Hazar Bölgesi petrollerini dünya pazarlarına taşımak için başlatılan Bakü-Tiflis- Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı Projesi’nde sona yaklaşıldı.
Hattın en büyük bölümünü oluşturan Türkiye ayağında yüzde 89 oranında ilerleme sağlanırken, toplamda tamamlanma oranı yüzde 90’a ulaştı. Enerji Bakanlığı ilk petrolün 2005’in ilk yarısında Ceyhan terminaline akacağını belirtirken, BTC şirketi yetkilileri, petrolü Haziran 2005’ten itibaren Ceyhan’dan dünya pazarlarına ulaştırmayı planlıyor. Gürcistan’daki çevreciler başta olmak üzere BTC’nin geçtiği ülkelerde yaşanan bazı olaylar sebebiyle projede gecikme olacağı ve petrolün Ceyhan terminaline gelişinin planlanandan ileri bir tarihe kalacağı çeşitli kesimler tarafından savunuluyordu.
Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye olmak üzere üç ülkeden geçen boru hattı projesinin toplam maliyeti 3,6 milyar dolar. Bin 776 kilometre uzunluğundaki boru hattının bin 76 kilometresi Türkiye, 260 kilometresi Gürcistan ve geri kalan bölümü ise Azerbaycan sınırları içerisinde yer alıyor. Azerbaycan Uluslararası Operasyon Şirketi yetkililerine göre, sadece inşaat işleri dikkate alındığında ilerleme yüzde 79 oldu. Hattın Türkiye bölümünde yer alan bin 76 kilometrelik bölümünde boru dizimi, bin 65 kilometrelik kaynak, 929 kilometre kanal kazısı tamamlandı. Kaynaklanan boruların 875 kilometresi kanala indirilirken, 826 kilometresinin dolgu işlemleri bitti. Hidrostatik (su basınç testi) testlerin devam ettiği projede hat vanalarının inşaatı için boru imalatlarıyla birlikte temel kazı, hafriyat ve diğer inşaat işleri devam ediyor. Hat boyunca komunikasyonu sağlamak amacıyla fiberoptik kablonun döşenmesine devam edildiği hatta pompa istasyonları, inşaat işleri, tank yapımı ve ana hat boruları döşeme işleri sürüyor.
Şirket yetkililerinin verdiği bilgilere göre, Uluslararası Finans Kuruluşu ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası projeye mali destek sağladı. Finansman anlaşmaları, Azerbaycan, Gürcistan ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetlerinin temsilcileri ile BTC finansörler grubu temsilcileri tarafından imzalandı. Söz konusu finansman paketinde 78 farklı taraftan 17 binden fazla imza bulunuyor. 208 finans belgesini içeren paketin imzalanması, proje ile ilgili finans anlaşmalarının uygulamaya konulması yönünde önemli bir aşama olarak nitelendiriliyor. İnşaat sırasındaki toplam proje maliyeti 3,6 milyar dolar. Maliyetin yaklaşık yüzde 30’u özkaynak katkıları ile finanse edilirken, toplam tutarın geri kalan yüzde 70’i, üçüncü tarafların sağladığı finansman ile karşılanıyor. BTC Şirketi hissedarları halen 1 milyar dolar katkıda bulunurken, taahhüt edilen toplam 2,6 milyar dolar ile finansman tamamlanmış oldu.
Temelleri 1994 yılında atılan projenin Azerbaycan’daki inşatı Eylül 2002’de başladı. Yıllık 50 milyon ton ham petrol taşıma kapasitesine sahip hattın işletme süresi 40 yıl, ancak bu süre proje katılımcılarının istemesi durumunda 10’ar yıllık dönemler halinde iki kez uzatılabilecek. Türkiye, günlük kapasitesi 1 milyon varil olan hattın devreye girmesi ile yıllık 300 milyon dolar kira geliri elde etmeyi hedefliyor.
Prof. Dr. Abdurrahman Satman, kapasite sorunu eleştirilerini gerçekçi bulmuyor: “Hazar Denizi’nde geliştirilmiş ve geliştirilmekte olan petrol sahaları var. Paylaşım konusundaki siyasi sorunları da unutmamak lazım. Her durumda Hazar petrollerinin Batı’ya ulaştırılması için taşıma yollarının olması şart. BTC, işte bu yollardan birisi. Burada önemli olan petrolü en kısa zamanda pazara kim ulaştıracak? Siz boru hattını yapar ve petrolü taşırsanız, oradaki petrol sahaları da gelişir.” Satman eksik kapasitenin, Kazak petrolleri ve açılacak diğer yeni sahalardan doldurulabileceğini dile getirdi.
Türkiye’de nükleer santrallar 2012’den sonra devreye girebilir
Öte yandan Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye’de toplam 4 bin 500 megawattlık nükleer santralın 2012’den itibaren devreye alınmasının öngörüldüğünü söyledi. Güler, bakanlığının bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’na yaptığı açıklamada, “Yapılan hesaplamalar gelecekteki elektrik enerjisi talebinin karşılanması için mevcut ve inşa halinde olan tesislere ilave olarak 2020 yılına kadar 54 bin 80 megawattlık yeni santral yatırımının yapılması gerektiğini ortaya koymaktadır.” dedi. Güler, kaç adet nükleer santral yapımının planlandığı ve ihaleye ne zaman çıkılacağı hakkında bilgi vermedi. Daha önce yapılan açıklamalarda, toplam üç nükleer santral planlandığı ve santrallardan ikisinin daha önce de gündeme gelen Mersin Akkuyu’da diğerinin ise Sinop’ta inşa edilebileceği kaydedilmişti.
Güler, Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’nun nükleer çalışmalarına devam ettiğini dile getirerek, “2004-2014 yıllarını kapsayan nükleer enerji geliştirme projesi hazırlandı.” bilgisini verdi.
Türkiye, ABD-Rusya enerji rekabetinde kilit ülke
Türkiye’nin, Rusya ve ABD arasındaki enerji projeleri rekabetinde kilit konumda olduğu bildiriliyor. İstanbul Teknik Üniversitesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Abdurrahman Satman, Bakü-Tiflis-Ceyhan Ham Petrol Boru Hattı Projesi’nin stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin enerji projelerinin yarıştığı bölgede merkez konumunda bulunduğunu vurgulayan Prof. Satman, “Mavi Akım, gaz boru hattı; BTC, petrol boru hattı. Fakat, ikisinin de ortak noktası, ikisi de boru hattı ve ikisi de enerjiyi doğrudan Batı pazarlarına taşımayı hedefliyor.” dedi. Rusya’nın Mavi Akım ile kendi enerjisini, ABD’nin ise BTC ile kontrolündeki Hazar enerji kaynaklarını Batı pazarlarına satmayı planladığına dikkat çeken Satman, “İlk bakışta iki boru hattı birbirinin seçeneği değil. Biri gaz, biri petrol. Ama, ortada bir rekabet var. İki ülke Batı pazarlarına ulaşmada birbiriyle yarışıyor. Rusya, Mavi Akım ile doğalgaz, ABD ise Bakü-Ceyhan projesi ile petrolde ilk olma yarışına girdi.” diye konuştu.