa'da, başta Louvre olmak üzere bazı müzelerin depolarında bulunduğunun da belirlendiğini ve bu çinilerin resmi kanalla iadesinin talep edildiğini anlatan Dedeoğlu, ''bu restorasyonda, orijinalleri henüz gelmediği için mevcut durumda bulunan orijinal ve sahte çinilerin bakımı yapılacak. Zaten sahteleri de eski eser durumunda. Bunların da temizliği yapılacak'' dedi.

Dedeoğlu, Şehzadeler Türbesi'nde yapılan çalışmada, orijinali alçı üzeri kabartma desen olan duvarların, zamanında üzeri sıvanarak kalem işi süsleme yapıldığının görüldüğünü kaydederek, bu sıvaların yerinden söküldüğünü ve orijinal desenlerin ortaya çıkartıldığını söyledi.

23 nisan 1573 ve Mimar Sinan
Dedeoğlu, 23 nisan 1573'de Ayasofya'nın etrafının çevrilip temizlenmesi için bir çalışma başlatıldığını anlatarak, ''Mimar Sinan, bu çalışma sonrası 1574'de II Selim'in de ölümüyle birlikte burada bir türbenin yapımına başlıyor. II Selim Türbesi, Mimar Sinan'ın yaptığı 18 türbeden biri. Yine bu hazirede Mimar Sinan tarafından yapılan Şehzadeler Türbesi ve Sinan'ın öğrencisi Davut Ağa'nın yaptığı III Murat Türbesi var'' dedi.

II Selim Türbesi'nin önemli bir özelliğinin de ilk kez padişah eşlerinin de aynı türbeye gömülmeye başlanılması olduğunu belirten Dedeoğlu, bu türbede eşi Nurbanu Sultan'ın yanı sıra Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa ve eşi ile şehzadelerin de mezarlarının bulunduğuna da dikkat çekti.

Jale Dedeoğlu, hazirede, II Selim'in oğlu III Murat ve eşi Safiye Sultan'ın defnedildiği türbe ile III Murat'ın oğlu III Mehmet'in türbesinin bulunduğunu belirterek, III Mehmet'in oğlu I Mustafa, I Ahmet'in oğlu Sultan İbrahim'in mezarlarının da yer aldığını söyledi.

Üç kez yapıldı
Ayasofya Müzesi, üç kez yapıldı ve pek çok kez de onarım geçirdi. Bizans tarihçileri, ilk Ayasofya'nın İmparator I Konstantinos (324-337) zamanında yapıldığını ileri sürdü. Bazilika planlı, ahşap çatılı bu yapı, bir ayaklanma sonunda yanarken, bu yapıdan hiçbir kalıntı günümüze kadar ulaşamadı.

Ayasofya'yı ikinci defa yaptıran İmparator II Theodosius, 415'te ibadete açtı. Yine bazilika planlı bu yapı 532'de Nika ihtilali sırasında yandı. 1936 yılında yapılan kazılarda ikincisine ilişkin bazı kalıntılar ortaya çıktı. Bunlar mabede girişi gösteren basamaklar, sütunlar, başlıklar, çeşitli mimari parçalar.

İmparator Justinianus (527-565), ilk iki Ayasofya'dan daha büyük olan ve günümüze ulaşan Ayasofya'yı yaptırdı. Anadolu'nun antik şehir kalıntılarından sütunlar, başlıklar, mermerler ve renkli taşlar Ayasofya'da kullanılmak üzere İstanbul'a getirildi. Ayasofya'nın yapımına 23 aralık 532'de başlandı ve 27 aralık 537'de tamamlandı. Tarihi boyunca Haçlı ordularınca yağmalanan ve bakımsız kalan Ayasofya, Fatih Sultan Mehmet'in İstanbul'u fethetmesinin ardından onarılarak camiye çevrildi.

Batıdaki kubbeciklerden birinin yerine ahşap bir minare, daha sonra da güneybatıya tuğla minare eklendi. II Beyazıt döneminde, kuzeydoğudaki ince minare yapıldı. Batıdaki minareler ise çevredeki evleri yıktırarak çevresini açan Mimar Sinan tarafından yapıldı. Günümüze ulaşan mihrap ise Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edildi.

Ayasofya, 1934'de Atatürk'ün isteği ve Bakanlar Kurulu kararıyla müzeye çevrildi ve 1935'te de ziyaretçilere kapılarını açtı.