Türkiye, taraf olduğu Stockholm
Sözleşmesi çerçevesinde genetik bozukluk, kanser ve ölüme neden olduğu
için "kirli düzine" olarak bilinen 12 kalıcı organik
kirleticiyi doğasından silecek. Çevre ve Orman Bakanlığı Çevre
Yönetimi Genel Müdürlüğünden alınan bilgiye göre, 12 kalıcı organik
kirleticinin yeryüzünden silinmesini öngören Stockholm Sözleşmesi’ni yürürlüğe
sokan Türkiye’nin bu kapsamdaki yükümlülüklerini üstlenmesi için geri sayım
başladı.
Türkiye’de 30 Temmuz’da yürürlüğe giren Stockholm Sözleşmesi çerçevesinde
Dışişleri Bakanlığı’nca gerekli belgelerin sözleşme sekretaryasına iletilmesini
izleyen 90. günde Türkiye sözleşmeye taraf olarak yükümlülüklerini üstlenecek.
Sözleşme, 12 kalıcı organik kirletici kimyasalın üretiminin yasaklanması,
emisyonlarının ve atıklarının çevresel açıdan en iyi teknikler kullanılarak
azaltılması ve bertarafı yolu ile üye ülkelerde 2025 yılı sonuna kadar
yeryüzünden yok edilmesini öngörüyor.
Türkiye, hazırlanan taslak Ulusal Uygulama Planı ile söz konusu kimyasalların
kullanımına son verecek, bu kapsamda gerçekleştireceği projeler için Küresel
Çevre Fonu kaynaklarından yararlanacak. Sözleşme tarafı diğer 165 ülkeyle
birlikte Türkiye’nin de doğasından yok edeceği söz konusu kimyasallar tarım ve
sanayi alanlarında kullanılarak doğaya karışıyor. Besin zinciriyle insanlara
geçen ve nesiller boyunca etki gösteren bu kimyasallar, genetik bozukluk, kanser
ve ölüme neden oluyor. Kalıcı organik kirleticilerin yan etkileri arasında
doğuştan sakatlık, bağışıklık sistemi işlevsizlikleri, kısırlık, zeka düzeyinde
düşüş de bulunuyor.
Sözleşme kapsamına giren kalıcı organik kirleticiler şöyle:
- Ortadan kaldırılması söz konusu olan maddeler: Aldrin, chlordane, dieldrin,
endrin, heptaklor, heksaklorbenzen, mireks ve toxaphene ile PCB’ler. -
Kullanımı yasaklanan madde: DDT, - İstenmeksizin üretilen maddeler: Dioksin
ve furan.
Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü yetkilileri, Türkiye’nin taslak Uygulama
Planı’nın bazı üye ülkelerce de örnek alındığını da bildirdi.