Bakan: Fikirtepe'deki Dönüşüm için Müteahhitlik Yapacağım, Başka Türlü Çözülmüyor



İstanbul’u büyük bir tehlike beklediğini belirten Özhaseki, "Çok yakın bir gelecekte 7’nin üzerinde bir deprem İstanbul’da bekleniyor. Kentsel dönüşümü en hızlı bir şekilde yapmamız lazım. Fikirtepe’de gidip 10 binayı ilgilendirecek işle ilgili çözüm ortağı olarak girip müteahhitlik yapacağım şimdi. Başka türlü çözülmüyor" dedi.

Özhaseki'nin Milliyet'ten Abdullah Karakuş'a verdiği söyleşi şöyle:

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Milliyet’e yaptığı açıklamada, imar rantını önleyeceklerini belirterek, “Özellikle parsel bazlı yoğunluk artışlarında ve dönüşümlerde bazen çok büyük haksızlıkların olduğunu görüyoruz. Parsel bazlı yoğunluk artışlarını yasaklıyoruz. İkincisi eğer bir yerde imar tadilatı olacaksa ve bu imar planı tadilatı da makul gerekçelere dayanıyorsa o zaman o imar tadilatı yapılsın. Fakat bir rant doğmuşsa orada bu rantı kamu alsın diyoruz. Bunu belediye meclisleri hesaplasın. Belediyeye resmi olarak yatırsınlar. Şehir imarlarını mahveden insanlara karşı savaş aştık. Şehirleri perişan eden insanlara karşı savaş açtık. Bunlar şahıslar da olabilir belediye gibi kurumlar da olabilir” dedi.

İstanbul’u büyük bir tehlike beklediğini belirten Özhaseki, “Çok yakın bir gelecekte 7’nin üzerinde bir deprem İstanbul’da bekleniyor. kentsel dönüşümü en hızlı bir şekilde yapmamız lazım. Fikirtepe’de gidip 10 binayı ilgilendirecek işle ilgili çözüm ortağı olarak girip müteahhitlik yapacağım şimdi. Başka türlü çözülmüyor” dedi.

Kentsel dönüşüm planlarını ve haritalarını Milliyet’e gösteren Özhaseki sorularıma şu yanıtları verdi:

"3 aya teslim ederiz"

- Doğu’da terörden zarar görenler için başta Sur olmak üzere konutlar yapılıyordu, ne aşamadayız?

Bölgede evi yıkılan vatandaşlarla gidip tek tek görüşmeler yaptım. 30 binden fazla ev yıkıldı. Şehirlerin alt yapısı üst yapısı mahvoldu. Olayların çok yoğun yaşandığı 7 bölge var. Orada büyük çalışma içerisindeyiz. Yani Şırnak merkez, ilçelerinden İdil, Sinopi, Cizre. Mardin Nusaybin ilçesi. Hakkari Yüksekova ilçesi. Diyarbakır merkezde Sur ilçesi. Buralarda hepsinde alt yapıyı baştan sona yeniliyoruz. Üst tarafta vatandaşın evi yıkılmışsa yerine yeni evler yapıyoruz. Vatandaşa değişik alternatifler sunuyoruz. Sur içerisindeki vatandaşa şöyle söylüyoruz; Sur tarihi bölge. Burada tarihi Diyarbakır evleri yapılacak, eğer isterseniz siz kendi evinizi restore edip oturabilirsiniz. Hasar bedelinizi verelim. İsterseniz dışarıya yaptırdığımız TOKİ’nin evlerinden verelim oturun. İsterseniz paranızı verelim, ne istiyorsanız onu yapın. Sur içerisinde ev isteyenlere 3 ay sonra evini teslim edecek durumdayız. 7 ilde Mart ayında evleri teslim edebilecek durumdayız. Silopi’de 6 ayda evleri teslim edebilecek durumdayız. En geç 1 sene içinde evim yıkıldı diyen herkesin evini verebilecek durumdayız. 35 bin evin inşaatları başladı, devam ediyor. Sur’daki eski görüntüler gidiyor. Ne kadar tarihi eser varsa restore ediyoruz. Sokak sağlıklaştırması projesi yapıyoruz. Diyarbakır evleri yapıyoruz. Sur’da bizim işimiz en geç 1.5-2 sene içinde biter.

Parsel bazlı yoğunluk

- İmar rantı tartışılıyor. Başbakan Yıldırım “Medeniyetimiz imar rantına yenik düşüyor” dedi. İmar rantını önlemek için neler yapıyorsunuz?

