BTC'de Hesap Tutmadı



Hazar Denizi'ndeki Azeri petrolünü Akdeniz'e ulaştıracak Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) ham petrol boru hattı projesinde sona gelindi. Uluslararası konsorsiyumun boru hattı için yapacağı ödeme 1.4 milyar dolarda kalırken, maliyetin 1.8 milyar dolara çıkması bekleniyor. Bu durumda Türkiye'nin ek maliyet için verdiği 300 milyon dolarlık garanti yetersiz kalacak. Konsorsiyumdan 251 milyon dolar ek talepte bulunmaya hazırlanan Türkiye, bu para için uzlaşma arayışına girecek.

İnşaatına 2002 yılında başlanan BTC boru hattı, 2005 mayıs ayı olarak planlanan tarihten yaklaşık bir yıl sonra, Mart ayında tamamlanacak. Azerbaycan'dan aylar önce pompalanmaya başlanan ham petrolün, mart ayında Ceyhan'da tankerlere yüklenmesi planlanıyor. Sert geçen kış şartları nedeniyle kesin bir gün verilemezken, tarihin bir ay uzayabileceği de belirtiliyor.

Mükerrer ödeme var
Boru hattında toplam fatura da netleşmeye başladı. BP, SOCAR, Unocal ve Statoil'in başı çektiği konsorsiyum, boru hattının 1.7 milyar dolara mal olacağını hesapladı ancak Türkiye konsorsiyumu, maliyetin 1.4 milyar dolarda kalacağı tezini işledi ve maliyet artarsa 300 milyon dolarlık bölümünün Hazinece karşılanacağı güvencesi verdi. Bunun üzerine proje bütçesi 1 milyar 390 milyon dolar olarak saptandı.

Ancak, 2005 kasım itibarıyla harcama 1 milyar 561 milyon doları buldu ve proje bütçesi şimdilik 171 milyon dolar aşıldı. YDK, 215 milyon dolarlık maliyet artışının projedeki değişiklikten, 180 milyon dolarlık bölümün ise müteahhitlerin projeye sağlanan 300 milyon dolarlık garantiyi kullanma isteğinden kaynaklandığını ileri sürdü. Artışta, mühendislik ve danışmanlık hizmetlerine ödenen 130 milyon doların etkisi büyük. 1.56 milyar dolarlık harcamanın yüzde 8'ine ulaşan mühendislik-danışmanlık hizmetlerine mükerrer ödeme de olduğu bildirildi. Yüksek Denetleme Kurulu (YDK), konuyla ilgili teftiş kurulunca kapsamlı bir inceleme yapılmasını istedi.

201 milyon dolar istedi
Türkiye, artan maliyetin 201 milyon dolarlık kısmını konsorsiyumdan talep etti. Türkiye bunun yanı sıra 50 milyon dolarlık daha ek para talebine hazırlanıyor. Bu paranın ne kadarının tahsil edilebileceği bilinmemekle birlikte, tümünün konsorsiyum tarafından kabul edilmesi zor görünüyor. Mahkemeye gidilmesi durumunda 25 milyon dolarlık masraf olacağı ve dava sürecinin 2-3 yılı bulacağını dikkate alan Türkiye, 251 milyon doların iki tarafça paylaşılması seçeneğini de göz ardı etmiyor.

İlk yıl 24 milyon dolar gelir sağlanacak
Türkiye, boru hattının tamamlanmasıyla varil başına başlangıçta 35 cent, ilerleyen dönemde ise 43 cent taşıma ücreti; 20 cent ile 37 cent arasında da vergi alacak. Boru hattından ilk etapta toplam 40 yıl öngörülen işletme süresinin ilk 6 yılında yıllık 12,5 milyon ton, 16. yıldan itibaren ise 50 milyon ton petrol taşınacak.

Başlangıçta düşük kapasite ile çalışacak olan boru hattından Türkiye bu yıl 15.3 milyon dolar taşıma ücreti, 8.8 milyon dolar da vergi geliri sağlayacak. Boru hattından 2007'de 52 milyon dolar, 2008'de 104 milyon dolar, 2009'da 135 milyon dolar, 2010'da 169 milyon dolar olmak üzere ilk beş yıl 484 milyon dolarlık taşıma ücreti ve vergi geliri sağlanacağı tahmin ediliyor. Ayrıca Ceyhan Limanı'na yanaşacak tankerlere de yıllık 12-15 milyon dolarlık romorkör hizmeti verilmesi öngörülüyor.

Tazminat baş ağrıtıyor
Uluslararası konsorsiyumla yapılan anlaşmaya göre, inşaatta yaşanacak gecikme için Türkiye 240 güne kadar günlük 500 bin dolar tazminat ödemekle yükümlü. Konsorsiyum üyelerinin gecikme kaynaklı zararlarının karşılanması için 270 milyon dolara kadar tazminat ödenmesi söz konusu. 2005 Mayıs ayında tamamlanması planlanan boru hattında en az 300 günlük bir gecikme bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye, toplam 390 milyon dolarlık bir tazminat ödeme durumuyla karşı karşıya.

Türkiye, gecikmenin konsorsiyum kaynaklı olduğu gerekçesiyle tazminat ödenmesinin söz konusu olmadığı tezini savunmaya hazırlanıyor. Arazi kamulaştırmasında 'acele el koyma'ya konsorsiyumun karşı çıkması nedeniyle 1,5 ay zaman kaybedildiğini savunan Türk tarafı, inşaatta çalışanların karıştığı iki ayrı trafik kazası nedeniyle tüm çalışanlara trafik eğitimi verilmesinin de 1,5 aylık zaman kaybına yol açtığını iddia ediyor. Ayrıca Gürcistan'dan kaynaklı ham petrolün Türkiye sınırına gecikmeli ulaşmasının, süreyi uzattığı savunuluyor.