Baumschlager Eberle "Mimarlık Kalıcıdır"



Milli Reasürans Sanat Galerisi, Baumschlager Eberle'nin çalışmalarının sergileneceği bir sergiye ev sahipliği yapacak. Avusturyalı mimarlık ofisinin gerçekleşmiş projelerinin bulunduğu kitabın da galeriden edinilebileceği serginin açılışı, 05 Mart 2009'da saat 18:00'da gerçekleşecek. Sergi kapsamında ayrıca Carlo Baumschlager, 06 Mart 2009'da bir konferans verecek.

Üç yüzden fazla bina inşa etmiş olan Avusturyalı mimarlar Carlo Baumschlager ve Dietmar Eberle, dünyanın en başarılı mimarları arasında kabul edilir. Alınan çeşitli ödül ve övgüler, büronun kurulduğu günden bu yana yapılmış olan işlerin niteliğinin birer kanıtı olarak gösteriliyor.

Uluslararası uygulamalı mimarlık bürosu Baumschlager Eberle'nin iki kurucu ortağından biri olan Dietmar Eberle, uygulama yaklaşımının özgül yönleriyle ilgili olarak şunları söylüyor: "Bina yapma sanatı anlamında mimarlık, gerçek kullanımsal değerin, kültürel bir düzeyde soyutlanmasını kapsamaktadır. Bir binanın somut gereklerinin ötesine geçmek, mimarlıkta kültürel bir konumlanmaya ve bireysel uzgörülere açık bir alana geçmek demektir."

Baumschlager Eberle'de, bir binanın sırasıyla kentsel gelişim boyutundan çözümlemeye başlanır ve böylece "dıştan içe doğru" gelişen bir planlama yapılır. Mimarlar önce bir binanın ön yüzünün ve o önyüze uyan ana yapının somut maddesinin ne olacağına karar verirler, bu karar her türlü işlevsel teknik özelliğin de çerçevesini oluşturur. Böyle bir yöntemin nihai amacı değişim ve sürdürülebilirlik yeteneğine sahip, kullanım bakımından tasarruflu binalar üretmektir. Yeni binalar, o binaları yapan mimarlar için değil kendi kapladıkları mekân için bir kimlik oluşturmayı amaçlamalıdır. Biçimlerin birer eğretileme olarak ciddiye alınması gerekir, binaların toplumsal ve kültürel açıdan kabul görmesinin gerekli koşulu ve bir yapının ömrünün güvencesi budur. Binanın içi ve çevresi bağlamında kentsellik kavramı mimaride kültürel bir konumlanışını da beraberinde getirir: uzgörü ve sorumluluk, eğretileme ve kullanımsal değer, uygun malzeme ve mekân tanımı, bunların hepsinin oluşturduğu bireşimin sınırlarını Baumschlager Eberle sürekli denetim altında tutar.

Sergide mimari ile bağlam arasındaki ayrıntılı etkileşimi örnekleyen çeşitli planlar, fotoğraflar ve modeller yer almaktadır: Viyana havaalanındaki yeni binalar, Zürih'teki Politeknik Enstitüsü, Belçika'daki Kortrijk hastanesi, inşaatı yeni tamamlanmış ve sürmekte olan projelerin örnekleridir. Bütün bunlar alınan kararların ne derecede uygun olduğuna tanıklık ettiği gibi Baumschlager Eberle mimarlık çalışmalarının ayırıcı özelliği olan empatiyi de yansıtır.

Geleceğe odaklanmış olan kurucu ortaklar Dietmar Eberle ile Carlo Baumschlager, öğretim sorununa da kayıtsız kalmamaktadır: Eberle, Zürih Politeknik Enstitüsü'nde ders verir, Baumschlager Münih Güzel Sanatlar Akademisi'nde, özellikle proje amaçlı tasarım metodoloji üzerinde çalışır.

Doğrudan kullanım değerini kullanıcıların talepleriyle ve kültürel sürdürülebilirlikle bağdaştırabilmiş olan Baumschlager Eberle, bu özelliği sayesinde büyük çapta kendini kabul ettirmeyi başarmıştır. Altısı Avrupa'nın çeşitli yerlerinde biri Asya'da çalışan yedi ekip, mimarlık görevlerinin bir parçası olarak bazı özel sorumluluklar üstlenir: Müşteri, bölgesel bağlam ve toplumsal çevre sorumlulukları. Bununla birlikte estetik kaygıların hayata geçirilebilmesine olanak tanıyan yeterli alan yok değildir. Baumschlager Eberle'e duyulan güvenin temelinde işte bu bütüncül yaklaşım yatar: Yerel yönetmeliklerde talep edilen enerji tüketimi değerlerinden çok daha düşük değerlerde enerji tüketen binaların üretilmesini olanak tanıyan bir mimarlık.