Design Week'te Fatih'in Kültürel Geleceği Tartışıldı




























Kültür sektörünün kent içinde nasıl bir rol oynadığının ve bu sektörün yerel kalkınmaya etkilerinin Fatih ilçesi örneğinde tartışıldığı buluşma Design Week etkinlikleri kapsamında gerçekleşti.

Toplantının açılış konuşmasını yapan Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir, tarihi yarımadanın % 70'ine hizmet veren Fatih ilçesinde yaşayışın 2600 yıldır kesintisiz olarak sürdüğünü söyleyerek Fatih'in kültürel zenginliklerinin korunması, tanıtılması ve değerlendirilmesinin önemini vurguladı. Şehirlerin insanların aynası olduğunu belirten Demir, Fatih'e hizmet anlayışlarını, insanlığa karşı taşıdıkları sorumluluk bilincinin şekillendirdiğini belirtti.

Mustafa Demir'den sonra söz alan Bilgi Üniversitesi'nden Serhan Ada, konuya kültürel perspektiften bakarak ne kadar unutkan bir toplum olduğumuz üzerinde durdu. Üzerinde toplantının yapıldığı Eski Galata Köprüsü'nün bir zamanlar İstanbul için önemini hatırlatan Ada, kültüre yalnızca ekonomik perspektiften bakmanın doğru olmadığını belirttiği konuşmasında, 1980'lerden bu yana gündemde bir kavram olan sürdürülebilirliğin kültüre uyarlanması gerekliliğini belirtti.

Sivil Toplum Kuruluşları adına söz alan Korhan Gümüş ise "kültür varlıkları neden korunmalıdır" sorusunun cevabını vermeye çalıştığı konuşmasında, kültür varlıklarının bugünden düne bakılarak değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Bu anlamda kültür varlıklarını güncel bilgiyle

işlemek gerektiğini savunan Gümüş, tarihi değerlerimizin korunması ve geleceğe iletilmesinde katılımcılığın gerekliliği üzerinde durdu. Bu konuda bir de örnek veren Korhan Gümüş, küçük üretimin katılımcılıkla işlenmesi durumunda bunun Fatih Belediyesi için de bir fırsat olabileceğini söyledi.

Fatih'in kültür tarihindeki yeri üzerine konuşan Mustafa Armağan ise, tarihin bizimle beraber yaşamasının anlam ifade ettiğini ve tarihimizi ve kültürümüzü evrensel bir yaklaşımla değerlendirmek gerektiğini söyledi. Trafalgar savaşı'yla ilgili yapılan anma törenlerinin görkeminden örnek veren Armağan, İstanbul'un fethiyle ilgili bu anlamda bir canlandırmanın oldukça ilgi çekebileceği öngörüsünde bulundu.

Kendisinden önce söz alan konuşmacıların değindikleri konular üzerine bir değerlendirme yapan Sinan Genim, insanların % 98'lik bölümünün mutluluklarını unutmaya borçlu olduklarını, geriye kalan sadece % 2'lik bölümünün ise olanları kayda geçirdiklerini söylerken, baskı altında bile olsa soyut kültürel kimliği koruyabilmenin önemini Baltık ülkelerinden verdiği örnekle pekiştirdi. Kurumların her zaman kişilere göre daha muhafazakar olduğunu belirten Genim, toplumları ileriye götüreceklerin daha çok bireyler olacağını belirtti. Bu anlamda katılımcılığın elimizde var olanı anlatmak demek olması gerektiğini savunan Genim, Fatih'in içe dönük bir yaşayışın sürmekte olduğu bir yerleşim olarak bu anlamdaki zorluklarından bahsetti. Sinan Genim, tarihi ve kültürel mirasımızı koruma yolunda Türkiye'deki Sivil Toplum Kuruluşları'nın rolünü değerlendirirken, bu kuruluşların sadece eleştiren değil topluma yol da gösteren kurumlar olması gerektiğini ifade etti.

Toplantı, Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir'in, dile getirilen görüşlerden bundan sonraki çalışmalarında yararlanacaklarını belirttiği kapanış konuşmasıyla sona erdi.