Birleşmiş Milletler'in organize ettiği
iklim görüşmelerinin son turu, yaklaşık 4,000 delegenin katılımıyla Barselona'da
başladı. Görüşmelerde, önümüzdeki ay Kopenhag'da yapılacak
zirve öncesi, iklim değişimiyle mücadele alanında ilerleme sağlanması
amaçlanıyor. Ancak sanayileşmiş ve gelişmekte olan ülkeler
arasındaki görüş ayrılıkları giderilebilmiş değil. Gelişmekte olan ülkeler, sanayileşmiş ülkelerin, sera gazı salımlarını
azaltması gerektiğini vurguluyor. Karşı taraf ise Hindistan
ve Çin gibi ülkelerin daha fazla çaba sarfetmesi gerektiği kanısında.
Barcelona'daki görüşmelerde ilerleme sağlanamamasının,
Kopenhag'da çok daha radikal bir yaklaşımın benimsenmesine neden olabileceği
belirtiliyor.
BM İklim Sekreteryası Başkanı Yvo de Boer şunları söylüyor:
"Kopenhag'da; siyasi açıdan olmazsa olmaz koşulların belirlenebileceğine,
belirlenmesi gerektiğine inanıyorum. Böylece iklim değişimine uzun vadede net,
gerçekçi, iyi tanımlanmış bir yanıt verilebilir. Kopenhag sonrası ise sadece
detaylar üzerinde çalışacak teknik bir sürece ihtiyacımız olacak."
Bu noktada, görüşmelere tamamen yeniden başlanması da mümkün.
Birleşmiş Milletler'e bağlı İklim Sekreteryası Başkanı Yvo
de Boer da, Kopenhag'da tam bir anlaşmaya varılmasının mümkün olmadığını kabul
ediyor. Ancak herşeye karşın, Yvo de Boer'in süreçten
beklentileri yüksek.
Öte yandan dünyanın dört bir yanından 200 kadar dini lider de,
iklim değişimiyle mücadeleyi tartışmak amacıyla İngiltere'de toplandı.
Dini liderlerin, Windsor Şatosu'ndaki toplantıları üç gün
sürecek. Liderlerin şu ana kadar iklim değişimiyle mücadele
kapsamında aldıkları önlemler arasında; kutsal metinlerin "çevre ile dost"
kağıtlara basılması ve ibadet yerlerinde yenilenebilir enerji kullanılmaya
başlanması da var.
Windsor Şatosu'ndaki toplantılar da Birleşmiş Milletler'in
desteğiyle yapılıyor. Birleşmiş Milletler yetkilileri,
toplantının, iklim değişimiyle mücadele olarak "gelmiş geçmiş en büyük sivil
toplum hareketini" temsil ettiğini söylüyor.