Ayvalık Kuşatma Altında



TOKİ'nin yapılaşma girişimleri, AKP milletvekillerinin Zeytincilik Yasası'nı değiştirme çalışmaları, imar yetkilerinin Ankara'ya alınmak istenmesi gibi çeşitli tehditlerle karşı karşıyı bulunan Ayvalık'ta, şimdi de İhlas Madencilik şirketine 7 ayrı noktada altın arama ruhsatı verildiği ortaya çıktı. Çevreciler ve yerel yöneticiler, kuşatmayı yaracaklarını vurgulayarak, “AKP'nin kendi belediyeleriyle sorunu yok. Doğayı seven belediyelerle sorunu var” yorumunu yaptılar.

Güney Marmara Çevre ve Koruma Derneği'nin (GÜMÇED) Edremit Şube Başkanı M. Akif Öznal, uzun süredir, başta altıncılar olmak üzere bütün talancılara karşı mücadele verdiklerini anımsatarak, direnişlerinin özellikle son iki yıldır ivme kazandığını söyledi. Öznal, “Sömürgecilik dönemi başladı. Mustafa Kemal'e ve bu ülkeye ihanet yasaları çıkaranlar, şimdi de körfezimizin yaşam damarı olan zeytinimize göz dikti. Bu nedenle Ayvalık'ta imza kampanyası başlatıyoruz. Büyük bölümü Amerikan sermayesi ve Fethullahçı olduğunu kanıtladığımız Koza Altın'la davalarımız sürerken, şimdi de İhlas Madencilik karşımıza çıktı. 7'si Ayvalık'ta olmak üzere bölgeden 9 altın arama ruhsatı almışlar. Omuz omuza mücadelenin yaşamsal önemi çok” diye konuştu.

Ayvalık Belediye Başkanı Hasan Bülent Türközen, bölgedeki milyonlarca zeytin ağacının varlığı için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini vurguladı. AKP'nin doğayı seven belediyelere katlanamadığını söyleyen Türközen, “Onun için de kıyı kenar yasasını gündeme aldılar. İmar yetkilerini Kültür ve Turizm Bakanlığı'na devretmek istiyorlar. Biz kendi kıyılarımıza sahip çıkmaktan aciz miyiz?. İnsanlar imarla ilgili eziyet çekecek, mülklerini satmak zorunda kalacaklar. Onlar da istediği alanı istediklerine ranta peşkeş çekecekler. Tek amaçları bu” yorumunu yaptı.

Küçükköy Belediye Başkanı Mesut Ergin de, göreve geldikleri günden bu yana sürekli savunmada, korumada olduklarını, TOKİ'nin dünyaca ünlü Sarımsaklı plajlarına göz diktiğini vurguladı.

CHP İlçe Başkanı Hüsnü Erol da, şunları söyledi:

“Bunlar Küçükköy'deki TOKİ arazisini mera özelliğinden birilerine rant sağlamak için çıkardılar. Çakmak köyü sırtlarında binlerce zeytin ağacı dikimine izin vermelerinin nedeni yeşili önemsediklerinden değil, orayı bazı firmalara peşkeş için. Zeytin dikilmesi gerekiyorsa dikiyorlar, yok etmek istiyorlarsa onu teşvik ediyorlar. Düşüncelerini hayata geçirmek amacıyla paraya ihtiyaçları var. Bu kaynağı bulmak için her şey mübah. Din adına her türlü kılıf uyduruluyor. Bunu gözden kaçırmayalım. Acımasızca saldırıyorlar. Çevre örgütlerinin yanında siyasal güç olmalı. Türkiye'nin Başbakanı sermaye güçlerinin elini öpmediğinde bunlardan kurtulacağız."