Bilge Alkor’la Mozart ve Sihirli Flüt’den Resime

Ressam Bilge Alkor, yazın, müzik ve resim arasındaki yolculuklarından sonuncusunu, Milli Reasürans Sanat Galerisi’nde düzenlediği “Sihirli Flüt” sergisi ile gerçekleştiriyor.

Bilge Alkor, 'Bir Sanattan Öbürüne Yolculuk' başlıklı ilk sergisini 1996 yılında Shakespeare'den 'Bir Yaz Gecesi Rüyası' ve 'Fırtına' adlı oyunlarından esinlenerek AKM’de gerçekleştirdi. Ardından, 1997 yılında, Birleşik Arap Emirlikleri’nde düzenlenen Sharjah Bienali’ne Shakespeare ve T.S. Eliot'dan esinlendiği resimleriyle katıldı ve Başarı Ödülü aldı. Bu çalışmaların devamında Bilge Alkor’un yeni esini Franz Schubert'in yazar Wilhelm Müller'in metinleri üzerine bestelediği 24 şarkıdan oluşan 'Kış Yolculuğu' adlı eseri olmuş ve Schubert'in eseriyle aynı adı taşıyan ve 'sanatlararası etkileşim' niteliğindeki sergisi 2004 yılında İş Sanat Kibele Galerisi'nde açıldı.

Sanatlararası yolculuğunun nedenini, "Sanat yapıtlarından ve onların yaratıcılarından çok şey öğrendim. Bu sürecin sonunda ise tüm bu öğrendiklerime yine sanat aracılığıyla bir yanıt vermek istedim" sözleriyle açıklayan Bilge Alkor’un bu kez esin kaynağı “Mozart ve Sihirli Flüt”.

Sergi için Türkçe ve İngilizcehazırlanan kitaptaki metninde Peter von Matt’ın “Sihirli Flüt, Shakespeare’in Hamlet’i ve Leonardo’nun Mona Lisa’sıyla birlikte Avrupa sanatının üçüncü gizemli yapıtıdır” sözleriyle başlayan Bilge Alkor Sihirli Flüt’ten etkilenme sürecini şöyle açıklıyor: “Flüt’ün çağrısı, İsis’in tülünü kaldırmaya girişmemi haklı çıkarabilir mi? Çocukluğumun oyunlarından bu yana, sanat serüvenimde de görünmezi görünür, görünürü görünmez kılmaya çalışmam bana yardım edecek mi? Bu soruların yanıtını, AKM’deki sergim (Bir Yaz Gecesi Düşü ve Fırtına) üstüne Cevat Çapan’la konuşmamda buluyorum: “Neden bu iki oyun? Shakespeare’in en çok sevdiğim oyunları bunlar. Sanırım doğa şiiriyle “doğaüstü”nün karışımına özellikle duyarlıyım. Ayrıca, Bir Yaz Gecesi Düşü için şunu da eklemeliyim: Düşler evreni çalışmalarımda her zaman önemli bir izlek oldu. Fırtına’nın belli kişileri ve durumlarıysa benim için birer arkhetypos. Bunlarla örneğin Mozart’ın Sihirli Flüt’ünde de karşılaşıyorum. Prospero orada Sarastro olmuştur. Ferdinand’la Miranda orada Tamino’yla Pamina’dır ve bir ateş sınavından geçmek zorundadırlar, Fırtına’da sevgililerin birleşebilmek için sınavdan geçmeleri nasıl gerekiyorsa... Monostatos bir tür Caliban’dır... Hepsi Prospero’nun deyimiyle düşlerimizin kumaşından yapılmış gerçekler...”

Bilge Alkor 1996 yılında sözünü ettiği Mozart kişilerini 2007 yılında bu sergiyle yaşama geçiriyor. Bunca yıl Sihirli Flüt’ü yaşamak ve yaşatmak nasıl bir şeydi acaba? Bunu cevabını sergisinde veriyor ve sözle de şunları belirtiyor: “Taşlarda, gölgelerde, cam kırıklarının yansımalarında, kuşların, kelebeklerin kanatlarında, her yerde operanın figürleri ‘ete kemiğe bürünmek’ için bekliyorlardı. ‘Başlangıç’ oradaydı.”

Sergisini, müzisyen olmasını isteyen babası Sıtkı Narmanlı’ya adayan Bilge Alkor 1958-1961 yılları arasında Münih Güzel Sanatlar Akademisi’nde, 1969-1971 yılları arasında Roma Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanat eğitimi gördü. Sanatçı 1989’dan bu yana çalışmalarını İstanbul’da sürdürüyor.