Çankaya Köşkü'nün bahçesinde tilki yaşadığını söylediğimde arkadaşların çoğu
bana inanmadı. Şaka yaptığımı sananlar, bir sonraki cümleyi bekliyordu. Ama
boşuna... Şaka değil, gerçek! "1071 rakımlı tepe"nin bahçesinde iki tane tilki
var. Bir de baykuşlar... Sevimli kaplumbağaları da unutmamalı. Köşkün bahçesinde
iki yıldır organik tarım da yapılıyor. Köşk'te son iki yılda yaşanan olumlu
gelişmeler bahçeye de yansımış. Bahçe temizlenmiş. Her taraf yemyeşil.
Park ve Bahçeler Müdürü İbrahim Sönmez'le birlikte Köşk'ün bahçesinde
yaptığım gezinti tam üç saat sürdü. Böylece -hemen her gün haber amacıyla
gittiğim- Köşk'ün bahçesindeki saklı güzellikleri keşfetmiş oldum. Ankara'nın en
güzel köşelerinden biri olan bahçe daha da güzelleşmişti. Bu değişikliklerin
arkasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün eşi Hayrünnisa Hanım'ın olduğunu
biliyordum.
864 değil 1071 rakımlı tepe...
Çankaya Köşkü, 438 dönüm üzerine kurulu. Her ne kadar siyasî literatüre '864
rakımlı tepe' diye geçse de Abdullah Gül'ün makamının bulunduğu noktanın deniz
seviyesinden yüksekliği 1071 metre.
Ankara'nın meşhur Kavaklıderesi buradan başlıyor. Cumhurbaşkanının makamının
da bulunduğu çalışma binasının altından çıkan kaynak suları bir depoda
toplanıyor, bahçenin sulamasında kullanılıyor. Daha çok Müze Köşk, Pembe Köşk ve
Camlı Köşk ile bilinen Çankaya Köşkü'nün büyük bahçesinin başka bilinmeyenleri
de var. Köşk'ün bahçesinde sahiden de iki tilki yaşıyor. Nereden geldiğine
ilişkin farklı rivayetler var. Akla en yatkını, yakınlarda bulunan Mühye köyü
arazisinden gelmiş olabileceklerine ilişkin. Tilkiler, gündüzleri pek ortalıkta
değil. Daha çok geceleri görünüyorlar. Pembe Köşk'ün hemen önünde uzanan vadide
yaşıyorlar. Bugüne kadar kimseye bir zararı olmamış tilkilerin. Baykuşların
yaşadığı ağacı da herkes biliyor. Kaplumbağalar da vadinin sakinlerinden. Kuş
sesleri de hiç eksik olmuyor.
Çankaya Köşkü'nün bahçesindeki temizlik iki yıl sürdü. Bütün ağaçların
altları temizlendi. Kurumuş dalların ve otların kaldırılmasıyla muhtemel bir
yangın tehlikesinin önüne geçildi.
Giderek yeşilin arttığı bahçede iki yıldır organik tarım da yapılıyor. 22
çeşit sebze yetiştiriliyor: Domates, brokoli, lahana, ıspanak, patlıcan, biber,
maydanoz... Liste uzayıp gidiyor. Elma, kayısı, şeftali, kiraz, badem ve armut
ağaçlarının bir bölümü meyve vermeye başlamış, bir bölümü ise seneye... Kışın da
seralarda sebze üretimi devam edecek. Yetiştirilen organik ürünler,
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül için hazırlanan yemeklerde kullanılıyor.
İç mekân çiçeklerinin bakım ve üretiminin yapıldığı büyük sera adeta dev bir
çiçekçi dükkânı. 200'ün üzerinde farklı iç mekân bitkisi var. 650 metrekare
büyüklüğündeki serada, boyu 10 metreyi aşan kaktüs, hayranlık uyandırıyor.
Cumhurbaşkanı'nın makamındaki çiçeğin adının da 'ficus nitida' olduğunu
öğreniyorum.
Bahçede daha çok ibreli ağaçlar bulunuyor. Bu nedenle her mevsim yeşil.
Ağaçların yaklaşık yüzde 70'i bu cins. Ağırlıkla sedir, mavi çam ve servi.
İbreli ağaçların sayısı 14 binin üzerinde. 70 yaşını geçmiş yüzlerce ağaç var.
Yapraklılar içinde ise daha çok huş, akçaağaç ve ıhlamur bulunuyor. Son iki
yılda 519 ibreli, 300 de yapraklı ağaç dikilmiş. Çankaya'nın zengin ağaç ve
bitki çeşidi, Ankara'daki üniversite öğrencilerini zaman zaman buraya çekiyor.
Ziraat fakülkesi öğrencilerini, bahçedeki bir ağacın altında hocalarını
dinlerken görmek artık alışılmış bir durum olmuş. Hafta içinde Ankara
Üniversitesi Ziraat Fakültesi Peyzaj Mimarlığı bölümünden bir grup öğrenci,
Cumhurbaşkanlığı makam odasının hemen yanıbaşında bulunan ağacın altındaydı.