Belediye Başkan Adayları Neden Susuz Kalıyorlar!



Birincisi 1997’de Fas’ta, ikincisi 2000’de Hollanda’da, üçüncüsü 2003’te Japonya’da, dördüncüsü 2005’te Meksika’da yapılan Dünya Su Forumu 16 - 23 Mart tarihlerinde İstanbul’da toplanıyor. Türkiye’nin ev sahipliğinde yapılacak bu toplantı, su kaynaklarının özelleştirilmesi düşüncesinin teknik altyapısından sonra siyasi çerçevesinin çizileceği bir toplantı olacağı için anlam kazanmış durumda.

Türkiye su kaynakları bakımından ne zengin ne fakir. Su politikaları uzmanı Dursun Yıldız’a göre Türkiye su kaynaklarının yüzde altmış beşini değerlendiremiyor. Bunun için gerekli yatırımı yapmak şart. Ayrıca su kaynaklarının önemli bölümü Türkiye’nin doğusunda yer alırken göçün doğudan batıya doğru yoğunlaşmasını, su kaynaklarından yeterince yararlanılamadığının göstergesi olarak da değerlendiriyor.

Ülkemizde devlet politikası olması ve siyasi partilere göre değişmemesi gereken bir su politikası şart. Ülkemizde maalesef temel bir su politikası yok. Su kaynaklarını yönetecek birimler de dağınık; bir tarafta DSİ, bir tarafta belediyeler, diğer tarafta Çevre Bakanlığı. Aslında yıllardan beri çok ciddi çalışmalar yapmış DSİ modelinde bir Su Bakanlığı kurulması şart.

Suyun bir doğal kaynak olarak korunması ve geliştirilmesi ulusal güvenlik stratejisi bakımından çok önemli. Dünyada nüfus artışı ile su kaynaklarına talep artışı oranları arasında bir uyumsuzluk var. Talebin artması, suların kirletilmesi ve kötü yönetimler suyu ekonomik anlamda kıt kaynak haline getirmiş durumda. Her gün dünyaya gelen ortalama 90 milyon insan için gerekli tahılı üretmek için yılda fazladan 27 milyar metreküp suya ihtiyaç var. Bu ne manaya geliyor; su çok önemli kaynak. Savaşlara neden olan ve olacak, ekonomik sömürünün temel hedeflerinden biri yapılan petrol ve diğer enerji kaynakları kadar önemli.

Parti programlarına bakıyorsunuz; bu konuda temel politikalar ve meseleye önem veriş göremiyorsunuz. Yerel seçim öncesi belediye yönetimine talip olanlar sudan söz etmiyorlar. Su ile ilgili projelerini ortaya koymuyorlar. İleride devredilecek su kaynakları imtiyazları ile ilgili ne düşündüklerini ifade etmiyorlar. Ya konu onlar için önemli değil, ya suyu sadece içiyorlar ya da milletin dikkatini çekmek istemiyorlar.

USİAD’ın hazırladığı Su Raporu’nda çok önemli değerlendirmeler yapılıyor. Bunlardan bazılarını belirtmekte yarar var:

- Suyun toplumsal değeri ekonomik değerinden üstün tutulmalıdır.

- Yönetim sistemi için nehir havzaları esas alınmalıdır.

- AB Su Çerçeve Direktifi’nde su kaynaklarımızın geliştirilmesini kısıtlayıcı hususlara dikkat edilmelidir.

- Su hizmetlerinin özelleştirilmesi ile su gelirleri kamu finansmanı döngüsünden çıkarak piyasa-borsa finansmanının uluslararası nitelikli döngüsüne girecektir. Bu durumda kamu hizmeti alanı önemli bir finansman kaynağından vazgeçmiş olacaktır.

- Su işletmeciliği yerel yönetimlerin sorumluluk alanına verilmeli ve böylece hizmet yerel meclisler kanalı ile halkın denetiminde bir kamu hizmeti olarak yürütülmelidir.

- Uluslararası politikalar ile yapılan dayatmaların ulusal ve toplumsal gerçekler ışığında değerlendirmeye alınması ve su mülkiyeti ile su yönetim kurumsal yapısının buna göre kurulması gerekmektedir.

Sevgili okuyucular, zaman uyanık olma zamanıdır. Kaynaklarımızın bir bir elden gittiğini, borçlanma ile geleceğimizin ipotek altına alındığını ve yeni bir çağı açan global ekonomik krizi göz önüne alarak araştırmak, sormak, sorgulamak için çaba harcamalıyız. 5. Dünya Su Forumu neden Türkiye’de toplanıyor, ne kararlar alınacak, su kaynaklarımız ve hizmetler özelleştirilecek mi, özelleştirilme sonuçları ne olur, ben bir yurttaş olarak ne yapmalıyım diye kendimize sorular sormalıyız. Tüm dünyada ve ülkemizde olan biteni yaşam savaşı içinde elbette kaçırmak ve derinlemesine görememek olağan. Ama ne yapıp ne edip geleceğimizi kurtarma adına doğal kaynaklarımızla ilgili tüm olayları yakından takip edelim…

Su ile ilgili aşağıdaki kaynakları mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum:

USİAD Su Raporu/Küresel Isıtılan Dünya ve Su (Dursun Yıldız) / Akdeniz’in Doğuşu (Dursun Yıldız/USİAD GAP Raporu)