Üç yüz kadar kişi Bağdat'ta bugün bombaların patladığı
Hayfa Caddesi üzerindeki binadan güvenlik güçlerinin
ayrılmasını bekledi. Doğru zamanı kollayıp içeri daldılar. Talan edilen o
binanın adı Irak Ulusal Müzesiydi. Tarih ise Nisan 2003... O
gün, müze müdürü olan arkeolog Donny George Youkhanna,
yağmacıları iki gruba ayırıyordu: "Sanıyorum birkaç tip yağmacı vardı. Bir grup
önüne geleni almaya gelmişti. Masa, koltuk, sandalye... Diğer grup ise belli ki
daha önce müzeye gelmişti. Eserleri tanıyordu ve aradan seçtiklerini aldı. Son
grupsa çok bilinçliydi. Adeta elindeki 'alışveriş listesine göre' hareket
ediyordu."
Dini yüzünden tehdit
Iraklı "Hıristiyan Asuri" arkeolog, Irak Ulusal Müzesi'nin müdürü, Irak Antik
Eserleri ve Mirası Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yaptığı 2005'e kadar,
müzeden yağmalanan (tahmini 170-270 bin arasında) ve yaklaşık 13 bin adet
arkeolojik siteden çalınan 15 bin tarihi eseri geri kazandırdı. Ancak mensup
olduğu din, işgal sonrası ortamda güvenliğini ortadan kaldırmıştı. Bir yıl sonra
ailesiyle Suriye'ye kaçtı. Sonra da uzun süredir arkadaş olduğu ABD New York
Stony Brook Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkanı Elizabeth
Stone'un davetini kabul edip üniversitede misafir profesör olarak
göreve başladı.
"Irak benim evim ama ne yazık ki benim ve ailem için hâlâ güvenli değil"
diyen Youkhanna, 7 yıl önce yaşanan yağlama olayının katlanarak, gizliden
gizliye devam ettiğini söylüyor.
"Üniversitede uydu sayesinde Irak'ta bir milyon kadar site tespit ettik.
Ancak kazmadan toprağın altından neyin çıkacağını bilemezsiniz ama şu anda bu
güvenlik nedeniyle mümkün değil" diyor Youkhanna ve devam ediyor: "Ürdün başta
olmak üzere Lübnan, hatta Türkiye üzerinden tarihi eser kaçakçılığı yapılıyor.
Bu o kadar büyük bir gelir ki herkes biliyor ama sesini çıkarmıyor. Nasıl
İsviçre kara para aklanan yer olarak bilinirdi. Şimdi de Dubai'den alınan yasal
belgelerle eserler Irak'tan kaçırıldı ve tüm izleri siliniyor. Biz izini
sürebildiklerimizin iadesi için çalışıyoruz ama çok zor..."
'İnsanlık elden gidiyor'
George Youkhanna, Bağdat'taki önemli Osmanlı eserlerinden Bağdat Valisi Ahmet
Paşa'nın kızı adına yapılan Adile Hatun Camisi'nin (1754) bulunduğu alana bir
dükkân yapılacağını da söyledi. Türkiye'nin Bağdat Büyükelçiliği yetkilileriyse,
böyle bir duyum aldıklarını ancak kesin bir bilgi ulaşmadığını belirtti.
Youkhanna, tarihi eserlerin dünün ve bugünün insanlık tarihini yazdığını ise
çarpıcı bir dille hatırlatıyor: "Bugün Irak'tan çalınan binlerce eserin
parasıyla Irak yeniden inşa edilirdi. Bu ortak insanlık mirası. İnsanlık elden
gidiyor..."
Paha biçilemeyen kayıp parça
Müzeden çalınan en değerli parça, Irak Ulusal Müzesi yağmalandığında tüm
uzmanların yas tuttuğu Fenike sanatına ait en büyük eserlerden biri kabul
edilen, "Aslan ve Genç Numibyalı"(M.Ö. 850). Asurilerin yaşadığı Nemrut
kentinden çıkarılan altın kaplamalı fildişi plaka, dişi bir aslanın bir Afrika
medeniyeti olan Numibyalı bir gence saldırmasını resmediyor (sağda). George
Youkhanna, bir Sümer kenti olan 5 kilometre uzunluğundaki Um Al Agareb'de
1999-2000 yıllardaki kazıları yürütmüş. Kazı yaptığı bir diğer alansa M.Ö.
2350'de kurulan, 8 kilometre uzunluğundaki Sümer-Akad şehri Umma. Youkhanna,
"Bunlar sadece ikisi, biz uydudan bir milyon alan tespit ettik"
diyor.