Boğaz'ın 56 Metre Altında Son Durum



Türkiye’nin en önemli dünyanın ise sayılı ulaşım projeleri arasında gösterilen Marmaray’da, inşaat tüm hızıyla sürüyor. Salacak ile Sarayburnu arasında yaklaşık 56 metre derinlikte Boğaz tabanına yerleştirilen tüplerdeki inşaat faaliyetleri sorunsuz ilerlerken, kasım sonunda son üç tüpü suya indirilecek. Yaz - kış 18 derece sıcaklıkta çalışan ve tüplerdeki yüzde 100 nem nedeniyle çeşitli zorluklar yaşayan Marmaray inşaatındaki mühendis ve işçilerle birlikte Akşam, batırılan 8 tüpün birleştirme çalışmalarına tanıklık etti.

İşin en zor kısmı

Marmaray Projesi’nin en zor ayağı olan Salacak ile Sarayburnu arasındaki iki hattan oluşan toplam 2 bin 400 metrelik tüp geçitin, bin 780 metrelik bölümü 8 tüpün batırılmasıyla tamamlandı. Şimdi 24 saat süren faaliyet ile tüplerin birbirlerine bağlantıları gerçekleştiriliyor. Mühendisler, işin en zor kısmı olarak niteledikleri bölüm olan tüplerin birleştirilmesi sırasında her biri 50 ton ağırlığındaki kapakların özel kaynak teknikleriyle parçalanması işlemini 7 ve 8. tüplerde uyguluyor.

Özel çimento harcı

Kapakların parçalanma işleminden önce ise, Salacak’taki şantiyede bulanan ve Japonya’dan getirilen özel santralda, tüpler için Boğaz tabanında kazılan drenaj bölümüne özel çimento harcı dökülüyor. Türkiye’de üretimi yapılamayan özel çimento sayesinde, Tuzla tersanelerinde üretilen ve boyları 135 metre, ağırlıkları ise 18 bin ton olan tüneller, Boğaz tabanına kenetleniyor. Tüpler Boğaz’da batırılmadan önce Büyükada ile Sedef Adası arasındaki dalgasız bölümde deneniyor.

8 tüp batırıldı

Batırılma işleminin başarı ile gerçekleşmesinden ardından tüpler Boğaz’daki yerine bırakılıyor. Batırılma işlemi ise tüplerin içindeki her biri tonlarca su olan büyük havuzların su doldurulması ve deniz üzerindeki özel vinçler sayesinde gerçekleştiriliyor. Şu anda 8 tüpün batırıldığı Marmaray’da tüplerin batırılma aralıkları 45 gün olarak belirlendiği için 98 buçuk metre boyundaki 9’uncu ve 10’uncu tüpün ardından, uzunluğu 110 metre olan 11. tüp kasım ayında batırılacak.

Su sızdırmayan Japon contası

Projenin dünyanın en kuvvetli akıntılarına sahip Boğaz’da gerçekleştirilmesi ve Marmara’daki deprem riski, akıllara tüplerin olası bir felaket anında su alıp almayacağı sorusunu getiriyor. Fakat bu sorunu daha önceden düşünen Türk ve Japon mühendislerin ortaklığı sonucunda Japonya’da özel bir teknik ile geliştirilen conta tüplerin birleştirilme bölümlerine monte edildi. Kalınlığı 30 santimetre olan, tüplerin içine yerleştirilen özel mengene sistemi devreye girdikten sonra ise 5 santimetreye kadar iki tüp arasında ezilen conta, her koşulda suyun tüplere sızmasının önüne geçiyor.

Felaketlere karşı önlem

Marmaray Projesi devam ederken, denizin 56 metre dibinde yütürülen çalışmalar sırasında yaşanabilecek kazalara ilişkin önlemler en üst düzeyde alındı. Buna göre ilk tüpün yerleştirildiği bölümden 15 metre yükseklikteki tüpe giriş çıkışın yapıldığı platform iki parçaya ayrıldı. Yoğun trafiğin yaşandığı Boğaz’da bir geminin dümeninin kilitlenerek platforma çarpması durumunda platformun tünele giriş yapılan deniz içindeki 35 metrelik bölümü kırılacak. Tüp ile bağlantıyı sağlayan bölüm ise sağlam kalarak, içerisindeki kapakların otomatik olarak kapanmasıyla tüpe su girişi engellenecek. Böyle bir durumun yaşanmasına karşı senaryolar ürettiklerini belirten yetkililer, platformun önünde bulunan ve futbol kalesine benzeyen kafes sisteminin 4 bin tonluk bir gemiyi durdurabilecek kabiliyette olduğunu söyledi. Kaza yaşanması durumunda ise, yedek platform birkaç saat içinde Tuzla’dan getirilerek tünele monta edilebilecek. Kaza ya da başka bir durum nedeniyle tünelde kalacak işçiler için 10 gün süre boyunca yeterli olacak yiyecek, giysi ve içecek de tünelde depolamış şekilde duruyor. Acil yardım çantalarının içinde konserveler, vitaminler ve çeşitli antibiyotikler ile, battaniye ve el feneri gibi eşyalar da bulunuyor.

Nem oranı çıldırtıyor

Boğaz’ın 56 metre derinliğine monta edilen tüplerde yaz ve kış aylarında sıcaklık 18 derece olarak kaydediliyor. Kış aylarında tünel içinde nemlenme olmadığnın altını çizen yetkililer, yaz aylarında baş gösteren nemlenmenin tünele herhangi bir zarar vermediği sadece işçilerin performansını etkilediğini belirtti. Nemin yüzde 90 ila yüzde 100 arasında değişmesi nedeniyle tünelde görev yapan mühendis ve işçiler büyük hava tribünlerinden gelen temiz hava ile nefes alabiliyor. Aşırı nemin verdiği yorgunluk hissi ise Salacak’tan Kız Kulesi açıklarına kadar uzanan 300 metrelik geçici platform üzerinde bulunan prefabrik alanlarda demlenen çayla atılıyor.