Bodrum İçin Sualtı Manzaralı Yüzen Ev Tasarladılar



Üstlerinden taşıt geçebilecek. ‘Bodrum’da karada yer kalmadı’ diyen mimar Hasan Çalışlar ve Kerem Erginoğlu, zihin jimnastiği amacıyla ürettikleri ‘Bisiklet Zinciri Köy’ projesiyle Rotterdam Mimarlık Bienali’ne katıldılar.

Hasan Çalışlar (36) ve Kerem Erginoğlu (39), Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü’ndeki öğrencilik günlerinden arkadaş. Diplomayı alıp Erginoğlu ve Çalışlar Mimarlık’ı kurdular. 1992’den bu yana yurtiçi ve yurtdışında çok önemli projelere imza attılar.

İlk yurtdışı projeleri, 1998’de yapılan Bakü Kilisesi’nin yenilemesiydi. Türk müteahhitlerinin teknik desteğiyle yabancı ülkelerde proje almaya başladılar. Rusya, Azerbaycan, Sudan, Ukrayna, Katar, Ürdün, Tunus ve ABD’deki inşaatları kazandılar.

İLK ÇIKIŞLARI BERING PROJESİ

İki arkadaşın mesleki dönüm noktası, Bering Boğazı’nda, kutup ortamında inşa ettikleri Anadyr Kültür Merkezi oldu. Coğrafi koşulların zorlayıcılığı yüzünden bu bölgeye uygun proje çizmenin, inşa etmenin oldukça güç olduğunu anlatıyorlar. Bina yerden 1.5 metre yüksekliğinde, yeri asla ısıtmayacak şekilde planlandı. Kontrüksiyonlar Türkiye’de üretildi, tek tek numaralandırıldıktan sonra gemi ve TIR’larla Bering’e gönderildi. Yapı, yerinde monte edildi.

Çalışlar ve Erginoğlu, Türk müteahhitlerinden bağımsız olarak Hindistan’da doğrudan konut projesi de aldılar. Çalışlar, ‘Hindistan pazar olarak, kültür ve ekonomi açısından çok büyük ve zengin bir ülke. Doğrudan işverenle muhatap olmamız da projeyi kárlı kılıyor. Şimdiden başka projeleri de konuşmaya başladık’ diyor. Çalışlar, Hindistan örneğinin Türk tasarımcının dünyanın her yerinde iş yapabileceğini gösterdiğine inanıyor: ‘Yeter ki dünyaya doğru adım atalım.’

ROTTERDAM’DA GÜNDEM BİZİM AKDENİZ

Çalışlar ve Erginoğlu, 26 Haziran’a kadar sürecek Uluslararası Rotterdam Mimarlık Bienali’ndeki Mare Nostrum (Bizim Akdeniz) sergisine ‘chainwheel&age’ (Bisiklet Zinciri Köy) projesiyle katıldı.

Rotterdam, dünyanın iki önemli mimarlık bienalinden biri. Venedik’te tamamlanmış projeler, Rotterdam’da ise araştırmalar, yeni fikirler gündeme geliyor. Küratör, çevre planlamacısı ve peyzaj mimarı Adrian Geeuve, bu yıl konu olarak ‘sel-akış’ı seçti. Alt başlıklarından biri Mare Nostrum, yani Bizim Akdeniz.

Çalışlar, Avrupalılar ikinci konut için Akdeniz ülkelerini tercih ettiği için bienalde de bu bölgenin gündeme geldiğini söylüyor: ‘2050’lerde mimari ve çevresel olarak kıyılarda yapılabilecekler için fikir geliştirmek amacıyla çalışma başlatıldı. Türkiye grubu, Antalya, Marmaris, Kuşadası, Ayvalık ve Bodrum’un son 10 yılda nasıl geliştiğini, değiştiğini inceledi. Bizden Bodrum için araştırmanın sonucuna uygun bir öneri getirmemiz istendi.’

DENİZİN İÇİNDEKİ BİTEZ EVLERİ

İki ortak, Bodrum’da neredeyse boş alan kalmadığı için projeyi su üzerine yapmış. ‘Su üzerinde yaşamı nasıl öneririz, dedik. Hollanda ve Uzakdoğu’da böyle bir hayat zaten var. Bisiklet zinciri geldi aklımıza. İki çarka dizilmiş zincirin her parçası konut; üstü kamu alanı, alt taraf da ev olsun dedik.’

Bu ütopik projede evler denizin içine doğru iniyor. Yani deniz dibi manzaralı. Proje bununla da kalmıyor. Bisikletin çarkı sürekli döndüğü için evlerin manzarası da değişiyor. Öyle bir sistem kurmuşlar ki, her ev yılda iki kez aynı noktada duruyor. Deniz araçlarıyla ulaşılan bu köyde evlerin çatıları birleşerek yol haline geliyor. Üstelik Bitez Koyu’nun iki yakasına köprü oluyor, köy sakinlerinin evlerine otomobille gitmelerini de sağlıyor.

MİMAR HASAN ÇALIŞLAR

Türkiye yaratıcılığı kışkırtmıyor

Ne yazık ki Türkiye’de büyük mimarlık projeleri sık yapılmıyor. Rekabetin artması kaliteyi getirir. Asıl rekabet, uluslararası platformda sivrilmekle, büyük kurumlardan sipariş gelmesiyle olacak. Türkiye’de çok küçük bir pasta var. Herkese düşecek kısım belli. Bizde daha iyisini talep eden olmadığı için, maalesef kimsenin kendini çok zorlaması gerekmiyor. Yurtdışında durum farklı. Yine de Türkiye’den umudumuzu kesmiyoruz.