"Belediye Başkanı Olmadan Markalaşma Olmaz"



Başbakan Recep Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Strasbourg’da yaptığı “2023’te farklı bir Türkiye olacak, farklı bir İstanbul, farklı bir Ankara, farklı bir İzmir. Bu büyük şehirlerimiz adeta marka şehir olarak 81 vilayetimizi ayağa kaldıracak” açıklaması üzerine, Brandassist marka danışmanlık şirketinin kurucusu ve yöneticisi Muhterem İlgüner, bir şehrin marka olabilmesi için belediye başkanının böyle bir vizyona sahip olması gerektiğinin altını çizdi. İlgüner, şehrin markalaşmasında, doğrudan yabancı yatırımcıların, harcama potansiyeli yüksek ziyaretçilerin, fikir ve kabiliyet sahibi yeni yerleşimcilerin şehre çekilmesinin önemli rol oynadığını; belediyenin stratejik planlarında bu üç unsuru destekleyecek maddelerin olması gerektiğini söyledi. İlgüner şöyle devam etti:

“Türkiye’de tüm belediyelerin bağlı olduğu Belediyeler Birliği diye bir kurum var. Bu birlik, belediye başkanlarını markalaşma konusunda eğitmek üzere misyon üstlenebilecek tek kurum; çünkü, yerel yönetimlerle bire bir ilgili bir yer. Bir diğer kurum ise İçişleri Bakanlığına bağlı olan Yerel Yönetimler Genel Müdürlüğü. Bu kurumun da belediye başkanlarını yönlendirmesi ve eğitmesi mümkün. Belediye başkanlarımızın vizyonunda çok ufak da olsa bir değişiklik yaratabilirsek, çok önemli bir katkıda bulunmuş oluruz.”

İlgüner, yalnızca oda başkanlarının çabasıyla markalaşmanın sağlanamayacağını, belediye başkanının bu konuya cesaretle yaklaşması gerektiğini ve 5 yıllık görev süresinin belli bir düzeni oturtmak için son derece yeterli olduğunu belirtti.

Marka şehirler kitaplaştı

Bu arada, Muhterem İlgüner’in Avrupa’nın en önemli şehir ve yöre stratejistlerinden Christer Asplund ile birlikte kaleme aldığı Marka Şehir, Markating Yayınları'ndan çıktı. Bilnet ve UPM sponsorluğunda hazırlanan kitap, bir şehrin nasıl marka olacağı konusunda yöneticilere ışık tutuyor. Bir araya getirilen konu başlıklarıyla dünyada ilk ve tek olma özelliğini taşıyan bu kitapta, belediye başkanları, ticaret ve sanayi odası başkanları ve onların ekipleri ile bölgesel kalkınma ajansları ve bölge planlamacıları için planlama çerçevesi sunuluyor. Kitap ayrıca, rekabetin değerlendirilmesi, alıcı-satıcı ilişkilerinin dinamiği, pazarlama altyapısının rolü ve etkin iletişimin yaygınlaştırılması gibi şehir markalaşmasında son derece önemli konuları da kapsıyor.