Gürsoy Grup, Çanakkale'de kurduğu fabrikada, bugüne kadar Çin'den ithal ettiği graniti üretmeye başlayacak. 300 bin metrekarelik alandaki üretimden yılda 6.5 milyon dolar ciro bekleyen grup, bir yıllık üretimini şimdiden satıp ihracat planına bile başladı.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin açtığı kaldırım ihalelerini aldıktan sonra kullandığı graniti daha ucuz olan Çin'den getiren Gürsoy Grup, ithalata son verecek bir yatırıma imza attı. Çanakkale'de maden ocağı üzerine entegre bir granit fabrikası kuran Gürsoy Grup, Çin'e meydan okuyacak maliyet avantajı sağladı. Granitürk AŞ. Genel Müdürü Abdullah Kuru, "Maliyetlerimiz Çin'den daha avantajlı. Bundan sonra Çin'den ithalata gerek kalmadı. Aksine ihracat bile yapabileceğiz" diyor. Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanından siparişler alan fabrikanın bir yıllık üretimi satılmış durumda. 300 bin metrekare üretim kapasitesi ile yılda 6.5 milyon dolar ciro elde etmeyi hedefleyen Gürsoy Grup, yoğun talep nedeni ile 2007'de kapasitesini 5 kat artırmayı planlıyor.
Belediyeler pazarı büyüttü
Başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere Türkiye genelindeki birçok belediyenin cadde ve kaldırım ihalelerinde graniti tercih ettiklerini, bu nedenle pazarın büyüdüğünü ifade eden Gürsoy Grup ortaklarından Ayhan Şekeroğlu, “2001 yılından bu yana yükselişe geçen granit tüketimi, geçen yıl tavan yaptı. Artık başta Akdeniz ve Karadeniz’deki olmak üzere birçok belediye graniti tercih ediyor” diye konuşuyor.
Şekeroğlu, "Biz bu talebin neticesinde Çin granitine ödenen dövizin ülkemizde kalmasını istedik. Ancak öyle bir tesis kurmalıydık ki, hem iç piyasada hem de uzun vadede dış piyasada Çin granitinin fiyat avantajını yakalayabilmeliydik. Bunu başardık. Artık biz dahil Türkiye’de hiçbir firmanın Çin’den granit ithal etmesine gerek kalmadı. Çin ile aynı fiyata Türkiye’den granit alabilirler. Bizim şimdiki hedefimiz, fiyatlarımızı Çin’in de altına çekmek. Bunun için çalışmalarımız sürüyor” diyor.
Maden ocağına granit tesisi
Grup şirketlerinden Granitürk AŞ.'nin Genel Müdürü Abdullah Kuru ise, Çin'den ithalatı durduran yatırım için bu ülkedeki yatırımları yakından incelediklerini ve püf noktalarını saptadıklarını anlatıyor. Çin'le fiyat rekabeti yapabilmek için maliyetleri düşürmeleri gerektiğini, yatırım yaparken her adımda buna dikkat ettiklerini anlatan Kuru'ya göre, Çin'deki yatırımların en büyük handikapı granit fabrikalarının maden ocaklarına uzak mesafede kurulmuş olması. Kendilerinin ise fabrikayı maden ocağının üstüne kurarak nakliyeden tasarruf ettiğini anlatan Abdullah Kuru, şöyle devam ediyor:
“Fabrikada çelik yapı yerine ağaç yapıyı tercih ettik. Dışı naylonla kaplı olan tesisimizin ışık ihtiyacını gün ışığından karşılıyoruz. Bu tesisi çelik yapı ile inşaa etmiş olsaydık 600 bin YTL maliyeti olurdu. Rusya’dan getirdiğimiz Muna Ağacı’ndan yaptığımız tesisimizin maliyeti ise 300 bin YTL. Çin’deki tesislerden esinlenerek, fabrikada pek fazla teknolojiye yer vermedik. Çinliler de bu işi böyle yapıyor. Ne kadar az teknoloji ile çalışırsan, maliyetin o ölçüde düşüyor. Biz bu tesise son teknoloji de getirebilirdik, ancak o zaman Çin ile rekabet edebilme şansımız olmazdı.
Makinalar Çin'den getirildi
Günlük bin 200 metrekare, aylık ise 25 bin metrekare üretim kapasitesi bulunan tesisteki tüm makinaların Çin’den getirildiğini açıklayan Abdullah Kuru, "Aynı makinaları yerli üreticiden alsaydık, her makine bize 50 bin dolara mal olurdu. Çinliler hangi makine ile nasıl ucuz üretim yapacaklarını çok iyi biliyorlar. Bu nedenle fabrikanın içerisindeki 30 adet makineyi Çin'den getirdik. Üstelik her birinin bize maliyeti 10 bin dolar" diyor.
Entegre tesis, ucuza mal edilen fabrika ve Çin’den yerli makinenin beşte biri fiyatına getirilen makineler sayesinde yüzde 40’lık bir maliyet tasarrufu sağladıklarını söyleyen Abdullah Kuru, bu sayede Çin’in fiyat avantajını yakaladıklarını kaydediyor. Fabrikanın şimdiden bir yıllık üretiminin satıldığını açıklayan Abdullah Kuru ekliyor: “Bu talep yoğunluğu böyle devam ederse, 1 milyon metrekarelik arazisi bulunan fabrikamızı 5 kat büyüteceğiz. Bu sayede bugüne kadar Çin’den granit ithal eden bir ülke olmaktan çıkarak, Avrupa’ya granit ihraç eden ülke konumuma geçmiş olacağız. Bu sevindirici bir durum.” Tesiste 130 kişi istihdam ediliyor bu sayının yıl sonuna kadar 300 kişiye çıkması bekleniyor.
Granittürk'te nakliye maliyeti yok
* Fabrika maden ocağının üzerinde kurulu
* Entegre tesis olan fabrikada tüm işler 50 metrelik mesafelerde yapılıyor
* Fabrika içerisindeki tüm makinalar Çin’den, yerli makinenin beşte bir fiyatına getirildi
* Sevkiyat 15 günde yapılabiliyor
* Elektrik maliyeti 4 dolar, işçilik maliyeti 500 dolar
* Günlük 1.200, yıllık 300.000 metrekare üretim kapasitesi var
Türkiye'de üretim tüketimi karşılamıyor
Türkiye son yıllarda granit ithal etmek için 15 milyon dolar harcıyor. Granitürk’ün de devreye girmesi ile Türkiye’deki granit üretim kapasitesi yıllık 700.000 metrekareye yükseldi. Ancak bu rakam Türkiye’nin granit ihtiyacını karşılamaya yetmiyor. Çünkü sadece İstanbul’un yıllık doğaltaş ihtiyacı 1 milyon metrekare. Türkiye bu açığını Çin’den ithal edilen granitlerle kapatmaya çalışıyor.