1970 ve 80’li yıllarda bir çok belediye başkanı ‘bunlar bana oy verir’ diye yerler açmış. Sonra da hizmetini verememiş oralara, perişan olmuş. Şimdi bir taraftan bunların dönüşümü gerekiyor Türkiye’de. Bir tarafta hırsla bu bölgelerdeki kıymetli arazileri  dönüştürmek isteyen insanlara insaflı bir planla bu işlerin yapılmasını yönetmek icap ediyor. Özellikle parsel bazlı yoğunluk artışlarında ve dönüşümlerde bazen çok büyük haksızlıkların olduğunu görüyoruz. Şimdi yeni hazırladığımız yasa taslağında önümüzdeki yıl itibariyle Meclis’te görüşülecek ve tartışılacak konulardan birisidir bu. Parsel bazlı yoğunluk artışlarını yasaklıyoruz. Yani tek başına bir insanın bir parsel üzerinde gelip de emsallerinden komşularından farklı olarak daha yoğun şekilde yapı yapmasını yasaklıyoruz. Bir mahalleye giriyorsunuz 20 tane sıralı ev var. Planlama hepsi 4 katlı gözüküyor, orada bir tane 9 katlı görüyorsunuz. Aklınızdan ‘ne oldu burada kardeşim’ demek geçer. İşte bunu yasaklıyoruz biz şimdi. İkincisi eğer bir yerde imar tadilatı olacaksa ve bu imar planı tadilatı da makul gerekçelere dayanıyorsa o zaman o imar tadilatı yapılsın. Fakat bir rant doğmuşsa orada -ki doğar imar planı tadilatlarından bu rantı kamu alsın diyoruz. Bunu belediye meclisleri hesaplasın. Belediyeye resmi olarak yatırsınlar. Ve buradan da başka bir kötülük doğmasın. Belediye yasası çerçevesinde bir yandan belediyelerin öz gelirlerini artırıcı tedbirler, bir taraftan personeli ile ilgili iyileştirmeler, bir taraftan belediyelerdeki merkezi idareyle olan ilişkilerin ki daha çok yetkilendirme ve imtiyazlar, büyükşehir ve ilçe belediyelerin kavgalarını dindirecek birtakım basit formüller... Bütün bunların hepsi inşallah 2017 yılı içinde kanunlaşacak.

"Savaş açtık"

- ‘İmar rantını önleyeceğiz’ diyebilir miyiz?

Çok net söyleyebiliriz. Şehir imarlarını mahveden insanlara karşı savaş aştık. Şehirleri perişan eden insanlara karşı savaş açtık. Şehirlerde imar vasıtası ile kötülük yapanlara karşı savaş açtık. Bunlar şahıslar da olabilir belediye gibi kurumlar da olabilir. Bütün bunların önünü cek tedbirler alıyoruz. Ama 21 yıllık belediye başkanlığı yapan birisi olarak şunu da biliyorum ki iyi niyetle ne kadar tedbir alırsak alalım bazı tiplerde başka kötülük bulabilirler. Bu olmasın diye biz savaş veriyoruz. Bütün bilgim ve tecrübelerimle bunların önünü kesebilmek adına yasaya tek tek kendi elimle ben yazdım.

Silüet sorunu

- Dikey yapılaşma azalacak mı?

En çok bizi üzen taraflardan biri de kimliksiz yapılaşmanın oluşması. Müteahhitlik sektöründe Çin’den sonra ikinci sıradayız dünyada. Ama gelin görün ki yaptığımız şehirler ortada. O zaman silüet açısından bir sıkıntımız var demektir. Bizde hepsi iç içe geçmiş bir arabesk yapı var. Tabii bunlara mani olmak için yasada epeyce silüetle ilgili de teklifler hazırladık koyduk. Özendirmeye çalıştığımız şey bir taraftan parsellerdeki yoğunluk artışını engellemek bir taraftan yükselen o yapıyı durdurmak. Toprakla iç içe organik yaşama doğru sevk etmek.

İstanbul’a deprem uyarısı

- İstanbul’da deprem olsa ne olur bu yapılaşma ile?

İstanbul’u büyük bir tehlike bekliyor. Felaket tellallığı yapmıyorum. İstanbul için deprem gerçeğini bilim adamları söylüyorlar. Çok yakın bir gelecekte 7’nin üzerinde bir deprem İstanbul’da bekleniyorsa bizim çok hızlı hareket edip kentsel dönüşümü yapmamız lazım. Gaziosmanpaşa’nın işlerini gidip ben çözdüm. Esenler’de, Bağcılar’da diğer yerlerde bütün projelerin önlerini ben açtım. Fikirtepe’de gidip 10 binayı ilgilendirecek işle ilgili çözüm ortağı olarak girip müteahhitlik yapacağım şimdi. Başka türlü çözülmüyor. Kilitlenmiş oralar, vatandaş mağdur. Yakında 1.5 ay içinde birçok binada temel atarım ben orada. Vatandaşın işini çözüyoruz. İstanbul’daki bütün belediye başkanlarına, A partili, B partili açık duyuruda bulunuyorum. Bir an önce ilçelerinde sağlıksız yapıları tespit etsinler, çalışsınlar, alt yapısını oluştursunlar, getirsinler o bölgeyi riskli alan ilan edelim. Dönüşüm için ne lazımsa yapalım. Biz de kendilerine destek verelim. Yani buradan ‘Biz muhalefetteyiz efendim. Bize bu konuda yardımcı olmazlar’ diye de uydurmasınlar. Kapı sonuna kadar açık gelsinler. Çünkü deprem geldiğinde bir bina yıkarsa içinde A partili, B partili dinlemiyor.

- Kentsel dönüşümde rakam ne kadar olacak?

1 ay içinde şehircilik ve kentsel dönüşüm çalıştayı yapacağız. Şu anda kentsel dönüşümle ilgili 4.5-5 senede ulaşabildiğimiz insan sayısı 3 milyon civarında. Ama çalıştaylardan sonra ortaya koyacağımız performanslarla birkaç sene içerisinde en az 30 milyonu ilgilendirecek bir kentsel dönüşüme gireceğiz. Bunu yapamazsak zaten işimiz zor, Türkiye’nin işi zor.