'Bir Belayı Defettik Sıra Nükleerde'



Türkiye’nin en kuzey ucunda İnceburun. Sinop’a bağlı yarımadanın bu en uç noktası, 38 metrelik deniz feneri, el değmemiş doğasıyla, endemik türleriyle Karadeniz’den bir cennet parçası gibi. Yıllardır İnceburun bu güzellikleriyle değil de yapılması planlanan nükleer santralla gündeme geliyor. Radikal'den Serkan Ocak'ın haberine göre, Nükleer Karşıtı Platform, (NKP) hafta sonu Sinop’ta İnceburun’a yapılması planlanan nükleer santralla ilgili bir panel düzenledi. NKP’nin davetlisi olarak paneli bir grup çevreci haberleri yapan gazeteciyle birlikte takip etti.

Bir yarımada olan Sinop’a tek bir yol var. Şehrin girişi ve çıkışı yalnız bu yoldan yapılabiliyor. Sinop Çevre Dostları Derneği’nden Hale Oğuz, “Burası bir boğaz gibi. Bir yol kapansa hiç bir yere gidemezsiniz. Bir kaza olsa insanlar buradan nasıl tahliye olacak? 60 demokratik kitle örgütü ile birlikte burada nükleer santrala karşı mücadelemizi sürdürüyoruz. Daha önceki yıllarda da planlar vardı. O zaman durdurduk, şimdi de durduracağız.”

NKP’nin düzenlediği panele Amerika’dan katılan nükleer fizikçi Prof. Dr. Hayrettin Kılıç, konuşmasında dünyanın nükleer güç santrallarını terk ettiğini, yalnız Hindistan ve Çin gibi ülkelerin bu tercih ettiğini, Avrupa’nın bundan vazgeçmeye çalıştığını anlattı. Panele uzun yıllardır Türkiye’de yaşayan Japon Kumiko Tsuchida Sinop’ta nükleer santral yapmak isteyenleri Japonya’ya nükleer felaketin yaşandığı Fukuşima’yı görmeye devat etti.

TAEK’e tahsis edildi

Balık göçünün yaşandığı Sinop’un Karadeniz’de 270 km sahili var. Ege ve Akdeniz’in aksine kıyılarda yapılaşma baskısı yok. Hamsilos Tabiat Parkı bölgenin en önemli doğa alanlarından. Ria adı verilen kıyı oluşumunun en güzel örneklerinden olan Hamsilos ile hemen yanındaki doğal bir liman olan Akliman 1. derece doğal sit alanı. Bu alanın da içinde bulunduğu yaklaşık 60 km çapındaki alan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’na tahsis edilmiş durumda. İstanbul Nükleer Karşıtı Platform’dan Sinoplu Oya Koca, 1\120 bin ölçekli çevre düzeni planını göstererek, tahsis edilen alanı gazetecilere gösterdi. Koca, 38 bin nüfusu bulunan Sinop’un nükleer santral uğruna gözden çıkarıldığını anlattı.

Sinop’taki balıkçılar da tedirgin. Doğma büyüme Sinop’ta yaşayan ve 40 yıldır balıkçılık yaptığını anlatan Murat Vural, nükleer santral olan bir yerde tutulan balıkları kendisinin yemeyeceğini ve kimsenin de yemeyi tercih etmeyeceğini söyledi. Sinop Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ömer Tuncer de Sinop’ta 700-800 balıkçının bulunduğunu, dolaylı olarak 3-4 bin ailenin balıkçılıkla geçindiğini belirterek, nükleer santral yapılması durumunda balık türlerinin etkileneceğini, Sinop’ta balıkçılık yapılamayacağını dile getirdi.

Köyümüzden gitmeyiz!

İnceburun’a en yakın köylerden biri Abalı. Şahadettin Soylu evinin önünde odun kırarken bir yandan da nükleer santral konusundaki tepkilerini dile geritiyor: “Burası bizim yuvamız. Bize kimse bilgi vermiyor ancak nükleer santral kurulursa köyümüzü istimlak edeceği söyleniyor. Köyümüzden gitmek istemiyoruz. Nükleer santralın zararı olur mu, olmaz mı, onu bilmiyorum ama biz köyümüzden gitmek istemiyoruz.”

CHPli Sinop Belediye Başkanı Baki Ergül de “Başımızda iki bela var. Nihayet birini def ettik. Termik Santral. Şimdi de Nükleer belası ile uğraşıyoruz. Kimse Sinoplular'a gelip bir şey sormuyor. Sınop’un geleceği turizm ve eğitimde, nükleerde değil. Biz nükleer santral istemiyoruz. Cennetin içine cehennemi tesis etmek istiyorlar” dedi. Seçim çalışmaları için Sinop’ta bulunan CHP Grup Başkanvekili Sinop Milletvekili Engin Altay da CHP’nin nükleer teknolojiye karşı olmadığını ancak mevcut teknoloji ile nükleer santrallara karşı olduğunu belirtti. Altay, Sinop’ta nükleer santral yapımı konusunda bir referandum yapılmasını gerektiğini söyledi.