Başbakanın Sahil Yolu Rüyası Türkiye'ye Pahalıya Patlayacak

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, "Rüyam, sahilden İstanbul'a ulaştırmak" dediği Karadeniz Sahil Yolu'na, bilirkişi geçit vermedi. Güzelceçay - Sinop 1. Kısım Projesi'nin iptali için Samsun İdare Mahkemesi'nde açılan davada bilirkişi; "Karayolları'nın alternatif iki proje hazırladığı ancak daha kısa olduğu gerekçesiyle tercih ettiği deniz geçkisinin, kara geçkisine oranla iki kat daha pahalı olduğunu, viyadükle mesafe kısaltmak yerine Karadeniz'de turizmin merkezi sayılan bu yerlerde kumsalların yok edildiğine" dikkat çekti.

Projede saptanan yanlışlar
Mahkeme tarafından bilirkişi olarak atanan İnşaat Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Mehmet Çakıroğlu ve Yard. Doç. Dr. Vefa Akpınar ile Harita Yüksek Mühendisi Yard. Doç. Dr. Kemal Çelik tarafından hazırlanan raporda; 1997'de projelendirilen, 21 Haziran 2002 tarihinde Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından onaylanan Güzelçay-Sinop 1. Kısım Projesi'ndeki yanlışlar şöyle sıralanıyor:

- Karayolları Genel Müdürlüğü projelerinde, deniz geçkisi ve kara geçkisi olmak üzere iki ayrı alternatif yol üzerinde çalışma yapılmış ancak, iki kat daha pahalı olmasına rağmen, daha kısa olduğu gerekçesiyle deniz dolgusu tercih edilmiştir.

- Kara geçkisi deniz geçkisine göre 6000 metre daha uzun ancak viyadükle bu yolun 3 kilometre daha kısaltılması mümkün.

- Deniz geçkisi yerine güneyden mevcut yol güzergahının kullanılması ya da farklı alternatif güzergâhlar üretilerek proje yapılması mümkün iken, yapılmadığı anlaşılmıştır.

- Karayolları'nın hazırladığı Güzelçay-Sinop Koridor Etüd raporundaki verilere göre, yapım ve bakım maliyeti bakımından da deniz geçkisi daha pahalıya mal olmaktadır.

- Düşük maliyetli olan karayolunun benimsenme-mesi, kamusal menfaatleri uymamaktadır. Yol projesinin dış kredi ile yapıldığı göz önünde bulundurulduğunda, deniz geçkisiyle, Türkiye'nin yabancı ülkelere olan borç yükü artacak.

- Deniz geçkisiyle ilgili dolgu planları onaylanmadan projeye başlandığı, bu yönüyle devlet yollarının projelendirme ve yapım sürecinde uyulması zorunlu temel kriterlere uyulmuyor.

- 2+2 şeritli bölünmüş yol olarak planlanmasıyla, kara geçkisinin ve deniz geçkisinin düşük seviyede bir trafik hacmine hizmet edecek.

- Deniz dolgusu olarak projelendirilen kısımda; deniz tahkimatının ilk yatırım maliyetleri, emniyet, bakım maliyetleri, çevre ilişkileri, mühendislik ilkeleri, İmar Kanunu ve Kıyı Kanunu açısından uygun değil.

- Falezlere paralel geçen deniz geçkisinin yamaçlardan akan malzemenin kıyıda birikmesine neden olacağı, bölgede yapılması planlanan 1.00x1.50 metre boyutundaki menfezler de zamanla dolacak.

- Kıyı kenar çizgisini ihlal edecek şekilde deniz dolgusu olarak projelendirilen deniz geçkisinin, kıyı mevzuatına uygun değil. Projenin mevcut kıyıları yok edecek, çevrenin sağlığına zarar vereceği ve kıyıda lineer olarak yapılaşma oluşturacak.

- Deniz dalgalarına maruz kıyı dolgusuyla yapılmış yol, denizsel etkiyle güvenlik problemlerine neden olacak.

- Turizm denince de ilk akla gelen deniz ve kumsaldır. Güzelçay-Gerze arasında davaya konu deniz dolgusu, böylesi bir potansiyeli baştan başa sıfırlamakta, karadeniz'in incisi olan bu bölgenin geleceğini tehlikeye atmakta. Deniz dolgusu ve bu dolgunun korunması amacıyla yapılan tahkimatlar üzerinde turizm olmaz. Kıyıya paralel 2+2 şeritli karayolu ile kıyının önüne set çekilecektir. Kıyı özelliğini kaybedeceği için bölgedeki turizm yatırımlarını olumsuz etkileyecek.