"Bu Proje ile Karaköy Sahili Halka Kapatılacak"



Radikal'den Elif İnce'nin haberine göre, İstanbul Kent Savunması, Doğuş Grubu'nun 2013'te ihalesini aldığı Galataport projesi için mevzuat gereği yapılması gereken ÇED toplantısını Karaköy'deki İstanbul Liman İşletmeleri Yolcu Salonu'nda protesto etti. Grup, 'Semaye defol, İstanbul bizimdir' ve 'Bu daha başlangıç mücadeleye devam' sloganları atarak toplantının yapılmasını engelledi.

Mimarlar Odası'nın Avukatı Can Atalay, toplantının açılamadığı yönünde bir tutanak tutulmasını ve ÇED raporunu hazırlayan şirket yetkilileri ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığı yetkililerince imzalanmasını talep etti. Yetkililerin bu talebi yerine getirmemesi üzerine ayrı bir tutanak tutularak ‘’Yurttaşların haklı ve yoğun tepkisi nedeniyle toplantının açılamadığı’’ belirtildi. Bu tutanağı CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur, Mimarlar Odası İstanbul Şube Sekreteri Ali Hacıalioğlu, Avukat Can Atalay ve toplantıyı protesto eden yurttaşlar imzaladı.

'2005 yılından beri Beyoğlu'nun kabusu'

ÇED toplantısından önce İstanbul Kent Savunması adına basın açıklamasını okuyan Dr. Zerrin Bayraktar, "Karaköy sahilinin büyük bir bölümünü özelleştirecek ve halka tamamen kapatacak olan bu projeye karşı çıkmanın, Karaköy esnafının, bütün Beyoğlu ve İstanbul halkının boynunun borcu olduğunu düşünüyoruz. 2005 yılından beri Beyoğlu'nun kabusu olan bu proje, bütün yasalara, koruma kanunlarına aykırı bir biçimde hayata geçirilmek istenmektedir. Galataport projesinin Haliçport projesinden, Okmeydanı kentsel dönüşüm projesinden, adım adım otelleştirilen İstiklal Caddesi'nden ve Tarlabaşı'ndaki kentsel sürgünden bağımsız olmadığını çok iyi biliyoruz. Söz konusu olan başta kıyı bölgesinin olmak üzere Beyoğlu'nun özelleştirilmesi, kamusal niteliğinden arındırılması, yaşam değil sermaye odaklı dönüştürülmesidir. Bütün süreçlerinden habersiz olduğumuz, ihale, plan-proje aşamalarından bilinçli bir biçimde uzak tutulduğumuz bu projenin ne hikmetse göstermelik kısmından haberdar oluyoruz. Yasal prosedür gereği yapmaları gereken ve bu projede halkın katılımının olduğu yalanını söyleyecekleri mecralar için yapılan bu ÇED toplantısı bizim nazarımızda hiçbir meşruiyete sahip değildir. Ayrıca, bu proje geçtiğimiz yılın son günlerinde Beyoğlu derneklerinin açtığı dava sonucu iptal edilen Beyoğlu Kentsel Sit Alanı Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'na da aykırı hususlar taşımaktadır’’ dedi.

30 yıllığına Doğuş’un işletmesinde Başbakan Erdoğan 'ın "İstanbul'un giriş kapısı olacak" dediği Galataport projesi için Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından Mayıs 2013’te düzenlenen ihaleyi 702 milyon dolarlık teklifle kazanan Doğuş Grubu, Galataport’un işletme hakkının 30 yıllığına sahibi olmuştu. Karaköy ve Salıpazarı’nın çehresini tamamen değiştirecek tartışmalı projenin ayrıntıları bu ay askıya çıkan ÇED başvuru dosyası ile ortaya çıktı. Doğuş Holding şirketi olan Salıpazarı Liman İşletmeciliği ve Yatırımları A.Ş. tarafından işletilecek Galataport (Salıpazarı Kruvaziyer Limanı) projesi oteller, ofis alanları, restoran ve mağazalardan oluşuyor. Proje kapsamında kültür varlığı olarak tescilli TDİ Genel Müdürlük binasının, yolcu terminali ve Çinili Han’ın otele, Paket Postanesi’nin de mağaza ve restorana dönüştürülmesi öngörülüyor. Ayrıca Karaköy ve Salıpazarı’ndaki çeşitli binalarda 440 civarında odanın otel olarak değerlendirilmesi planlanıyor.

Beyoğlu imar planının iptal gerekçelerindendi

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2011 yılında hazırlanan Beyoğlu'nun 'koruma amaçlı' imar planları, semt derneklerinin açtığı dava sonucunda 10. İdare Mahkemesi tarafından 2013 sonunda iptal edilmişti. Mahkeme, iptal kararında imar planlarının ‘bütünsel olmadığını’ belirtirken karara esas alınan bilirkişi raporunda Galataport projesine de değinilmiş, “Planlama alanı içinde kalan, etkilenme bölgesi olarak ele alınması gereken, Perşembe Pazarı ve Galata Rıhtımı liman bölgelerine ait plan kararlarının dava konusu imar planlarında göz önüne alınmadığı, Beyoğlu’nun temel işlevlerini yaratan liman işlevinin Galata Perşembe Pazarı gibi alanlarda gerçekleştirilecek imar planlarına bağlı kentsel projeler sonucunda bölgenin çok büyük miktarda etkileneceği, bu hususların kentsel işlevlerde önemli değişimler yaratacağı … başta Meclis-i Mebusan Caddesi’ndeki sigorta, banka, vb. şirketlerin merkezlerinin yerini otel kullanımları almaya başlamakta, bu kullanımların ise Galata yolcu limanı ve ona bağlı kullanımlardan kaynaklandığı, bu açıdan değerlendirildiğinde dava konusu koruma amaçlı imar planlarının bütünselliğinin olmadığı görülmüştür” denilmişti. Bilirkişi raporunda ayrıca planlar uygulanırsa Beyoğlu’nun ‘topyekün turistleştirileceği’ ve ‘kentlilerin yaşamına yabancılaşacağı’ belirtilmişti

'Esnaf yerinden olacak, sahil halka kapanacak'

Mimarlar Odası İstanbul Şube Başkanı Sami Yılmaztürk, yaptığı açıklamada projenin hukuksuz olduğunu belirtti. Yılmaztürk, ‘’Galataport için yapılan imar planlarını yıllar önce meslek odaları olarak dava etmiş ve iptal ettirmiştik. 2013’ün sonunda da Beyoğlu’nun koruma amaçlı imar planı bütüncül olmadığı ve Galataport gibi mega projeleri içermediği için iptal edildi. Dolayısıyla şu anda bölge plansızdır ve bu toplantı düzenlenerek suç işlenmiştir. Hem nüfus hem de yapılaşma açısından son derece yoğun olan Beyoğlu’na ek yük getirecek herhangi bir yapılaşmaya artık izin verilmemesi gerekiyor. Buraya tek bir turist gemisi geldiğinde bile trafiğin felç olduğunu görüyoruz. Galataport gibi 24 saat işleyen bir ticarethane bu sahili artık kullanamaz ve yaşanılamaz bir hale getirecek. Sahili 1200 metre boyunca halka kapatacak bu soylulaştırma projesi ayrıca kiraları yükselterek küçük işyerleri ve esnafı bölgeden sürecek ve alanın sosyal dokusunu rant uğruna yok edecektir’’ diye konuştu.