Belediyeleri Kontrol Altına Almazsanız Bugünkü Emlak Vergileri de Yetmez
Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal, geçen hafta açıklanan
ve her yıl olduğu gibi bu sefer de ciddi tartışma konusu olan Emlak
Vergisi'ndeki yeni değerlerle ilgili, 'Belediyelerin harcamalarını
kontrol altına almazsanız, vergiler de yetmez' diyor.
Emlak
Vergisi'nde yeni değerlerin açıklandığı gün, Vergi Konseyi Başkanı Mustafa Uysal
ile sohbet ediyoruz. Neler konuştuğumuza geçmeden önce, kısaca 2010'un başından
itibaren geçerli olacak ve önümüzdeki günlerde de ciddi tartışmalar yaratacak
Emlak Vergisi'nde yeni değerlerden bahsedeyim. Şunun altını net bir şekilde
çizeyim: Emlak Vergisi'nde her yıl yaşanan çarpık tablo aynen devam ediyor.
Hatta katmerli şekilde. Görünen o ki, 2010 yılında bazı belediyeler Emlak
Vergisi'nde eski değerlerde ciddi artışlara gitmişler. Sorun sadece bu da değil.
Yeni değerler incelendiğinde; hem iller arasında hem de aynı ilde, aynı ilçede
bile ciddi farklar görülüyor.
Gelelim Vergi Konseyi Başkanı ile sohbetimize.. Mustafa Uysal, Emlak
Vergisi'ndeki değer artışı konusunda, hangi bedel üzerinden arttığı hakkında
ciddi soru işaretleri olduğunu söylüyor. Bazı yerlerde belediyeler tarafından
belirlenen arsa ve bina değerlerinin çok yüksek olduğunu ifade eden Uysal,
"Bakıyorsunuz yüzde 1'i, onda 1'i şeklinde oluyor. Böyle olunca da oran bir
anlam ifade etmiyor. Biz gerçekten değeri yakalamakta zorluk çekiyoruz" diyor.
Mustafa Uysal'a göre Emlak Vergisi değerlerinin tespitinde yeni bir yönteme
gidilmesi gerekiyor. Bunun için de yapılması gereken, emlak müşavirliği
sisteminin devreye sokulması. Mustafa Uysal, sözlerini şöyle
sürdürüyor:
Sistem özünde çarpık
"Tapu harçları da Emlak Vergisi ile bağlantılı. Normalde 200 bin liraya
alınan bir daire, tapuda 20 bin liradan işlem görüyor. Kimse kalkıp da 200 bin
liralık bir değer üzerinden işlem göstermiyor. Gayrimenkulün değerlendirilmesi
tümüyle çarpık. Hem tapu harçları hem emlak vergileri açısından çarpık bir
sistem. Hal böyle olunca da çarpık bir sistemin üzerine yapılan her türlü artış
da çarpıklığı daha da artırmış oluyor."
Mustafa Uysal'a, Emlak Vergisi'ndeki oranların yüksekliği nedeniyle herkesin
alım-satım bedellerini düşük gösterdiğini hatırlatıp, haliyle de ciddi bir vergi
kaçağı oluştuğunu belirtiyorum. Ardından da "Vergiler makul seviyelerde olsa,
kaçağın önüne geçilmez mi" diye soruyorum.
Halkın itiraz
hakkı var
Mustafa Uysal, bu tespiti doğruluyor ve aynı durumun harçlar için de geçerli
olduğunu belirtiyor. Uysal, "Alandan, satandan yüzde 1,5, yüzde 3 harç
alıyorsunuz. Bu da bir kaçak sebebi oluyor şüphesiz. Oranların daha makul
seviyelerde olması kaçağın önüne geçer mi? Burada da bence soru işaretleri var"
diyor. Mustafa Uysal, sistemin yeniden yapılandırılması ve tümüyle ele alınması
gerektiğine dikkat çekiyor.
Sohbetimiz sırasında merak ettiğim bir konuyu da Mustafa Uysal'a soruyorum.
Emlak Vergisi'ndeki bu değer artışlarına halkın itiraz etme hakkı var mı? Çünkü
bu konu hakkında da farklı görüşler ortaya atılıyor. Kimi kesimler itiraz hakkı
olmadığını, kuzu kuzu ödenmesi gerektiğini belirtirken kimileri de itiraz
edilebileceğini savunuyor. Mustafa Uysal, net bir şekilde vatandaşın değerlerin
yüksekliğine itiraz edebileceğini belirtiyor.
Belediyelerin açıkları büyük
Ardından da Uysal, ilginç bir tespitte bulunuyor. Emlak Vergisi'nin
belediyelerin iştigal alanına giren bir vergi olduğunu ifade eden Uysal,
sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Belediyelerle ilgili temel sorunlar var. Mesela, biz mali kural getiriyoruz
genel bütçe için... Belediyeleri de mali kural içerisinde tanımlamak lazım. Bir
taraftan merkezi bütçe ile ilgili açıklarımız var diyoruz. Diğer taraftan
belediyelerin de çok ciddi açıkları bulunuyor. Bunların artık mutlaka kontrol
altına alınması gerekiyor."
Sohbetimizin sonunda Mustafa Uysal, ilginç bir de yorumda bulunuyor. Aynen
kendi sözleriyle sizlerle paylaşıyorum:
"Belediyelerin harcamalarını kontrol altına almazsanız; bugün şikâyet
ettiğimiz, ‘çok fazla' dediğimiz emlak vergileri de yetmez hale
gelir."