"Bakanlıkların, Kurumların İstanbul'da Plan Yapma Yetkisi Olmamalı"



Ahmet Selamet, 14. Gayrimenkul Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, plansız yapılaşmanın çeşitli riskler taşıdığını belirterek, yeni bir şehir anlayışını hayata geçirmek gerektiğini ifade etti. İstanbul'u geleceğe hazırladıklarını, dünyada artık şehirlerin yarıştığını dile getiren Selamet, İstanbul'un dünyayla 24 saat iletişimi olan ve sadece Avrupa ve Asya'ya değil Ortadoğu'ya da açılmak için önemli bir kapı haline geldiğini vurguladı.


İstanbul'un dünyanın cazibe merkezi olması gerektiğini belirten Selamet, bu şehrin her açıdan iyiyi hak ettiğini ve yapılan yatırımlarla sürekli geliştiğini kaydetti. Ancak plansızlığın geçmişte İstanbul'u perişan ettiğini dile getiren Selamet, şöyle devam etti:

"İstanbul'da kentleşme noktasında 60 yıl boyunca olmadık işler yapıldı. Sayın Cumhurbaşkanımızın vizyonuyla bu gidişi durdurduk. Biz işlerimizi şehircilik işlerine göre yapıyoruz, danışıyoruz, proje üretiyoruz. Bakanlıkların, kurumların İstanbul'da plan yapma yetkisi olmamalı diye düşünüyoruz. Tek yönetim, tek anlayış ve tek noktada bu yetkiler toplanmalıdır diye düşünenlerdeniz. İstanbul'u yeniden planladık. İstanbul'u turizm, finans, spor, ticaret, kültür ve sanat merkezi olarak kurguladık.

Yeni yatırım alanları belirledik. Kentsel dönüşüm, İstanbul'a yeni bir kimlik vermeye başladı. Meydanları, yeşil alanları, sosyal bina ve donatılarıyla modern bir yaşam alanına dönüştürüyoruz. Sizlerin de katkılarıyla kent yeni bir ruh kazanıyor. Kentin tek merkezli yapısı artık dönüşüyor. Kente katma değer katıyor. Dünyada İstanbul'un yükselişinden çokça bahsediliyor. Yaptığımız yatırımlarla İstanbul'un değeri sürekli artıyor. İstanbul, dünyanın marka değeri en yüksek 25 şehri arasında gösterildi".

Türk müteahhitlik sektörünün dünya liderliğine koştuğunu dile getiren Selamet, müteahhitlerle gurur duyduklarını ifade etti. İnsanlara daha ekonomik, zihinsel ve düşünsel bir ortam sağladıklarının altını çizen Selamet, "Yeni şehircilik konsepti inovasyonu teşvik ediyor. İstanbul'da enerji tasarrufu ve çevreci yapılar inşa etmek zorundayız. Mimari doğa ile direkt etkileşim içinde olmalıdır. İlkel apartman mantığından kurtulmamız gerekiyor. Şehirlerimizi kültürel seviyesizlikler ve çirkinlikler yığını olmaktan kurtarmak durumundayız. Afetlerden ölümlere kadar götüren bu yapılaşma sefaletine son vermeliyiz" değerlendirmesini yaptı.