Normalleşen Ekonomi Yap-Satçıları Yeniden İnşaat Sektörüne Çekti

Ekonomik krizler ve yüksek faizler sebebiyle 1994 yılından sonra konut yapmaktan çekilmeye başlayan yap—sat müteahhitleri, ekonominin normalleşmesiyle yeniden inşaat sektörüne girmeye hazırlanıyor. Yaklaşık 10 yıl hiç konut yapmayan birçok yap—satçı müteahhit, bugünlerde art arda proje hazırlıyor. Bu müteahhitlerin sektöre girmesinde, düşük faizli ve uzun vadeli taksitlerle ev almaya imkan veren mortgage sistemi (ipotek bankacılığı) de etkili oldu. Yap—satçı müteahhitler şimdi konut yapacak arsa bulamamaktan şikayetçi.

İnşaat sektörü, uzun yıllar süren durgunluk döneminin ardından canlanmaya başladı. Sektörde 2003 yılında başlayan kıpırdama 2004’te daha belirginleşti, 2005’te ise patlamaya dönüştü. Devlet İstatistik Enstitüsü’nün (DİE) açıkladığı son verilere göre 803 bin olan istihdam artışının 141 bini inşaat sektöründe. Bugünlerde en iyi iş yapan meslek kollarının başında emlakçılar ve konut inşa edenler geliyor. Konut açığı fiyatları anormal yükseltirken talepler, bitmiş evlerden inşaat ve hattâ proje aşamasındaki konutlara kadar düştü. Talep çokluğu, konut yapmaktan vazgeçen yap—satçı müteahhitleri yeniden sektöre çekti. Bunlardan biri olan Seyhan İnşaat, 2001 yılından beri hiç yeni projeye girmedi. Talep artışının kendileri gibi geriye çekilen çok sayıda yap—satçı müteahhidi yeniden proje hazırlamaya teşvik ettiğini anlatan İzmir Ticaret Odası (İZTO) Bina Yapım Onarım Grubu Meclis Üyesi ve Seyhan İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Seyhan, konut açığının birkaç yılda kapatılamayacak kadar büyük olduğunu ifade etti.
Emlakçıların kiralık ve satılık daire bulmakta zorlandığına dikkat çeken Seyhan, satılık evlere de hakedilmeyen değerler biçilmesinin konut açığından kaynaklandığını söyledi. Eskiden bir müşteriyi on müteahhidin paylaşamadığını, şimdi ise bir daireye on kişinin talip olduğu dönemi yaşadıklarını anlatan Seyhan, talebin proje aşamasındaki dairelere kadar düştüğünü kaydederek şunları söyledi: “56 dairelik yeni bir projeye başlıyoruz. Duyan, daire istiyor. Daha proje aşamasındayız, temel bile atmadık. Yapacağımız konutun iki katı kadar talep geldi ama satmadık. Bu kadar talep olduğuna göre bitirmeden satmayı düşünmüyoruz.” dedi.

Yap—satçı müteahhitlerin sektörde faaliyet gösterdiği dönemlerde konut açığının fazla olmadığına dikkat çeken Mustafa Seyhan, rahmetli Turgut Özal’ın kooperatiflere verdiği desteğin de etkisiyle 1988’den sonra konut fazlası oluştuğunu bildirdi. 1994 kriziyle birlikte yap—satçıların sektörden çekilmeye başladığını belirten Seyhan, “1998’de Türkiye ekonomisinde başlayan durgunlukla Rusya krizinin çakışması, gayrimenkul piyasasındaki canlanmayı sonlandırdı. O dönemde temel attığımızda, satılık daire tabelasını da asardık. İnşaat bitmeden bir iki daire satabilmeyi çok önemli görürdük. Yap—satçılar, yaptıkları daireleri uzun süre satamayınca bu tarihten sonra sektörden tamamen çekildi diyebiliriz. 2001 krizi, emlak piyasasına en büyük darbeyi indirdi. Konut açığı bu tarihten sonra başladı.” diye konuştu.

Yüksek reel faizin olduğu dönemlerle döviz kuru ve borsanın iyi getiriler sağladığı zamanlarda gayrimenkul piyasasının durgunlaştığına dikkat çeken Seyhan, yap—satçıları tekrar konut yapmaya yönlendiren sebeplerden birisinin de ekonominin faiz, döviz ve borsa üçgeninden kurtulması olduğunu düşünüyor. Daha önce inşaat sektöründe hiç yatırım yapmayan ve elinde sermaye olan çok sayıda kişiden birlikte konut yapma teklifi aldıklarını söyleyen Seyhan, “Geciktirilen talep, diğer sektörlerdeki gibi bir iki yıllık değil, tam beş yıllık. Talebin doyum noktasına gelmesine daha çok yol var. Arz da harekete geçti ama açığı kısa sürede tamamlamak kolay değil.” dedi.